Korona... Tam kapanma... 54 ilde 300 orman yangını... Kastamonu, Sinop ve Bartın'da sel... Bozkurt ilçesinde selden 62 can kaybı... Ekonomi... Dolar/döviz krizi...
Arada yıllar geçse de unutulmayacak... Milletvekili, şehidin ağabeyine sövüyor... Herkesin içinde... "Senin bacını ........"
Ve siyaset... Bildiğiniz gibi... Kavga, kavga, kavga.
Meclis'te... Yumruklar... Hakaretler... Küfürler... Tekmeler.
2021... Böyle geçti.
***
2022'nin getirecekleri belli
Perşembenin gelişi çarşambadan belli...
2022... "Seçimden önceki yıl."
"Neler getireceğini" tahmin etmek güç değil.
2021'de... Milletvekili... "Senin bacını ......." diye ağzını bozuyorsa...
2022'de... Siyaset, "Ana avrat düz gidecektir." Öyleyse... En iyisi... Adam Smith'in, "Bırakınız yapsınlar... Bırakınız geçsinler" dediği misal... Bırakalım, "birbirlerini yesinler." Ama "Meclis'te" değil.
"Er meydanına" çıksınlar... Güreşsinler... Hatta, "düello yapıp" hesaplaşsınlar.
***
Kanun teklifi
Arşiv... Zaman tüneli... Tarih 20 Aralık 1920.
Bursa Milletvekili Emin Bey, Meclis Başkanlığı'na "kanun teklifi" veriyor.
Düello yapılmasının, "Türk hukuk sistemine girmesini" öneriyor.
Fakat... Meclis, 21 Şubat 1921'de... Emin Bey'in önergesini reddediyor.
***
3 yıl sonra yeniden
Düello... "Geçmişte" çok konuşuldu... Örneğin;
28 Ocak 1924... Kozan Milletvekili Ali Saip Bey (Ursavaş) Meclis kürsüsüne çıktı:
- Şeref ve haysiyeti zedelenen kişinin, karşısındakini düelloya davet edebilmesi için kanun çıkaralım.
1. Ali Saip Bey, bu amaçla "kanun teklifi" verdi.
2. Fakat... "Meclis reddetti."
***
Atatürk'ü düelloya davet
Madem düello konusuna girdik... "Atatürk'ün sofrasından bir görüntü" ile devam edelim.
Yemek masasında... Rüstem Bey, sigara yakınca... Atatürk, "Yemekten sonra yaksaydınız" der.
Rüstem Bey... Bozulur:
- Sizden izin almadan sigara yakmama ihtarda bulunuyorsunuz... Yemek arasında her zaman sigara içiliyordu.
Ve... Rüstem Bey, öfkeyle masadan kalkar.
Yemek bitip... Herkes dağılınca... Mazhar Müfit Bey, "Rüstem Bey'in kendisini beklemekte olduğunu" görür... "Hayırdır... Neden gitmediniz?" der.
Rüstem Bey, "Sizden bir ricam var" diye söze başlar:
- Kemal Paşa'ya söyleyiniz... Kendisini düelloya davet ediyorum... Silahı da kendisi seçsin.
- Ne o? Yoksa Paşa'yı öldürecek misin?
- Hayır... O beni öldürecek... Ya da yaralayacak... Böylece şerefim kurtulmuş olacak.
Mazhar Müfit Bey, "durumu" Atatürk'e anlatır:
- Paşam... Silahı da siz seçecekmişsiniz.
Atatürk... Kahkahayı basar:
- Silahı seçtim... Köşedeki şu süpürgenin sopası.
Ve... Gülüşmeler... Olay tatlıya bağlanır.
***
Hatırlatma
Hatırlayalım... 29 Mart 2009... Yerel seçimler... CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Seçim müziği" nasıl başlıyordu? "Kılıçlar çekildi, bu bir düello."
***
Kılıçdaroğlu... Arınç
Arşivler unutmaz... Bu kez... Yıl 2010... Bülent Arınç ile Kemal Kılıçdaroğlu, birbirlerine öyle ağır sözler söylediler ki... Yenir yutulur gibi değil.
Medya... Bu atışmayı, "Düello" diye yazdı... Ekranlara taşıdı.
Gazeteciler... Kılıçdaroğlu'na sordular:
- Bülent Arınç ile düelloya var mısınız?
Evet... Varım.
Aynı soru, Arınç'a da soruldu.
Arınç'ın yanıtı:
- Kemal Kılıçdaroğlu, muhatabım değil.
Konunun kapanmasına, en çok kim üzüldü? Tahmininiz doğru... Medya... Zira düello gerçekleşseydi, "Tirajlar... Reytingler tavan yapacaktı."
***
Yazmazsak olmaz
Siyaset, kavga, düello, meydan okuma olaylarından söz edince... Öyle bir "olay" var ki... Unutulmaz... Yazmazsak olmaz.
Bu ay yaşandı... Meclis'te... Bütçe müzakerelerinde.
Milletvekilleri birbirlerine bağırınca... Yumruklar sıkılınca... Gerilim artınca... Oturumu yöneten TBMM Başkanvekili Celal Adan sesini yükseltti:
- Kavga edecekseniz dışarıya çıkın... Dışarıda zemin müsait.
Celal Adan'ın bu, "Uyarısı... Dışarıyı adres göstermesi" üzerine... Meclis'teki kavga sona eriverdi... Bağrışmalar kesiliverdi.
Anlaşılıyor ki... "Kavgacılar" gerçekten kavga etmiyorlar... "Tribünlere" oynuyorlar... Yani, "Televizyonlar, gazeteler yayın yapsın... Namım yürüsün... Dostlar alışverişte görsün."
***
Öfkesini kontrol edemeyenlere
Noktayı koyarken... 2021'i uğurlarken... Küfrü, hakareti siyaset zannedenlere... Birkaç söz:
Öfke, geçici çılgınlıktır, hükmetmeye bak... Yoksa o sana hükmeder.
Kızan kimse, aklı başına gelince kendisine kızar.
Kızgınlık, insanın lambasını söndüren bir rüzgârdır.
Öfkenin ateşi önce sahibini yakar, sonra kıvılcımı rakibine ya ulaşır ya ulaşmaz.
Gerisi, kendilerinin bileceği iş.
