Şehir merkezindeki Üç Kümbetler'in yanında 11 bin metre kare alanda kurulan, iki katlı, içerisinde sinevizyon, laboratuvar, çocuk oyun alanı, kütüphane ve konferans salonları bulunan Erzurum Müzesi 19 Ağustos'ta açıldı.

Arkeolojik ve etnografik formatta hizmet verip Erzurum tarihi başta olmak üzere tunç, demir ve kalkolitik çağ, Helenistik, Roma ile Bizans dönemlerine ait eser ve görsellerin sergilendiği müzede, depolarda saklananlarla birlikte yaklaşık 20 bin eser bulunuyor.

Ayyüce Türkeş, babası Başbuğ Alparslan Türkeş’i anlattı! Ayyüce Türkeş, babası Başbuğ Alparslan Türkeş’i anlattı!

Aralarında Ağrı, Bayburt ve Artvin'den gelen eserlerin de sergilendiği müzede, Erzurum kültürünü yansıtan Oltu taşı işlemeciliği, yöresel oyun hançer barı ile ata sporu cirit oyununa ait eser ve görseller de yer alıyor.

Erzurum Müzesi Müdür Yardımcısı Çetin Erbenzer, AA muhabirine, müzenin açılıştan sonra 1 ay ücretsiz ziyaret edildiğini söyledi.

Ziyaretçi yoğunluğunun kendilerini mutlu ettiğini ifade eden Erbenzer, "Ziyaretçi sayımız 35 bin civarında. İnşallah yıl sonuna kadar 100 bin ziyaretçi hedefliyoruz. Bu rakamı tutturabilirsek, iyiyiz diyebiliriz." ifadesini kullandı.

Önceki müze binasının teşhir salonlarının yetersiz olduğunu belirten Erbenzer, eski binanın depreme dayanıksız olmasından dolayı yıkıldığını hatırlattı.

"Milattan önce 9. yüzyıla ait taş baba heykelimiz var"

Kentte müzeciliğin 1947-48'de başladığına işaret eden Erbenzer, "En dikkat çeken eserimiz önceki müzede olmayan Şenkaya'nın Ormanlı Mahallesi'nde bulunan taş baba heykelimiz. Bu eserimiz milattan önce 9. yüzyıla ait. Bahçemizde de Oltu'da bulunan taş baba heykelimiz var. Bunlar Orta Asya'daki Türklerin ölü gömme mezar geleneğiyle ilgili bulunan gruplarımız. Bunların Erzurum ve Anadolu'da bulunması '1071'den önce Türkler burada yoktu' tezini ortaya koyanlara en büyük cevap." dedi.

Erbenzer, Milli Eğitim Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığının protokolleriyle yoğun öğrenci ziyareti aldıklarını anlatarak, şunları kaydetti:

"Çocukların gelmesinden memnunuz çünkü bazen kültürümüzü okullarda tanıtırken yetersiz kalabiliyoruz. Girişte Pasinler'de kazıda bulduğumuz mamut fosilimiz var. Deniz yumuşakçalarına ait fosiller ile yanardağ lavlarının soğumasıyla meydana gelen obsidyenlerin sergilendiği bölümümüz var. Sanırım öğrencilerin en beğendiği eserimiz mamut fosili çünkü göze hitap eden bir fosil. Çocukların yoğun ilgi gösterip görmek istediği hatta müzeden ayrıldıktan sonra gidip arkadaşlarına anlattığı bu eserimizi özellikle müzenin girişine koyduk." dedi. AA

Editör: Cemile Kaytan