SABAH Gazetesi duayen yazarı, değerli ağabeyim Yavuz Donat Kayseri’ye gitmişti.
Orada değerli büyüğüm, ağabeyim önceki dönem Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Mehmet Özhaseki ve Kayseri Valisi, önceki Afyonkarahisar Valimiz Gökmen Çiçek ile bir araya geldiler.
Yavuz Donat ağabeyim sağ olsun ortak dostlarımız ile bir araya geldiği zaman kulaklarımızı çınlatmakla kalmaz, bizzat arar sesimi duymak ister.
Kayseri’de iken de hem kulaklarımı çınlatmış, akabinde de aradı dostlarımın seslerini duydum, iyi haberlerini almış oldum.
*
Yavuz Donat’ın Kayseri ile ilgili yazısının ilk bölümünü dün yayınladı.
Bugünde Kayseri Notlarının devamını SABAH Gazetesi ile odakgazetesi.com’da okuyabilirsiniz.
Yavuz Donat’ın dünkü köşesinde hem Valimiz Gökmen Çiçek ve hem de Afyonkarahisar ile ilgili soruna değindiği bölümü bende buradan aktarıyorum.
*
*
TEBRİKLER
Cumhurbaşkanı... Bakan... Vali... Belediye başkanı... Siyasi parti genel başkanı... Unvanı ne olursa olsun... Yeter ki;
"Halktan kopmasın... Halka tepeden bakmasın... İçimizden biri olsun."
Kayseri'de... Vali Gökmen Çiçek... Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç... Sıfır ego... İçimizden biri.
***
TURİZMCİ VALİ
Gökmen Çiçek... Kayseri'den önce Afyonkarahisar Valisi idi.
Ayazini köyünü, bugün dolup taşan bir turizm merkezi yapmayı başardı... Yolunuz düşerse gezmelisiniz... Hayran kalırsınız.
***
SORUN STANDARDI
Geçenlerde... Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, gezdiğimiz yerlerle ilgili gözlemlerimizi sordu.
Anlattık... Her yerde, değişik sorunlar var. Fakat... Sorunların standardında yükselme var.
Örneğin... Afyonkarahisar'da dinlediğimiz sorun:
- Çay ilçesi ile Dinar ilçesi arasındaki yol çok virajlı... Trafik kazaları oluyor... 1 ayda 30 kişi öldü... Bölünmüş yol istiyoruz.
Kayseri'deyiz... Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Metin Kösedağ ile birlikteyiz... Sokak anketi:
- Ey Kayserili... Ankara'dan neler istiyorsunuz?
Kayserilinin en çok dile getirdiği iki istek:
1. Otoyol... Ankara-Niğde otoyolu ile Kayseri bağlantısı... 110 kilometre.
2. Yüksek Hızlı Tren... Yerköy- Kayseri bağlantısı... Yapılıyor... Üç yerde şantiye var... 2027 sonunda bitecek... Daha önce bitmesi isteniyor.
*
*
*
*
*
*
*
*
*
Başkan Köksal’ı tebrik ediyorum
Belediye Başkanımız Burcu Köksal.
Bir kez daha takdirimi kazandı.
Neden mi?
Anlatayım...
Dün kardeş şehir olduğumuz Almanya’nın HAMM Belediye Başkanı Marc Herter beraberindeki heyeti ile birlikte Belediye Başkanımız Burcu Köksal’ı ziyaret etti.
Görüşmelere geçilmeden önce, iki Başkan ve heyetleri birlikte çay içip sohbet ettiler. Bu anlarda görüntülendi.
O fotoğraflarda bir ayrıntı dikkatimi çekti.
Belediye Başkanımız Burcu Köksal’ı bugüne kadar belki de hiç öyle ayak ayak üstüne atmış şekilde görmemiştim.
Bir kaç saniye sonra anladım neden öyle oturduğunu.
Kardeş şehrimizin Belediye Başkanı Marc Herter’de o şekilde oturmaktaydı.
Sordum o fotoğraf karesinde yer alan bir dostuma...
İlk kim ayak ayak üstüne atarak oturdu?
Cevap;
- Önce Marc Herter oturdu ve ayak ayak üstüne attı.
- Belediye Başkanımızda koltuğa oturdu ve akabinde aynı şekilde oturmayı tercih etti.
İşte bu hareketinden dolayı tebrik ediyorum Belediye Başkanımız Burcu Köksal’ı.
Adına ne derseniz deyin...
İster mütekabiliyet, ister karşılıklılık...
Aynı hareketi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’da yapıyor.
Pembe incili kaftanın yazılmasına vesile olan Muhsin Çelebi gibi hem Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, hem de Belediye Başkanımız Burcu Köksal konumlarının ve oturdukları koltuğun hakkını vermemezlik etmiyorlar.
Milletimizi en iyi şekilde temsil ediyorlar.
*
Bu arada bir not...
Alman Belediye Başkanının o şekilde oturması bir saygısızlık olarak görülmemeli.
Onların yaşam stilleri bu şekilde.
HAMM ile AFYONKARAHİSAR’ın kardeşlik imzalarının atılmasının öncesinde, imza töreninde ve sonrasında defalarca HAMM’a gittim.
Hem eski Belediye Başkanı Petermann, hem de oradaki Alman bürokratlar hiç bir zaman saygıda kusur etmediler.
Hatta bir Ramazan gününe denk gelmişti Almanya’yı ziyaretimiz.
Bir Kilise’nin bahçesinde iftar yemeği düzenlenmişti.
Alman Başkan Petermann oraya akşam ezanından önce gelmişti. Ezanın okunmasına bir saate yakın bir zaman vardı.
Hiç bir şey yemedi, su bile içmedi.
Akşam ezanı okunup, bizler orucumuzu açtıktan sonra yemeğini yedi, suyunu içti.
Yine Petermann’dan bir not...
HAMM şehrinde bir Türk ailenin kızı oradaki kanala düşüp maalesef hayatını kaybetti.
O acı olayın bir kaç gün sonrası geleneksel festival-karnaval başlayacaktı.
Petermann, ‘Türk kardeşlerimiz evlatlarını kaybettiler. Onların acı içerisinde oldukları böyle bir zamanda biz festival yapıp eğlenemeyiz’ diyerek o etkinliği iptal etmişti.