İşte Mehmet Emin Güzbey’in kaleme aldığı o yazı;
ODAK’ın tarihine bugünkü özel gazetemizde bir not düşmek istiyorum.
Son günlerde, haftalarda ve bir kaç aydır...
Türkiye’deki hemen hemen tüm medya kuruluşlarında, özellikle de TRT’de bugüne kadar hiç olmadığı kadar ATATÜRK’e önem verildiği dikkatinizden kaçmamıştır.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti’nin ileri gelenlerinin ve Milletvekillerinin de eskiye nazaran daha fazla bir ATATÜRK vurgusu yaptıklarını, çok daha fazla sahiplendiklerini gözlemliyorsunuzdur.
Hatta bir zamanlar adeta yasaklı konumunda olan ‘10. Yıl Marşı’ bile TRT’de defalarca yer almaktadır bugünlerde.
Dün...
TRT’de hepimizin sevdiği marşlarımızı dinlerken çok mutlu oldum.
Bir zamanlar Afyon'da Valiliğin Cumhuriyet Balosunda seslendirilmesi açıkça yasaklı olan 10. Yıl ve İzmir Marşları dün defalarca yer aldı TRT ve diğer ekranlarda.
Bunun nedeni, Abdülhamid ile Atatürk’ün barıştırılmasına yöneliktir.
Bilindiği gibi, bir kısım Abdülhamid’i düşman gibi görmekte, bir kısım da Atatürk’ü...
Aslında...
Abdülhamid de bizimdir, Atatürk de…
Ne dediğimi anlayan hemen anlamıştır sanıyorum.
Anlayamamış olan okurlarımız da olabilir...
Ben biraz ayrıntı vererek, hem ODAK’ın tarihine bir not düşeyim, hem de siz değerli okurlarımı bilgilendirmiş olayım.
Yazının yukarıdaki bölümünde Devlet Bahçeli’nin hiçbir talebi olmadan Cumhur İttifakı olarak adlandırılan birlikteliğe kayıtsız şartsız desteğinden bahsettim.
Her kelimesi doğrudur bu sözün.
Ama...
Devletimizin bekası için bir talepte bulunmuştur Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan.
Demiştir ki özel bir sohbetlerinde...
‘Abdülhamid ile Atatürk’ü barıştırın.’
Allah razı olsun hem Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan, hem de MHP Liderimiz Devlet Bahçeli’den.
Gelecek nesillere bırakılacak onlarca, yüzlerce, binlerce eserden daha önemlidir bu talep.
Her nevi koltuktan da değerlidir Devlet Bey’in bu talebi.
Eski Bakanlarımızdan Cemil Çiçek’in geçtiğimiz günlerde ATSO Meclis salonunda yaptığı konuşmadaki vurgulamada da ifade ettiği gibi;
Ülkemizin ve Milletimizin birlik ve dirliği şu an hiç tahmin edilemeyecek kadar önem arz etmektedir.
Bizi bölmeye-parçalamaya çalışanların heveslerini kursaklarında bırakacak olan tek şey; açık veya kapalı düşmanlıkların sona ermesi, birbirimize kenetlenmemizdir.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde ve MHP Liderimiz Devlet Bahçeli’nin destekleri ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Cumhuriyetin ikinci yüzyılına çok emin adımlarla merhaba demekte 21. Asrı Türk Asrı yapma kararlılığını tüm dünyaya en net bir şekilde göstermektedir.
Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu olsun.
Ne mutlu TÜRKÜM diyene.