İki hafta kadar önceydi.

Bir okurumuz aradı.

Orduevinin yıkılmasıyla ilgili üzüntüsünü aktardı.

Konuyu arkadaşlarımız araştırdılar, haberini de yaptılar.

O haberin ardından bir yetkiliden kısa bir bilgi notu da iletildi haber merkezimize.

O notta Orduevi içerisinde bulunan depremde yıkılma riski olduğu belirlenen kısmın yıkılacağı, tarihi binanın ise korunacağı bilgisi yer almaktaydı.

Bunu biliyorduk zaten...

Bahsedilen ‘tarihi bina’ zaten yıkılamaz.

Çünkü...

Kültür Varlığı olarak tescilli.

Valilik Konutu olarak kullanılan binada aynı şekilde tescilli.

Allah razı olsun, eski Valilerimizden Muzaffer Dilek bu konularda çok hassas idi.

Ordu bulvarında, Orduevi karşısında bulunan Valilik konutu olarak kullanılan binanın tescilini yaptırtmıştı.

Kültür Varlığı olarak tescillenen binalar, rant çevrelerinin hayallerini süslese de, şükür ki dokunamıyorlar.

Şimdi...

Arkadaş madem o tarihi binanın yıkılmayacağını biliyordunuz, yıkılmakta olan yerde deprem riski taşıyormuş, neden böyle bir haber yaptınız? gibi soruları düşünüyor olabilirsiniz.

Anlatayım neden bu konuda hassasız...

Ama önce Orduevi ile ilgili kısa bir bilgi aktarayım.

*

*

Tarihi bir mekan...

Afyonkarahisar Orduevi öyle başka kentlerdeki gibi normal bir Orduevi değildi.

Atatürk’ün bahçesinde İsmet İnönü ile birlikte 21 Haziran 1934’te İran Şahı Rıza Pehlevi’yi ağırladıkları bir mekandı aynı zamanda.

Bu alan aynı zamanda içerisinde tescilli kültür varlığını barındırmakta.

Alan öylesine tarih dolu ki...

Bir yeri kazdığınızda neredeyse oradan tarih fışkırıyor.

Üç yıl kadar önceydi...

Afyon Kocatepe Üniversitesi Rıza Çerçel Kongre Merkezinde bir kaç Gazeteci arkadaş oturuyorduk.

Kent Konseyi seçimi yapılacaktı yanlış hatırlamıyorsam.

O dönemdeki Belediye Başkanımız Mehmet Zeybek’te bizimle birlikteydi.

Çaylarımızı içtik, sohbetimizi yaptık ve Belediyenin yol genişletme çalışması yapmak için yıktığı Orduevi duvarının altından çıkan tarihi taşı incelemeye gittik.

Orduevi duvarının altından çıkan mermerin, tarihi bir önemi vardı.

İran Şahı Pehlevi’nin Atatürk ile Afyonkarahisar Orduevinde yaptığı görüşmenin hatırası olarak hazırlanan mermer anıt taşıydı.

Belediye ilgilileri yıktıkları duvarın altında bu taşı bulunca hemen Başkan Zeybek’e haber vermişlerdi.

Zeybek’te o dönem Garnizon Komutanımız olan Tuğgeneral Osman Alp ile görüşmüştü.

Osman Paşamız o taşın Orduevinde çok özel bir köşesinde Mustafa Kemal Atatürk, İran Şahı Rıza Pehlevi, İsmet İnönü ve Fahrettin Altay’ın ziyaret fotoğraflarının yer aldığı bölümde sergilenmesi için gerekli talimatı vermişti.

Fotoooo-1

*

*

Beton yığınlar içerisinde oksijen kaynağı...

 

Gazete binamızın hemen arkasında Orduevi.

Geçmiş yıllarda, genç iken Orduevindeki tenis kortu epey vakit geçirdiğim bir mekandı.

Tuğgeneral Bülent Aker Paşamızla da zaman zaman oturup sohbet ettiğimiz güzel bahçesi gözlerimin önüne geldi, okurumuz ile konuşurken.

Rahmetli Babamın Ordu bulvarındaki evinin balkonundan Orduevi’nin yemyeşil bahçesinin seyrine doyum olmazdı.

Orduevi sayesinde, Ordu Bulvarında yapılaşmanın biraz olsun önüne geçilebilmiş, beton yığınları içerisinde kalan caddenin az da olsa nefes alabileceği bir alan, neredeyse yüz yıllık süreç içerisinde korunabildiği kadar korunabilmişti.

Korunabildiği kadar diyorum.

Çünkü...

Biraz yaş almış olanlar hatırlarlar...

Orduevinin içinde bulunduğu askeri alan, Rıza Çerçel binasının yan tarafından başlayarak aşağıya doğru indiğinizde Askerlik Şubesinin de içinde olduğu alanı da kapsayarak Askeri Lojmanlara kadar devam ederdi.

O tarihteki Belediye ilgilileri, Yeşilyoldan Gazlıgöl caddesine bir yol açılması karşılığında Orduevinin içerisine bir otel binası yapılması konusunda Askeri ilgilileri ikna ederler.

O açılacak olan caddedeki ağaçların çoğunluğu korunacak, hiç bir betonlaşma yapılmayacak sözüne rağmen, şimdiki Bereket Apartmanından başlayan ve Ufuk Apartmanlarının yer aldığı noktaya kadar beş apartman binasının arsaları da zamanın Belediye Başkanı Mehmet Sami Hancıoğlu tarafından satılarak, Belediyeye gelir elde edilir.

Askeri ilgililer bu duruma epey bozulurlar ve sitemlerini dile getirirler ama, atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmiştir bile.

*

*

*

Rantiyecilere peşkeş çekilmesin...

Hassasiyetimiz yukarıda yazdığım, geçmişte yaşanan olayın benzerinin yaşanmaması içindir.

Askeri ilgililerimiz elbette hassastırlar.

Ama...

Emir demiri keser derler ya, yukarıdan birileri ola ki girer devreye verin burayı filanca iş yapımı karşılığı şu sayın arkadaşa falan derlerse iş işten geçer o zaman.

Şimdi ‘otopark’ olacak denir, sonrasında bakmışsınız birileri bir blok dikiverir.

Zaten küçülmüş olan Orduevi alanının, bazılarının rant sevdası uğruna daha da küçültülmemesi içindir hassasiyetimiz.

*

*

*

Günün sözü

Alışmış, kudurmuştan beterdir.