Bu belirtiler görülen kişi, hiç beklemeden en yakın sağlık kuruluşuna götürülmelidir” dedi.
Beynin damarsal hastalıkları sonucu meydana gelen işlev kaybına felç ya da inme denildiğini aktaran Acıbadem Kayseri Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Nurhan Yılmaz, şu anda Türkiye’de yaklaşık 3 milyon kadar inme geçirmiş hasta bulunduğunu ve her yıl bu hastalara 250 bin kişi daha eklendiğini söyledi. İnmenin Türkiye’de ve dünyada fonksiyon kaybına ve yeti yitimine en sık sebep olan hastalık olduğunu vurgulayan Dr. Yılmaz, inmenin aynı zamanda ölümcül bir hastalık olduğunu, Türkiye’de en çok ölüme yol açan hastalıklar arasında üçüncü sırada yer aldığını ifade etti.
“Erkeklerde daha fazla görülüyor”
İki tür inme olduğunu belirten Dr. Yılmaz, “Yüzde 80 olarak beyindeki bir damarın tıkanması veya daralması sonucu ortaya çıkan iskemik belirti şeklinde görüyoruz. Yüzde 20 oranında daha nadir olarak da beyin damarlarından herhangi birinin çatlaması ya da yırtılması sonucu ortaya çıkan beyin kanamalarını yani hemorajik inmeleri görüyoruz. Erkeklerde daha fazla rastlanmasına rağmen inme kadınlarda daha ölümcül oluyor. Aynı zamanda tansiyon hastalığı olan, şeker hastalığı olan, kolesterol yüksekliği olan, obezitesi olan hareketsiz kişilerde sigara ve alkol kullanan kişilerde inmeyi daha fazla görüyoruz. Özellikle akciğer fibrilasyon dediğimiz ritim bozukluğu olan kişilerde inme daha fazla görünüyor” dedi.
“Üç belirti inme habercisi”
Beynin değişik bölgeleri vücudun değişik bölgelerini ve değişik fonksiyonlarından sorumlu olduğu için beynin etkilenen alanına bağlı olarak da hastalarda görülen klinik bulguların değiştiğini anlatan Dr. Yılmaz, hastaların daha çok konuşma bozukluğu, kas güçsüzlüğü, denge koordinasyon bozuklukları, hafıza kayıpları ve görme bozukluklarıyla hekime başvurduklarını ifade etti. İnme bulgularının toplum tarafından bilinmesi gerektiğinin altını çizen Dr. Yılmaz, temel 3 bulguyu yüzde kayma, konuşma bozukluğu ve kolda güçsüzlük olarak sıraladı.
“İnmede zamanla yarışıyoruz, saniyeler ve dakikalar bile önemli”
İnmenin önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğuna dikkat çeken Dr. Yılmaz, “Buradaki tedavi edilebilir kısmında önemli olan erken tanı. O yüzden inme olduğunda tanımamız ve şüphelendiğimiz durumda neler yapmamız gerektiğini çok iyi bilmemiz gerekiyor. Çünkü zamanla yarışıyoruz. Türk Beyin Damar Hastalıkları Derneği ve Türk Nöroloji Derneği ‘Zaman beyindir’ sloganını belirledi. Zaman çok önemli bizim için. İnme tedavisi çünkü zamana bağlı, vakit kaybetmemek, evde olayın düzelmesini beklememek ve şüphe varsa hemen 112’yi aramamız gerekiyor. İnme tedavi edilebilir bir hastalık dedik ama akut dönem dediğimiz ilk saatler bizim için çok önemli. Saniyeler, dakikalar kişinin hayatı için ve fonksiyon yitimi açısından çok önemli” dedi.
112 Acil Müdahale ekibinin hastayı aldığı an inme merkezine götürdüğünü belirten Dr. Yılmaz, bu hastalara ilk dört buçuk saat içerisinde pıhtı açıcı tedavi uygulandığını; büyük bir damar tıkanıklığı var ise durumda anjiyo işlemiyle damara girip bu pıhtının dışarı çekildiği trombektomi işleminin uygulandığını dile getirdi.
“Doktor kontrollerini aksatmayın”
Düzenli doktor kontrollerinin önemine işaret eden Dr. Yılmaz, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Ben sağlıklı olduğumu düşünüyorum. O yüzden hiç doktora gitmiyorum’ cümlesi güzel ve iyi bir cümle değil. Damar hastalıkları belirli bir seviyeye ulaşmadan riskleri ortadan kaldırmamız gerekiyor. Bunun için de düzenli doktor kontrollerine gitmemiz gerekiyor. Aynı zamanda yaşam tarzımızı değiştirmek ve damar dostu bir yaşam stili benimsememiz gerekiyor. Bunu yediğimizde, içtiğimizde, yürümemizle, uykumuzla, sporumuzla yapabiliriz.”