Avrupa Parlamentosu Seçimleri AB ve Hastalıklı Avrupa’nın Geleceği
AB Parlamento seçimleri ve salgın sonrası göçmen dalgası ile güç kazanan milliyetçi ve ırkçı akımların 2019 seçimlerinde elde ettikleri kazanımları koruyarak 2024 seçimleri ile güç kazandığı görülmektedir.
AB normlarında İnsan Hakları, Demokrasi ve Barış adına dünyayı sömüren sömürgeci anlayışın;
Siyasal,
Ekonomik,
Teknoloji ile üretim hâkimiyetinin sonuna yaklaşırken refah ve kalkınma toplumlarının sonlarının geleceklerini görmelerini sağlayan bir seçim sonucu ile karşı karşıyadır.
Merkel sonrası liderlikten yoksun olan Avrupa, hızla “Batı’nın hasta adamı” haline geliyor. ABD, AB ortak menfaat öngören “Atlantikçi” politikaların sürdürülemez olduğunu gösteren seçim sonuçları ABD AB ilişkilerinin geleceğini etkileyecek siyasi sürecin başlamasını sağlayacaktır.
Güvenlik mimarisinde tamamen ABD ve NATO ‘ya bağımlı hale gelen AB kendi güvenliğini sağlamak için adımları dâhi atmak için ABD desteğine göre hareket etmektedir. Ukrayna krizi ile kara Avrupası yıllar sonra savaş ile tanışınca refah ve kalkınmış toplumlar olarak ülkelerinin
fedakarlıklarına karşı birçok kesimden Ukrayna Savaşı’nın biran önce barış ile sonuçlaması talepleri gelmeye devam etmektedir.
Siyasal yönetimlerin AB içinde kontrolünde ABD hâkimiyetinin devam etmesi , sistem karşıtı ülke ve liderlerine karşı sergilenen tavırlar AB ve Avrupa’nın geleceği için parçalanmaya doğru hızla yaklaşılması ile sonuçlanabilir.
Avrupa’nın çözümsüz bir savaşın pençesinde kıvrandığı ve temel sorunları çözmekten uzaklaşan ve tamamen ABD politikalarına teslim olan siyasi ve ekonomik anlayış giderek artmaktadır.
Bu durum karşısında halkların tepkileri de yükselmektedir.
Gazze gelişmelerine karşı İsrail’in yanında yer alan Avrupa’nın birçok yönetimi kamuoyunda İsrail tepkilerine karşı ne yapacaklarını, ABD etkisinden nasıl çıkacaklarının yolunu aramaktan uzak olmaları son seçim sonuçları desteklenmektedir.
AB’nin % 69’u Ukrayna’ya asker gönderilmesine karşı çıkmaktadır.
Macron, AB liderliğini üstlenmek istemesi ve Ukrayna’nın Rusya içindeki hedefleri vurmak için bazı Fransız füzelerini kullanabilirsiniz açıklaması ile AB içinde dengeler karışmıştır.
AB içinde siyasal gelişmeler ülkelerin çıkarlarını korumak için milliyetçi ve ulusalcı bir kimliğe sahip olması bu durum karşısında neler gelişebilir sorusunu akla getirmektedir. Ayrışmanın fitilini Macron’un çıkışı ve siyasal çekişmeler belirleyecektir.
AB içinde AB ve ABD politikalarına karşı Macaristan ve daha önce muhafazakar Polonya hükümetine karşı başlatılan “hukukun üstünlüğü” soruşturmaları, Avrupa kurumlarının siyasallaşmasını daha da sıkılaştırdı.
AB içinde Ulusalcı Slovakya başbakanı Robert Fico’nun sistem karşıtı yaklaşımı, siyasi bir suikast ile diğer liderlerin tehdit edilmesine yol açtı.
Buna göre;
Ekonomik çöküntü,
Güven kaybı,
Irkçı siyasallaşma,
Göçmen ve göçün tahrip ettiği bir sosyal yapı,
Kırılgan Siyaset ve Siyasi Yapı vs. alanlarda Avrupa ve Avrupa Parlamentosunda değişimlere ihtiyaçların ortaya çıkmasına neden olacaktır.
AB Parlamentosu birçok parlamentonun aksine, Avrupa Parlamentosu yeni yasalar önermez, ancak AB’nin yapısında Avrupa Komisyonu ve Konseyi tarafından önerilen politikaları oylama yetkisine sahiptir.
Çözüm odaklı çalışmayı öngörmez.
Brexit ve göç krizinin ardından 2019’da yapılan son seçimlerde sağcı partiler güçlendi. 2024 yılı seçimleri ile AB ülkelerinin yönetim ve siyasi yapılarına yeni siyasi partiler ve liderler yerini alacak gibi görünmektedir.
2024 seçim sonuçları sağın güçlendiğini göstermektedir. Güçlenen sağ güçlü liderlerin ortaya çıkmasına neden olacak ve karar alma süreçlerinde daha cesaretli liderlerle Avrupa kendi iç çekişmelerine sahne olacak
Belçika,Fransa,İspanya,İtalya kendi ayrılıkçı yapılarıyla mücadele dönemine gireceklerdir. Bu durum Avrupa’da yeni haritaların ortaya çıkmasını sağlarken Ukrayna savaşı sonrası bir çok çatışma ve kriz kaos ortamına girecek bir Avrupa görmemize neden olacaktır.
AB içinde sağ parti grupları olan Avrupa Muhafazakârları ve Reformistleri sırasıyla Giorgia Meloni’nin Fratelli d’Italia’sı ve Marine Le Pen’in Rassemblement National partisi tarafından domine ediliyor.
Macaristan’da Orban’ın Fidesz Partisi, AP içerisinde herhangi bir parti grubuna bağlı değildir.
Bu durum Ukrayna savaşı karşıtı ABD yapılanmasının güç kazanmasını sağlayacak,AB içindeki savaş karşıtları ABD savaş karşıtlarının işbirliği yapmalarını sağlayacaktır.
ABD kontrolünde olan bir AB ile Rusya ve Çin’in yaptırımlarla Nato içinde düşman ilan eden ABD AB içindeki kriz ve kaos ortamından kendi çıkarlarını ve siyasal elitlerini nasıl koruyacağını şimdiden planlaması gereken bir dönem başlamaktadır.
Rusya destekli Avrupa’daki gruplar ABD destekli gruplar ile açıktan bir çatışma ve çekişme alanına gireceklerdir.
Rusya ve Çin’e karşı istediklerini elde edemeyen bir seçim sonuçları ABD içinde riskleri beraberinde getirmektedir. Kasım 2024 ABD seçimlerini Biden kazanma ihtimalini ortadan kaldıran bir sonuç olarak görmek savaş istemeyenler için güçlü bir neden olacaktır.
Trump Avrupa kıtasında izleyeceği politikalar daha çok milliyetçi yapılar tarafından destek görecek ve Rusya ve Çin ile ilişkilerin yeni boyutlarının planlamasına neden olacaktır.
Gazze’de gelişmeler karşısında Biden Netanyahu’ya barış ve ateşkes önerisi üzerinden baskı yapmakta ve seçimleri kazanmanın yolu olarak artan kamuoyu baskısına karşı tekrar kendine çıkış yolu aramaktadır.
