Bilgeler, ne güzel söylemişler: "Tecrübe aklın hocası, düşüncenin rehberidir."
Tecrübe üzerine söylenmiş söz, o kadar çok ki...
 Tecrübe öğretmenlerin en iyisidir.
 Hiçbir insanın bilgisi, edindiği tecrübenin önüne geçemez.
 Her şeyde en iyi mihenk taşı tecrübedir.
İhsan Sabri Çağlayangil... Efsane Dışişleri Bakanı... Saygın bir siyaset ve devlet adamı... Rahmetliden çok dinlemişimdir:
- Paran varsa, her şeyi satın alabilirsin... İstersen, her kitabı okuyabilirsin, her konuda eğitim görebilirsin... Parayla, okumayla, eğitimle elde edemeyeceğin tek şey var... Tecrübe.
Bugün... Söz tecrübenin.
Çok şey yaşamış, çok şey görmüş... Zamanı gelince köşesine çekilmeyi bilmiş iki siyasetçinin.

***


Dadaş'ın ders kitabı
Rasim Cinisli... Adalet Partisi milletvekiliydi... Ayrıldı... Demokratik Parti kurucuları arasında yer aldı... Sonra, yuvaya döndü.
İki dönem, Erzurum milletvekilliği yaptı... AP'den ve DP'den.
84 yaşında... Bayramda, anılarını okuduk:
"Bir Devrin Hafızası."

Siyasete ilgi duyanlar için... Bir ders kitabı.
Dadaş... Rasim Cinisli, kitaba,
Yunus Emre ile başlıyor:
"Dünya bir penceredir, her gelen baktı geçti,
Nice han, nice sultan, tahtı bıraktı geçti."

***


Demirel'in pişmanlığı
Süleyman Demirel, Rasim Cinisli ile dertleşiyor.
"En büyük pişmanlığını" söylüyor:
- 1970'te bir grup arkadaşımız ile yollarımız ayrıldı (Demokratik Parti'yi kuranlar)... Keşke onların ayrılmamaları, partide kalmaları için daha fazla gayret gösterseydim."

***


Sonsöz
Rasim Cinisli'nin, 603 sayfalık anıları, şu cümleyle noktalanıyor:
- Başkasının tecrübesinden yararlanan insan akıllı, kendi tecrübesini kullanan insan vasat, kendi tecrübesinden dahi ders almayan insan aptaldır.

***


Siyaset nedir?
Rasim Cinisli'ye göre...
 Bir ince sanattır.
 Çıkar kavgası değildir.
 Söverek, dövüşerek değil; konuşarak, görüşerek yapılır.
 Müzakere ve müşavere esastır.

***


'Bir Devrin İzleri'
Sümer Oral... Maliyeci... Eski Manisa Milletvekili... Yıllarca bakanlık yaptı... Şimdi köşesinde... "Tecrübe küpü" Sümer Bey, anılarını yazdı: Bir Devrin İzleri.
1979... Sümer Oral'ın, ilk bakanlığı. Başbakan Süleyman Demirel diyor ki:

 Sümer... Bazı konularda sana doğrudan telefonla talimat verebilirim.
 Yanımda biri olabilir ve öyle konuşmam gerekebilir.
 Eğer uygun bulmuyorsan, mevzuata aykırı ise kesinlikle yapma.
 Benim talimatım olması fark etmez.

***


Memnuniyet ölçüsü
Sümer Oral, Maliye Bakanı... Milletvekillerinden talep yağmuru başlar.
Herkes, bir şeyler istemektedir... Ödenek... Tayin... Aklınıza ne gelirse.
Sonuç... Başbakan Süleyman Demirel'e şikâyet için gelen gelene... Bazen milletvekili şikâyetçidir... Bazen de il başkanı.
Demirel, şikâyetleri dinler... Sonra da şunları söyler:
 Maliye Bakanı'ndan şikâyetçi olmanıza sevindim... Memnun oldum.
 Zira herkesin memnun olduğu bir bakandan ben memnun olmam.

***


G günü
Sümer Oral'ın anılarında, muhalefet yıllarından da söz ediliyor.
"Süleyman Demirel, grup ve genel kurul çalışmalarına çok önem verirdi" diyor.
O dönemleri çok iyi biliyoruz.
Demirel, "Şanlı muhalefet" derdi.
Ve "G günü" için sürekli çalışma yapardı.
G günü... Yani seçim... Seçim sonrası... İktidar... Görev günü.
Partinin, araştırma merkezi vardı... Profesörler... Planlamacılar... Bazı siyasetçiler... Ekrem Ceyhun... Sümer Oral... Halil Başol... Köksal Toptan.
Muhalefet, sadece laf üretmekle olmuyor... Siyaset üretmek gerekiyor... Proje... G gününe hazırlık.

***


Teşekkürler
Başbakan Süleyman Demirel'e sormuştum:
- Herkesi eleştiriyorsunuz... Herkesin yanlışını, kusurunu söylüyorsunuz... Sizin hiç hatanız, yanlışınız yok mu?
Demirel... "Çoook... Hangisini anlatayım? Nereden başlayayım?" yanıtını vermişti.
Rasim Cinisli, kitabına, "Demirel ile aramızda geçen bu konuşmayı" da almış... Sayfa 337.
Sevgili Rasim Abi,
Geçen yıl imzalayıp gönderdiğin kitabı kaybetmiştim... Bayramda bulup okudum.
Teşekkürler... Sağlıklı uzun ömürler.

***


İki centilmen
Sümer Oral, eksik olmasın, kitabında benden de söz etmiş... Yazılarıma yer vermiş.
Unutmadan... 1986'dan söz etmemiz şart.
Zorlu bir seçimdi... Kıran kırana.
İki Manisalı... Sümer Oral ile Ekrem Pakdemirli... Yarıştılar ama... Birbirleri hakkında, tek olumsuz söz söylemediler... Kırıcı laf etmediler.
Karşılaştıkları yerlerde kucaklaştılar... Birbirlerine başarı dilediler.
Seçim bitti... Ertesi gün, Pakdemirli, Oral'a sarıldı... Kutladı.
Ve... Pakdemirli ile ölene kadar dost kaldılar.
Türk siyasetinin böyle sahnelere, o kadar çok ihtiyacı var ki.
Sümer Oral, şimdi köşesinde... Yine çalışıyor... Öğrenci gibi, öğretmen gibi.
Bunu, siyasete dönmek için yapmıyor... Kendisini güncellemek için yapıyor... Ve gündemden kopmuyor.
Sağlıklı nice yıllara sevgili dost.

***


Özal'ın mektubu
Yıl 1976... Manisa'da ara seçim var...
İki milletvekilliği için.
Anavatan Partisi, iktidarda.
Genel Başkan ve Başbakan Turgut Özal, "iki ağır topu" aday gösterdi:
Mehmet Keçeciler ve Prof. Ekrem Pakdemirli.
Doğru Yol Partisi, muhalefette... Süleyman Demirel de siyasi yasaklı.
DYP'nin iki adayı... Sümer Oral ile Ümit Canuyar.
Anketlere göre... Anavatan Partisi, seçimi büyük farkla alıyordu.
Ancak... Sandıklar açıldı... DYP 2... ANAP 0... Özal'a, "Şok... Büyük sürpriz."
Ve... Milletvekili seçilen Sümer Oral'a bir mektup geldi... Başbakan Turgut Özal'dan:
"Manisa milletvekili seçilmiş olmanız münasebetiyle, tebrik eder, başarılar temennisiyle en iyi dileklerimi sunarım."
Siyaset... Zarafet... Nezaket... İşte bu.