VELİ DAYI...

Belediye Başkanımız Mehmet Zeybek ile makamından dışarıya çıktığımızda bekleme salonunun önünde durdu.

Oooo Veli Dayı hoş geldin’ dedi.

Bir elinde dosya, diğer elinde bir poşet çanta.

Sadece 5 dakika’ dedi Başkan Zeybek’e...

Başkan’da ‘Tamam’ diyerek makama geri döndü.

Benimde gelmemi istedi Başkan Zeybek.

Bayatlı Veli dayı’ diyerek tanıştırdı.

Elindeki dosyadan bir kaç evrak çıkardı.

Anlatmaya başladı.

Ben kendisiyle ilgili bir konudur her halde, Bayat’taki bir meseleyi Afyon Belediye Başkanına neden anlatıyor diye düşünürken...

Konunun şahsi bir mesele olmadığını, Bayat’ı ilgilendiren bir konu olduğunu öğrendim.

Veli dayı anlattıkça anlattı.

Konu Yüksek Hızlı Trenin Bayat’taki güzergahı ve orada durması...

Bir de tarım ile ilgili bir konu.

Belediye Başkanımız Mehmet Zeybek, Veli dayıyı dinlerken bir yandan da cep telefonundan Tarım İl Müdürünü aradı, konuyu anlattı.

Veli dayı için randevu aldı ve oraya yönlendirdi.

Sonra gideceği kişinin adını söyledi Veli dayı’ya.

Dualar etti Veli dayı.

Sanırsınız kendi işi.

Ama değil.

Bayat’ın konusu.

İşte böyle kişilere ihtiyacı var Memleketimizin.

İl’i ile, İlçesi ile, Beldesi ile dertlenen...

Kendisine en ufak bir çıkarı olmadığı halde, taa kalkıp Bayat’tan kalkmış gelmiş Afyon Belediye Başkanına ve İlçesinin derdini aktarıyor, çözüm arıyor.

İlçesi için talebi afakidir, değildir...

Olur ya da olmaz.

Yolunda bulunuyor ve olması için çabalıyor.

Sayıları artsın Veli dayıların inşAllah.

Nemelazımcılıktan kurtulduğumuz da Memleketimiz daha güzel olacak.

 

Bu ziyaretin bir başka yönü de...

Kanunen, şeklen daha Büyükşehir olmadık ama...

Gönüllerde Afyon Büyükşehir olmuş, Mehmet Zeybek’te Büyükşehir Belediye Başkanı olmuş bile.

Baksanıza...

Taa Bayat’tan bir hemşerimiz orası ile ilgili konu için Afyon Belediye Başkanına geliyor, derdini anlatıyor, çözüm bulmasını talep ediyor.

*

Veli dayı, Başkan Zeybek ile konuştuktan sonra bana döndü;

Seni tanıyorum Mehmet Bey. Dobra dobra’nın her bölümünü izliyorum. Sana anlatabilirim hepsini de. Allah razı olsun senden. Memleketin sorunlarını dobra dobra konuşuyorsun. Şimdi seni burada gördüğüm iyi oldu. Sana da gelecektim haftaya. Senden bir isteğim var. Yaparsan sen yaparsın.’

Estagfirullah’ dedikten sonra sordum isteğini.

Aldık notumuzu.

Vesile olabilirsek, çorbada tuzumuz olabilirse ne mutlu bize.

*

Bayat’ı severim.

Çok uzun yıllar öncesinden...

Rahmetli Başbuğum Alparslan Türkeş ile seyahat ederken, Bayat’a yaklaştığımızda orada durmamı isterdi.

Yıllarca hiç değişmedi Başbuğumun bu hassasiyeti.

Bayat yol kenarında Ergenekon Tesisleri var idi.

Orada durur, bir çay içer yolumuza devam ederdik.

O tesisin sahipleriyle tanıştırdı Başbuğum.

Sonra araçta anlattı o kişilere olan ‘vefa’sını.

Vefa’lı bir insandı Başbuğ Alparslan Türkeş.

Çok uzun yıllarda geçse unutmazdı davaya desteği olanları.

O zamandan beri Bayat’ı ve Bayat’lıları daha farklı severim.

Veli dayıyı ve talebini dinlerken, Başbuğumun söyledikleri aklıma geldi.

İnşAllah...