Özellikle İskandinavya ve Rusya gibi soğuk coğrafyalarda yaygın olan bu yöntem, günümüzün gözde araştırma konularından biri haline geldi.Sütün içine canlı kurbağa konulması nasıl ve neden oluyor işte tüm ayrıntıları;
İlk bakışta batıl bir inanç gibi görünen bu uygulamanın ardında, aslında bilimsel bir gerçek yatıyor. Yeni araştırmalar, kurbağaların derisinden salgıladığı maddelerin antimikrobiyal özelliklere sahip olduğunu gösteriyor. Bu da sütün içinde bakteri oluşumunu engelleyerek, bozulmayı geciktirdiğini ortaya koyuyor.
TARİHİ BİR UYGULAMA, BİLİMSEL BİR GERÇEK
Söz konusu gelenek, özellikle kırsal alanlarda yaşayan topluluklar tarafından kullanılmış. Soğutma sistemlerinin olmadığı dönemlerde yeni sağılan sütlerin içine küçük bir kurbağa yerleştirilerek, daha uzun süre taze kalması sağlanmaya çalışılmış.
Bilim insanları bu halk yönteminin, sanıldığı gibi batıl bir inanç olmadığını, kurbağaların cildinde doğal olarak bulunan bazı maddelerin sütü koruyucu etki yarattığını keşfetti.
MODERN GIDA ENDÜSTRİSİ İÇİN İLHAM KAYNAĞI
Moskova Devlet Üniversitesi’nde yapılan araştırmalarda, kurbağa derisinin mikrop öldürücü maddelerle kaplı olduğu ortaya çıktı.
Bu maddeler, bakterilerin çoğalmasını engelleyerek sütteki bozulma sürecini yavaşlatabiliyor. Hatta bazı kurbağa türlerinden elde edilen antimikrobiyal peptitlerin, günümüz antibiyotiklerine alternatif olabileceği bile öne sürülüyor.
Bugün hiçbir gıda otoritesi ya da sağlık kurumu, sütün içine kurbağa konulmasını tavsiye etmiyor. Ancak bu uygulamanın arkasındaki biyolojik mekanizmalar, özellikle doğal koruyucular ve yenilikçi antibiyotik üretimi gibi alanlarda ilham verici olabiliyor.
Sonuç olarak, geçmişte halk arasında uygulanan bu sıra dışı yöntem, bugün bilimsel araştırmalar için ilginç bir referans noktası haline geldi. Sütü bozulmaktan kurtaran bu küçük kurbağa, belki de geleceğin ilaçlarına kapı aralayacak.
