Türk siyasetinin bir çınarı daha devrildi...
Recai Kutan... 94 yaşındaydı. (5 Nisan 1930-7 Ekim 2024.) Dostumdu... Anılarımız çok.
Son demeç... Son röportaj... Son sohbet... Medya ile son temas... Benimle yapmıştı. (4-5 Şubat 2021.) Yazım üzerine, onu arayanlar oldu... Gazetelerden... Televizyonlardan... Kimseyle konuşmadı.



"Ağaçlar ayakta ölür" misali... Ölene kadar araştıran, düşünen, okuyan... Türkiye'nin sorunlarına kafa yoran saygın bir siyaset ve devlet adamıydı
Güle güle Recai Abi...
Allah, gani gani rahmet eylesin.

***


Gazi Orduevi'nde bir akşam

Ağustos'un sonu... Eylül kapıda... Güzel bir Ankara akşamı.
Gazi Orduevi'nin bahçesi... Ana, baba günü.
Devletin zirvesi, bir kameriyenin altında... Derin sohbet... Medya ilgisi de oraya. Parti liderleri... Bakanlar... Davetliler... İkramlar... Sohbetler...
Bir köşede... Fazilet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan... Yalnız başına...
Yanına yaklaşan... Hatır soran... Konuşan... Sohbet eden, Allah'ın bir tek kulu yok. Ne bir astsubay-subay... Ne bir siyasetçi... Ne bir bürokrat... Ve ne de bir yazılı/görsel medya mensubu.
Ben hariç.
Bütün akşam... Onu yalnız bırakmadım.
Devlet hizmetindeki yılları... Siyaset günleri... Bakanlık anıları... Zamanın nasıl akıp gittiğini bilemedik.
O gece yaşananlar, elbette medyada geniş geniş yer aldı.
Emin Çölaşan... Hürriyet Gazetesi'ndeki köşesinde, resepsiyon izlenimlerini yazarken, bu olaydan da söz etti. Recai Kutan'ın yalnızlığından... "Yavuz Donat'tan başkası onun yanında değildi" diyerek.
Rahmetli... Daha sonraki her sohbetimizde, meşhur 30 Ağustos akşamı yaşananları anlatırdı.

***


Oradaydım

Zaman tüneli... 28 Şubat dönemi... Başbakan Profesör Necmettin Erbakan'ın istifası... Haziran 1997... Ve Refahyol hükümetinin çöküşü.
Anayasa Mahkemesi... Refah Partisi'nin kapatılması... Erbakan'a siyaset yasağı.
Ve... Yeni parti... Fazilet Partisi... Genel Başkan Recai Kutan... 14 Mayıs 1998... Zaman tünelinde gezintiye devam:
● 30 Ağustos Zafer Bayramı... Törenler... Ve akşam orduevinde resepsiyon... Ev sahibi, Genelkurmay Başkanı.
● Cumhurbaşkanı... Meclis Başkanı... Başbakan... Bakanlar... Komutanlar...Siyasi parti genel başkanları... Devlet protokolü, tam kadro.
● Kapıda karşılama... Ve resepsiyonun yapıldığı alana kadar refakat... Rütbeli subaylar tarafından.
● Fakat... Parti liderlerinden sadece birini... Fazilet Partisi Genel Başkanı'nı karşılayan bir astsubaydı.
● Yakışıksız bir davranış... Güya... Fazilet Partisi... Recai Kutan küçük düşürülecek!
Ben, oradaydım.

***


Suya adanmış ömürler

Yağışlar nasıl? Barajlar ne durumda?
Su seviyesi normal mi? Susuzluk tehlikesi var mı? Bu sorular günden konusu olunca, iki kişiyi arardım... Yıllar boyunca.
Biri Süleyman Demirel. Diğeri Recai Kutan.
İktidar veya muhalefet yılları... Ya da siyasi yasaklı oldukları dönem... Fark etmez. Onların ki... Suya adanmış ömürler.
Son sohbet... 4 Şubat 2021... Editörümüz Yaşar Önel de vardı... Konuşmamızı banda kaydetti.
Elbette... Suyu da konuştuk... Yağışları... Barajları... Enerji yatırımları.
Onun için... Su... Yağış... Baraj... Sulama, güncel siyasetin önündeydi.
Tıpkı Süleyman Demirel gibi.
Unutmadan... Demirel'in vefat etmeden önce yazdığı kitabın adı:
"Bir Ömür Suyun Peşinde."

***


Küçük bir ayrıntı

Veysel Eroğlu... Profesör... İSKİ Genel Müdürü... Devlet Su İşleri Genel Müdürü... Milletvekili... Çevre ve Orman Bakanı... Orman ve Su İşleri Bakanı.
Türkiye'de... Su... Yağış... Baraj işlerini en iyi bilenlerden.
Zaman zaman ararız... Sorarız... Geçmişte Demirel'e, Recai Kutan'a sorduklarımızı... Yağışları... Barajlardaki su seviyesini.
Sözünü ettiğimiz ayrıntıya gelince...
Veysel Eroğlu, İstanbul Teknik Üniversitesi'nde profesör iken... 1994'te yapılan yerel seçimler sonunda, Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilince... Rahmetli Necmettin Erbakan ile Recai Kutan, İSKİ Genel Müdürlüğü için Veysel Eroğlu'nu öneriyorlar. Eroğlu da, devlet görevinde iken... Her hafta... Ama her hafta... Recai Kutan, Bakan Eroğlu ile görüşürdü.
Çoğu kez... Recai Abi aramadan... Veysel Eroğlu, ona telefon ederdi.
Suya dair bilgi verirdi...

***


Darbe... Amerika... Ve İsrail

Profesör Necmettin Erbakan... Vefatından önce konuştuğu son gazeteci... Benim... (23 Aralık 2010... SABAH Gazetesi.)
Davet, ondan gelmişti... Masamızda yemek de vardı.
Ama ikimiz de tek lokma yememiştik. Sohbette... Darbelerden... 28 Şubat'tan... Amerika'dan... İsrail'den söz etmişti... Uzun uzun.



İlginçtir... Recai Kutan da bana benzer sözler söylemişti.
Şubat 2021... Son görüşmemiz:
● 28 Şubat, darbelerin en iyi planlanmış olanı, en zararlısı ve en utanç vericisidir.
● Darbe hazırlık çalışmalarında, İsrail ve ABD başta, dış güçlerle işbirliği yapılmıştır.

***


Tek cümle

Recai Kutan ile son sohbetten... Tek cümle... Türk demokrasisinin acı gerçeği:
"28 Şubat, asker ve sivil cuntaların beraber organize ettikleri bir darbedir."
Sadece 28 Şubat mı? Hepsi... Bütün darbeler... Muhtıralar... Siyasete müdahaleler.

***


'Türkiye'de Darbeler ve Sebepleri'

Recai Kutan, son konuşmamızda... Kucaklaşıp, vedalaşırken... Elime bir dosya tutuşturdu:
Okursanız memnun olurum. Bunca yılın dostluğuna rağmen... Hiç, "Sen" diye hitap etmedi. Prof. Erbakan da öyleydi
Kutan'ın verdiği dosya... A-4... Tam 14 sayfa.



Başlık... Türkiye'de Darbeler ve Sebepleri.
İlk cümle... Kelimesi kelimesine:
"Demokratik parlamenter sistemlerde, hukuk dışı tutum ve davranışlara karşı her türlü emniyet tedbirleri vardır... Fakat diktatörlük ve askeri idarelerde yoktur."

***


Kirazlıdere günleri

Darbe... 12 Eylül 1980... Milli Selamet Partisi'nin A takımı... Ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin... Necmettin Erbakan'dan Alpaslan Türkeş'e kadar... Tutuklular.
Silahlı Kuvvetler Dil Okulu'nda 9.5 ay yattılar.



Recai Abi, daha sonra o günleri yazdı... Kitap:
Kirazlıdere Tutukevi Penceresinden 12 Eylül.
Kutan... Cezaevine, Kirazlıdere adını takmıştı.
Ve kitabını bana bizzat getirmiş, adıma imzalamıştı.
Kitapta... Neler var neler? Ömrünü devlet hizmetinde... Siyasette geçiren insanların çektikleri çileler.

***


Sadece gözlem

Bilim insanı değilim... Benimkisi sadece gözlem... Şöyle ki;
Erkek ölünce... Kadının hayatı devam ediyor... Şöyle veya böyle.
Fakat... Kadın ölünce... Erkek çöküyor.
Hem de hızla.
Nermin Erbakan ölünce... Necmettin Erbakan'ın sağlığının hızla bozulduğu gibi. Yakın tanığıyım... Nazmiye Demirel ölünce... Süleyman Bey de, sağlık olarak, gerileme dönemine girmişti.
Ve Recai Kutan... Eşi hayatta iken... Recai Abi, dik dururdu... Dik yürürdü... Birlikte Türk Sanat Müziği şarkıları dinlerdi.
Ama Mebrure Kutan rahmetli olunca... Recai Abi, destek alarak yürümeye başladı.
Beli büküldü... Koluna mutlaka biri girdi.
Mekânın cennet olsun yılların dostu.

***


Akdeniz... Yarına kaldı

Bugün Antalya'yı... Alanya'yı... Ekonomiyi, turizmi, siyaseti, bölgedeki yatırımları... Sokağı yazacaktık.
Ama... Bir dostun ölüm haberini alınca...
Akdeniz notları... Yarına kaldı.