Geçen dönem Afyon İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürü olarak görev yapıyordu Sayın İlhan Eser.

Şimdi Kocaeli il müdürü.

Burada gerçekleştirilen bir etkinliği neden Afyon’da da olmasın diyerek anlatmak istiyorum.

Etkinliğin adı ‘Cumhuriyetimizle Yaşayan Ulu Çınarlar.’

Proje ile il genelinde 100 yaş ve üzerindeki vatandaşlarımıza güzel bir plaket hazırlanıyor ve nüfus cüzdanları yenileniyor.

Evlerine tek tek ziyaret edilerek Cumhuriyetimle yaşıt insanlar onurlandırılıyor.

Cumhuriyetimizin kuruluşuna şahit olmuş 100 yaş ve üzeri ulu çınarlar hatırlanıyor, onlara güzel bir an yaşatılıyor.

 

 

Kocaeli İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürü Sayın İlhan Eser, ilin valisi ya da ilçe kaymakamı evlere ziyarette bulunan heyette yer alıyor.

Cumhuriyetimize şahitlik yapan vatandaşlarımız, Afyon’da da ziyaret edilemez mi?

Cumhuriyetimizin 100. yılında, Cumhuriyetimizle yaşayan ulu çınarlar plaketi ile onurlandırılamaz mı?

Bu vesile Afyon’umuzda da başarılı çalışmalara imza atan İlhan Eser müdürümüzü tebrik ediyor, kolaylıklar diliyorum.

 

ACABA DİYORUM, KOCAÖZ’E Mİ TAŞINSAK!

Jandarma Alay Komutanı Sayın Yılmaz Kırgel’in il çapında yaptığı önemli çalışmalardan biridir.

İlçe ilçe, belde belde, hatta köy köy bilgilendirme toplantıları yaptılar. İkna ve bilgilendirmenin konusu düğünlerde silah ve havai fişek atılması.

Allah için çok yerde de başarılı oldular. Geçenlerde bu konuda küçük bir yazı yazdım. Çobanlar Jandarma İlçe Komutanlığını örnek göstererek başarılı çalışmayı tebrik etmiştik.

Madem il çapında jandarma bir şeyler yapıyor, merkezde neden daha etkin çalışma az.

Şimdi sizlere sormak isterim.

Siz, bu akşam şehrin göbeğindeki semtlerin birinde aracınızla müzik sesini sonuna kadar açsanız, üstüne de havai fişek atsanız olur mu?

Şehir merkezinde olur mu diyeceksiniz.

Şehir merkezinde olmuyor da, şehrin merkeze uzak semtlerinde neden oluyor.

Şehrin merkezinde Dumlupınar, Cumhuriyet, Marulcu, Karaman gibi semtlerden bu tür şikayetlerin geldiğini sanmıyorum. Ama gelin görün ki, Ataköy, Sahipata, Karşıyaka, Çavuşbaş gibi şehrin biraz daha merkezi dışında kalan bölgelerde bu tür şikayetler var.

Allah ne verdiyse müzik sesi açılıyor ve saatlere pek dikkat eden yok. Hele hele çocuklar, hastalar ve yaşlılar için havai fişek tam bir perişanlık.

Lafı uzatmayayım.

Şehrin merkez mahallelerindeki uygulama, şehrin merkeze uzak mahallelerinde de hayata geçirilmeli.

Yazımızın girişinde de ifade ettik.

Jandarmamız il çapında bilgilendirme ve ikna çalışmaları sonuç verdiyse merkezde de bir şeyler yapılmalı.

Şehrin merkezi başka, kenar mahalleleri başka olmamalıdır.

İkna ve bilgilendirmenin en güzel örneklerinden biri de, Çobanlar, Kocaöz ve köyleridir.

Buralarda havaya ateş etmek yok, müzik sesinde abartı yok, havai fişek yok.

Acaba diyorum, Çobanlar veya Kocaöz’e mi taşınsak?

Not: Erik dalı gevrektir ve ringo ringo şişeler türküsünden illallah dedik.

 

SAADET-DEVA-GELECEK

PARTİLERİ NE YAPACAK?

 

Yerel seçimler öncesinde Gelecek ve Saadet Partisi’nin doğal bir ittifak içinde olacakları kesin. Ama; iki partinin oyları yerel seçimlerde başarılı olmaya yetmez gibi.

O halde ne yapacaklar?

 

Bana göre, iki partimiz de diğer partilerle görüşme yapacak, başka partilerle uzlaşmaya gidecektir diye düşünüyorum.

Ya Deva Partisi ne yapar?

Aynı şeyler geçerli.

Deva Partisi de tek başına kalmaz.

O da partilerle diyaloğa geçer. Öncelikle eski ittifak ortaklarıyla görüşür diyorum.

 

ŞEHİR İÇİ OTOPARK SORUNUNA KESİN ÇÖZÜMÜ ÖNERİYORUM  

      

Şehir içi trafik şehrimiz için büyük bir sorun.

Kaç yıldır belediye başkanları bu derde çare olamadı.

Mehmet Zeybek Başkan bu konuda bir takım çalışmalar yaptı. Bazı caddelerde yeni düzenlemelere gidilecek.

Temennim, yıllardır çözüme kavuşmayan şehir içi trafik sorunumuz radikal kararlarla çözüme kavuşur.

Şehir içi trafikten sonra en büyük dertlerimizden biri de otopark sorunu.

Şehir merkezinde rahat rahat aracınızı park edeceğiniz bir yer yok.

Böyle giderse de olması biraz zor.

En iyi çare ne?

Yani otopark sorununu yarı yarıya düşürecek tedbir ne?

Önerim şu.

Şehir içinde park eden araçların sahipleri genelde şehir merkezinde, yani üç adımlık yolda ikamet ediyor.

İlla ki aracıyla iş yerine gelecek ve mümkünse iş yerinin önüne park edecek…

İşte bu durum çözüme kavuşursa, yani şehir merkezinde oturanlar araçlarını iş yerlerine getirmezse sorun yarı yarıya azalır.

Buradan araç sahiplerine çağrı yapıyorum.

Evinizle iş yeriniz arası iki dakikalık yolsa, lütfen aracınızı getirmeyin.