Hani bir söz var ya...

Onlar Ay’a, biz yaya.

Aynen öyle.

Onlar memleketlerinde nelerle uğraşıyor, biz ise nelerle...

Geçtiğimiz Perşembe gününden Cumartesi gecesine kadar Kayseri’de idim.

Bugün aslında Kayseri notlarımı yazacaktım.

Ama bazı şeyleri görmezden gelsek, haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandan farkımız olmayacak.

Bu nedenle bugüne planladığım Kayseri Notlarımı, nasipse yarın paylaşacağım.

*

*

*

*

*

Ali Özkaya

Afyonkarahisar’ımızın Milletvekili Ali Özkaya.

AK Partili.

Üçüncü dönemi Milletvekilliğinde.

Milletvekili olmadan öncede AK Partili idi.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a sadakati tamdır.

Liderine ve davasına sadakati tamdır ama, doğru bildiğini de söyler çekinmeden.

Zaten O’nu ‘özel’ yapanda bu özelliğidir.

Bir konu hakkında asla ve asla yalan söylemez.

Kellesinin gideceğini de bilse, asla evirmez-çevirmez.

İnsani değerlere önem veren bir siyasetçi olarak tanırım kendisini.

Bir cümle ile anlat Ali Özkaya’yı deseniz...

Allah’tan korkar, kuldan utanır’ derim.

Zaman zaman bende eleştirdim kendisini.

Ama o eleştirilerin ana ekseni hep İlimize kazandırılacak olan hizmetler ile ilgiliydi.

Birlik ve beraberliğin pekişmesi - daha da güçlenmesiyle alakalıydı.

Her eleştirim sonrasında da görüştük, konuştuk.

Bazen sitemleri oldu, anlattı işin aslını.

Ama asla kırıcı olmadı.

Zaten yapı olarak öyle bir kişi değildir.

İnandığı kişiye tam inanır, sonuna kadar da tutar.

Tutuyormuş gibi yapmaz yani, tam tutar.

O’nun siyasete adım atmasından itibaren, ilimize kazandırılan hizmetlerin tamamına yakınında önemli bir emeği vardır.

Pek çok hizmeti daha kimse düşünmeden O düşünmüş ve adımlarını atmış - ilimize kazandırmayı başarmıştır.

Şeyhim’ derim kendisine.

İçimden gelerek, kalben söylerim bunu.

Severim, sayarım.

Çünkü bilirim ki...

Kalbi tertemizdir.

Herkesin iyiliğini ister.

Kin tutmaz.

Saman alevi gibidir kızgınlığı.

Yaptığı pek çok hayırlı işi O’nun bulunduğu ortamda anlatsa birisi, yüzü kızarır.

Bilinmesini istemez pek çok hayrının-hasenatının.

*

Gelelim bir iki gündür gündemdeki mevzuya...

Bir meslektaşımız anket yapmış.

Geçmişte yaptığı gibi...

Çok söze gerek yok.

Bilinen metot...

Seçim dönemindeki alışkanlığı nüksetmiş anlaşılan.

Şimdi anket konusuna, siyaset harici başka bir konudan bakalım.

Kişilerin et tüketimi ile ilgili bir anket yapsanız...

Hangi tür eti beğeniyorsunuz, ya da hangi eti tüketiyorsunuz?

Mesela...

Belçika’nın Brüksel’inde yapın bu anketi.

Orada Saint – Josse Bölgesinde yapın.

Belediye Başkanı Türk ve Müslümandır ama...

Saint-Josse’da çıkacak sonuç ile Türklerin yoğun yaşadıkları Schaerbeek Bölgesinde çıkacak sonuç aynı olmayacaktır.

*

Seçim dönemi yapılan manipülasyonları biliyoruz.

Bunları yapanların gerekçelerini de...

Ama şimdi seçim yok, ufukta da görülmüyor.

Nedir bu manipülasyonun amacı acaba?

Tamamen duygusal mı yoksa? Nedenini bilmem, neden olursa olsun o da önemli değil.

Ama bildiğim bir şey var.

Burcu Köksal’ın bu konuda en ufak bir dahli yoktur ve O’da bu tür manipülasyonlara, algı yönetimlerine karşıdır.

Milletvekilimiz Ali Özkaya’yı hedef alarak, hakaretlerde bulunmak gayri ahlakidir.

Kimse haddini aşmamalıdır.

Bunun basın özgürlüğü ile falanda alakası yoktur.

Vatandaşlar böyle söylüyor, bizde aynen verdik’ sözlerinin hiç bir değeri yoktur.

Her iki siyasetçimizde Afyonkarahisar’ın evlatlarıdır.

Onların birbirlerine ters bakmaları, birbirlerine düşmeleri bu şehre fayda getirmez, bilakis zarar verir.

Aralarında da bir yarış falanda yoktur zaten.

Kulvarları farklıdır.

Böyle bir gündemden kimin ne yararı olabilir ki?

Şehrimize nasıl bir katkı sağlayabilir ki?

Önceleri bunu Vali ve Belediye Başkanı üzerinden yapmaya çalışanların bu tezgahları Valimiz ve Belediye Başkanımız tarafından bozuldu.

Vali ile Belediye Başkanına oynadıkları oyunun bir başka versiyonuyla gündem yaratmaya çalışanlar belki bir kaç günlüğüne buna muvaffak olurlar ama, hıyanetlik ve hasetlik ile şehrimiz bir şey kazanmaz.

*

*

*

Günün Sözü

Kem söz, kem akçe sahibine aittir.