Önceki hafta...

Ankara’da bir toplantı bitmiş, diğerine katılacaktım.

İlimizin önemli ve sevdiğim bir iş adamı aradı.

Toplantı için çok kısa bir süre vardı ama, önemli olmasa aramayacağı için açtım telefonu.

Bursa’da olduğunu söyledi, kısa bir sohbetin ardından, ‘Bak seninle konuşmak isteyen bir arkadaşımız var’ diyerek telefonu verdi yanındaki kişiye.

Kendisini CHP’de üst düzeyden bir kişi olarak tanıttı telefonun diğer ucundaki kişi.

İsmini de verdi...

Nasılsınız, iyi misiniz? faslından sonra sadete geldi.

Konuşmamızın kısa bir özetini aktarayım, yorum sizlere ait değerli okurlarım...

‘Tüm yazılarını takip ediyorum. Bizim CHP hakkında ve Kılıçdaroğlu hakkında çok ağır eleştirilerin var.’

-- Adı üstünde eleştiri.

-- Siyasetçilerimiz eleştiriyi hoş karşılamalı.

‘Seninkiler eleştiriyi aşan cinsten ama.’

-- Gazetecilere özgürlüğü sizler savunmuyor musunuz? Size gelince mi eleştiriler sınıf değiştiriyor?

‘ Tayyip Bey’i ve Devlet Bey’i çok övüyorsun?Görmüyor musun memleketin halini?’

-- Karabağ’ı, Mavi Vatanı, bitmekte olan terörü, çıkan petrol ve doğal gazı siz görmüyor musunuz?

‘Anlaşıldı anlaşıldı seni CHP’ye kaydetmedikten sonra değiştiremeyeceğiz.’

-- Ben Ülkücüyüm. Ülkücünün tek partisi olabilir, o da MHP’dir. Benim kaydolabileceğim ve orada olmakla şeref duyacağım tek parti MHP’dir. Eniştem AK Parti Genel

Başkanı olduğunda bile AK Parti’ye katılmadım,

ki CHP veya başka parti asla. Askere giderken Başkanlık görevimi bırakıp gitmiştim.

Gazeteciliğe başlayınca üyeliğimi yeniletmedim, bir gün bu mesleği bırakırsam gider MHP’ye üye olurum.

‘Devlet Bahçeli iyice yaşlandı. Ne işin var O’nun yanında?’

-- Devlet Bey bu ülkenin, bu Milletin çimentosu.

O’nun ve Cumhurbaşkanımız Tayyip

Bey'in sayesinde bugün Türkiye bu kadar ilerledi. Dost da düşman da gördü Türkiye’nin gücünü, etkisini ama maalesef sizler göremediniz

Afyon’a kimi Belediye Başkan adayı göstermeliyiz?

-- Afyon’un bir Belediye Başkanı var şu anda.

Gayet de güzel çalışıyor. Aparkatta bekleyen

Mahmut Koçak ile Burhanettin Çoban da var ama, onlara o imkanın verileceğini sanmıyorum.’

Ben CHP’den kimi çıkaralım diye soruyorum.’

-- Kaybedeceğinizi bile bile gireceğiniz seçimde kimi koyarsanız koyun sonuç değişir mi sanıyorsunuz halen daha?

Milletvekilliğinde de Saadet Partisi’ne ve

ittifakın diğer bileşenlerine şükredin Afyon için, onlar olmasa bir milletvekilini de çıkaramayacaktınız.

Bu arada Burcu Hanım’a da biraz matematik çalıştırmalısınız.

Bırak onları şimdi. Gültekin Uysal’ı çıkartacağız.

Afyon’a Belediye Başkanlığı yakışır ve iyi de yapar.’

-- Siz beni güldürdünüz, Allah’ta sizi güldürsün.

Konuşmanın burasından sonra telefonun diğer ucunda, kendisini önce CHP’de üst düzey bir kişi olarak tanıtan ve isim de veren bu kişi aslında Türkiye’nin önde gelen yazarlarından birisi olduğunu, ama konuşmalarının tamamında ciddi olduğunu vurguladı.

Birbirimize iyi günler dileyerek kapattık telefonu.

Ertesi gün...

İş adamı dostum aradı tekrar.

Bu kez kimi vereceksin telefona? Diye sordum.

Güldü.

Tebrik etmek için aradım seni’ dedi.

Neden? diye sordum.

Dik durdun, eğilmedin. Bravo sana. Bir kez daha gurur duydum kardeşim seninle’ dedi.

***

Gültekin Uysal konusuna gelelim.

Seçimden önce...

İki kesimi iyi gözlemledim.

Sadece ben değil...

Bazı dostlarım da aynı şekilde gözlemlemişler.

Birincisi FETÖ’cüler.

Afyondakilerden bahsediyorum.

Öyle bir özgüven içerisinde idiler ki...

Bazılarının yakınları ABD ve Almanya’dan dönüş biletlerini bile almışlar, seçimden sonraki günler için.

O kadar eminlermiş yani, Kılıçdaroğlu’nun

Başkan seçileceğinden.

Hatta birisi...

Afyon’daki FETÖ’cülerin kuyumcu olanlarından birisi.

Kesinleşen cezasının kalan kısmı ile ilgili olarak Afyon’un sözde imamlarından küçük yılana sormuş,"Cezanın kalanını başka bir ildeki cezaevinde çekmek istiyorum, ne yapayım?"demiş.

Aldığı cevap ilginç...

Bekle, yakında seçim olacak. Merak etme her şey güzel olacak. Ceza meza kalmayacak.

Sakın ha teslim falan olayım deme’ diye tembihlemiş FETÖ’cü küçük yılan,

diğer FETÖ’cü kuyumcuyu.

Seçimden sonra...

Bu kuyumcu Afyon Emniyeti tarafından saklandığı delikte kıskıvrak yakalandı.

Şimdi cezasının kalanını çekmek üzere cezaevinde.

Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanamamasına en çok üzülenlerin başında bu FETÖ’cülerin geldiği kesin.

İkinci gözlemlediğim kesim Gültekin Uysal ve şürekâsı.

Kibir üstü hal ve hareketler mi dersiniz, yoksa adını başka bir şey mi koyarsınız bilemem ama onlar da müthiş bir havaya girmişlerdi.

Seçimi kazanır kazanmaz Afyon'da kimlerden intikam alacaklarının bile listesinin yapıldığı kulaklarımıza fısıldanıyordu yüzümüze dost görünenler tarafından.

Şimdi içinizden geçeni duyar gibiyim.

Tabii ki...

Öyle soru olur mu?

İlk sıralardaydım elbette o listede.

Ama Allah onlara fırsat vermedi.

Fırsatları olsa da vız gelir tırıs giderlerdi.

Gelelim tekrar Belediye seçimleri meselesine...

Gültekin Uysal’ın ismini telaffuz eden

Gazeteci önemli bir isim.

CHP ve Kılıçdaroğlu’na epey yakın isimlerden birisi.

Durduk yere, böyle bir ismi ortaya atmazdı.

Gültekin Uysal, CHP’den gelecek böyle bir teklife sıcak bakar mı?

İçi bile gider, balıklama atlar ama seçilemeyeceğini, Afyonlunun O’nu seçmeyeceğini bilebilecek kadar siyasi aklı-zekası-görme becerisi olduğunu tahmin ediyorum.

Milletvekilliğinde bile Genel Başkanı olduğu parti logosu yerine, İYİ Parti logosu altında aday olmayı yeğlememiş miydi?

AKŞENER’DEN BEKLENİLEN DİĞER İTİRAF...

İYİ Parti 3. Olağan Kongresi yapıldı.

Genel Başkan Meral Akşener bir itirafta bulundu.

CHP’den kiralık 15 Milletvekili alarak seçime girmesinin hata olduğunu, bunun acısını cezasını çektiğine yönelik bir itiraftı bu.

Akşener’den bir itirafta daha bulunmasını beklerdim.

Madem başladı itirafa...

Milletvekilliğinde Gültekin Uysal’a, Belediye Başkanlığında Mahmut Koçak’a yer vermesinin hata olduğunu itiraf etmesi şık olurdu aslında.

Enişte-Kayınbirader ikilisi iyi kullandılar doğrusu İYİ Parti'yi.

Meral Akşener’in gözleri açılmaya başladığına göre...

Bundan sonra böyle devşirmelere yer vermez diyeceğim amma...

Oktay Vural’ı bile aldı partisine.

Genel İdare Kurulunda yer buldu Oktay

Vural.

Ey Oktay Vural sana da bravo (!) demek

gerek...

Devlet Bahçeli seni Milletvekili yaptı.

Devlet Bahçeli seni Ulaştırma ve Altyapı

Bakanı yaptı.

Devlet Bahçeli seni MHP Meclis Grup

Başkanvekili bile yaptı.

Şimdi birileri diyecek ki...

Devlet Bey, Meral Hanım'a da hayatı boyunca gelemeyeceği makamlara getirmişti.

Sadece Meral Hanım'ı değil, şu anda İYİ Parti'de bulunan pek çoğunu Devlet Bey

Milletvekili, Bakan yapmıştı.

Haklılar böyle diyenler.

Tek vefasız Oktay Vural değil elbette.

Hayatları boyu o makamları rüyalarında bile göremeyecek olanların bazıları Devlet

Bey'in işaretiyle oturmuşlardı o koltuklara.

Kerametleri kendilerinde görüyordu bunların çoğunluğu.

Aha işte şimdi gördüler kerametlerinin çapını.

MHP Afyon Milletvekilimiz Mehmet Taytak’ı bir kez daha tebrik ve takdir ediyorum.

Koltuk peşinde koşmadı.

Yiğitliği, adam gibi adamlığı bir kez daha görüldü.

Davasından asla vazgeçmedi.

Ne Başbuğumuz Alparslan Türkeş’e ne de MHP Liderimiz Devlet Bahçeli’ye sırt çevirdi.

Ülkücü dediğin böyle olur, ben bunu bilir bunu söylerim.

Türkücüler ile Türkçüleri karıştırmamak gerekli.

GÜNÜN SÖZÜ

Taş yerinde ağırdır...