Ülkemizde 6 Şubat 2023 tarihinde saat 4:17’de Kahramanmaraş merkezli 11 İli etkileyen deprem ciğerlerimizi dağladı.
Milletçe üzüldük, kahrolduk.
Allah’ın takdiri dedik.
Boynumuzu büktük...
Bunun yanında devleti eleştirenler oldu.
Sabah gün aydınlandığında ancak durumun vehameti ortaya çıktı.
Fotoğraf korkunçtu.
Hepimizin inanası gelmedi.
Tekraren vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza şifa, ailelerine, yakınlarına ve bütün milletimize başsağlığı ve sabırlar diliyoruz.
Şehirlerin, binaların uygun olmayan zemin sorunları, binaların yetersiz, kalitesiz demiri-betonu...
Farklı tartışmalar devam ediyor.
Dahası ülkemizin her köşesindeki yerleşim yerlerini binalarını ilgilendiren bir durum bu.
Fay hatları üzerinde olan ülke insanımız farklı arayışlar ve sorgulamalar içinde.
Kurtarma faaliyetleri zamanında başladı-başlamadı, asker sahada vardı-yoktu, yollar zarar gördü-görmedi derken sayamayacağımız kadar nedenler ortada.
Bunların bir kısmına katılım sağlarız-sağlamayız bu bir başka konu.
Biz bunları yazdık, yazmaya da devam edeceğiz.
Farklı bir bakış açısı olarak da;
Türk milletinin kadirşinaslığı, dayanışması Devlet-Millet el ele ideolojisi bir kez daha kendini gösterdi.
Görünen odur ki...
Milletimiz elinden geldiğince...
Yardımda bulunamayan neredeyse kimse kalmadı.
Bu kadar acı içerisinde yardımlaşma yarışı içimize su serpti.
Her türlü takdirin üstünde.
Allah razı olsun.
Hatırlayacağımız üzere; 1 Ekim 1995 tarihinde yerel saatle 17:57'de Dinar İlçemiz ve çevre köyleri Yakaköy, Kızıllı ve Yapağılı'yı içine alan 8 şiddetinde bir deprem meydana gelmişti.
Depremde 90 vatandaşımız vefat etti. 14.156 bina hasar gördü.
Depremden sonraki bir ay içerisinde ise 660 artçı sarsıntı kaydedildi.
Deprem sonrasında Dinar- Çivril fayında 10 kilometrelik bir kırılma gözlendi.
O dönem Maliye Bakanımız İsmet Attila idi.
İsmet Attila, deprem haberini alır-almaz gece yarısı Dinar’a intikal etti.
Kurtarma faaliyetlerine bizzat katılarak depremde yaraların bir an önce sarılmasına yönelik talimatları veriyordu.
‘Elbette kaybettiklerimizi geriye getiremeyiz, Allah’tan rahmet diliyoruz, yaralılarımıza şifalar diliyoruz ama Dinar’ı yeniden inşa edeceğiz’ diyerek kararlılığını ortaya koyuyordu İsmet Attila.
Hemşerilerimizin acil ihtiyaçlarını karşılamak için Devletin tüm imkanlarını seferber ediyor, Dinar için gerekli olan İl Özel İdare Müdürlüğünün talep ettiği tüm ödenekleri anında gönderiyordu.
Dinar’ın imar ve inşası için; içme suyu, imar planı yapımı, itfaiye binası, iş atölyesi, otogar, belediye hizmet binası, ilçe harita yapımı projeleri ve düğün salonu yapımı Yüksek Planlama Kurulu Kararı ile 1996 yılı Yatırım Programına alındı ve bu yatırımlar için gerekli ödenekler aktarıldı.
Deprem sonrası oluşan hasarın onarımı için ‘Afet sonrası Rehabilitasyon ve Yeniden Yapılandırma Projesi’ 1996 Yılı Yatırım Programına alındı ve ‘Kamulaştırma, vergi ve benzeri giderleri için 1996 yılında Geliştirme ve Destekleme Fonu’ndan (o günkü parayla) 250 Milyar lira tahsis edildi.
Ayrıca, binaların yapımına ilişkin istimlak bedeli olarak 1 trilyon 100 milyar lira tahsis edildi ve konutların yapımına başlandı.
Yine acil ihtiyaçlar için Afet Fonundan 267 milyar lira aktarıldı.
Dinar’ın yeniden imar ve inşası böylece tamamlandı.
Çünkü...
O gün için Maliye Bakanlığı İsmet Attila nezdinde Allah’ın Afyon’a bir lütfuydu.
Maliye Eski Bakanımız İsmet Attila, Dinar yeniden inşası için verdiği bütün sözleri tuttu ve bugünkü Dinar ortaya çıktı.
Geçen gün görüştüğümüz, İsmet Attila Bakanımızın o dönem Maliye Bakanlığı’ndaki Özel Kalem Müdürü değerli dostum Adem Özden’de aynı duyguları paylaşıyordu.
O günkü ekonomik zorluklara rağmen Sayın Bakanın kararlılığını, dirayetini ve Bakanlıklara- kurumlara-bürokratlara verdiği talimatlara nasıl şahit olduğunu anlatıyordu.
Millet olarak oldukça duygusalız.
Duygusallığımız övünülecek bir karakterimiz.
Sevinçte-üzüntüde A dan Z ye bütün vatandaşlarımız birlik ve beraberlik içerisindeyiz.
Elbette bugünleri de aşacağız.
Ancak yeni acılar yaşamamak için işin ciddiyeti içerisinde var olan mevzuatın veya yetersizse yürürlüğe konulacak yeni mevzuatlar çerçevesinde işimizi zamanında ve doğru olanı tam olarak yapmalıyız.
Her şeyden önce iş ahlakımızı hiçbir zaman göz ardı etmemeliyiz.
Artık yeter...
Kaybedecek ne zamanımız ne de ah-vah edecek halimiz var.
Bugün Kahramanmaraş merkezli depremin etkilediği şehirlere gelecek olursak...
Vatandaşlarımızın her türlü desteğinin yanında devletimizin de aynı kararlılıkla hareket ettiğini görmekteyiz.
Afetin mali boyutunun halen güncellendiği bu dönemde rakamlar gerçekten çok büyük.
Hükümetimizin bu yükün altından kalkacağına inancımız tamdır.
Allah Devletimize zeval vermesin.
Yüce Allah’tan bizleri her türlü felaketlerden uzak tutması duasıyla...