Siyaset konusunda kitap yazacak kadar bilgimiz ve tecrübemiz olmasa da iki laf edecek sözümüz var diye düşünüyorum.
Yıllardır bu meslekte olup, kaç seçim atlattığımızı hatırlamıyorum.
Her seçimin kendine has özellikleri var.
Daha doğrusu her partiye göre, her adaya göre yol haritası belirleniyor diyebilirim.
Vatandaş gözüyle siyaset, derdini çözmekten, derdini anlatmaktan geçiyor.
Siyaset yapanlar için çok farklı yaklaşımlar var.
Yazımızın başlığını o nedenle okumak isteyenlere siyaseten öneriler koyduk.
Birçok şeyler yazılabilir, birçok görüş ortaya atılabilir.
Yazımızın ana teması şu ya da bu parti adayına yönelik olmadığını belirtip gelelim önerilerimize.
Şunu baştan söyleyeyim.
Siyasetin içinde, öyle insanlar var ki…
Başkan adaylarını türlü türlü havaya sokuyorlar.
Hepsi de, şimdiden başkanlığı kazanmış gibi hissedebilir.
Seçimlere 50 gün kadar var. Hep derim bu derenin altından çok sular geçer.
Kısa kısa önerilere gelirsek anlatayım.
* Bir kere başkan adaylarının çevresi etten bir duvar halinden çıkarılmalı.
* Başkan adayları partilerinin projelerini anlatırken dar kalıptan kurtulmalı.
* ‘’Sen çok yaşa başkanım’’ sözlerinin partililer tarafından değil, vatandaşın söylemesine müsaade edilmeli.
* Başkan adayları çevresinde yeni yüzler gerekli. Akil insanlar olmalı ve şehrin sevdiği saydığı insanlar adaylara destek olduğu gösterilmeli.
* Başkan adayları rahat bırakılmalı. Onların vatandaşla ikili görüşmelerine, yakınlaşmalarına izin verilmeli.
* Hangi mahalleye gidiliyorsa, bir gün öncesinden o mahallenin sevilen sayılan insanlarıyla bir araya gelinip, bir gün sonrasının gündemi oluşturulmalı.
* Başkan adaylarının yanında akil insanların da objektiflere poz vermesi sağlanmalı. Seçim gezilerinde protokol dediğimiz alana partililer değil vatandaşlar misafir edilmeli.
* Çok konuşanın, çok oy alacağı tezinin yanlış olduğu kabul edilmeli.
* Protokol dili değil, halkın diliyle konuşulmalı, vatandaş gönülden kucaklanmalı.
* Her parti başkan adayı, gittiği yerlerde yeni yüzler yeni insanlar olmalı ve her kesime sizinleyiz mesajı verilmeli.
* Başkan adayları tabir yerinde ise poh pohlanmamalı, şişirilmemelidir.
Daha önce de ifade ettik.
Bunlar gönlümüzden geçen ve bütün adaylara bir sesleniş ve öneri olarak görülmesinde yarar görüyorum.
İsteyen okur, şu öneri iyiymiş der uygular, istemeyen zaten ben her şeyi biliyorum der yazdıklarımıza kulak asmaz.
Bizim işimiz yazmak.
Önermek ve vatandaştan gelen yorumları gazetemizde yayınlamak.
İyi olmuş diyenlere de eyvallah, demeyenler de.
