Bu mesleğe yıllarını vermiş insanlar şöyle der:
“İnsan bu tozu bir kere yuttu mu, bu mesleği bir daha asla bırakmaz.”
Doğru söylemişler. Ben bu aşktan kopamadım, bir şeyler yazabilmek, olaylara parmak basmak, kamuoyunu bilgilendirmek mutlu ediyor.
Bu mesleğin en güzel yanlarından birisi, çok fazla insan tanımanız.
İnsanlar bazen sizin dostunuz olur, bazen düşmanınız, herkesin tanıklık edemediği olayların bazen tam içinde olursunuz. Sizi sevmeyenler bile dost görünürler. İnsanların perde arkasındaki yüzlerini tanıma şansınız olur. Bu mesleği büyülü yapan da işte budur.
Gazetecilik tüm meslek grupları içinde,toplum adına gerçeğin aktarılmasını sağlama görevi ile başlı başına farklılığını ortaya koyar. Ezilenin hakkını koruyan, mağdurun sesini duyuran gazetecilik bu nedenle kahramanlık taşır.
Bu mesleğe kendini adamış insanlarla çalıştım, doğruların peşinden giden, gerçek hayatları yazan,toplumun kılcal damarlarına kadar girebilen cesur gazeteciler.
Demokrasi aşığı, insan sevgisi içinde olan gazeteciler...
Haksızlıklara karşı koyan, sessiz çoğunluğun sesi olmayı başarabilen gazeteciler...
Bir kişiye bir kuruma değer veriyorsanız eleştirirsiniz. Eleştirdiğiniz kişiye bir katkıdır. Siyasi iktidar eleştirilemiyorsa en büyük kötülük o siyasi partiye, o siyasi partinin başındaki kişiye yapılır.
Gazetecilikte temel kavram budur, gazetecilik kamu yararı için yapılır. Gazeteciliğin gerçekten kamu yararına yapılabilmesi için gazetecilerin herhangi bir güç odağıyla ilişkide olmaması gerekiyor.
Gazete varsa gazeteci, gazeteci varsa gazete vardır. Birbirinden ayırmak mümkün değildir.
Bu varlıkları yaşatmak ayakta tutmak bizlerin işidir. Bu yüzden gazeteci olmak ne kıyakçılıktır, ne güçtür, ne de insanlara gözdağı vermedir.
Gazetecilik meslek grupları içerisinde yer alan, insanlara hizmet üreten, mesai mefhumu olmayan onurlu mesleklerdendir.
Son sözüm: Gazetecilik sessizlerin sesi, kamu yararının yılmaz bekçisi olsun, bağımsızlığından ödün vermesin, çıkar gruplarına aracı olmasın, her konuyu ve herkesi eleştirel yaklaşan güç olsun.