İŞTE O UNUTULMAZ SÖZLER;
EGE DENİZİ ÜZERİNE UNUTULMAZ SÖZLERİ
Süleyman Demirel, Ege Denizi üzerindeki kıta sahanlığı ve FIR hattı anlaşmazlıklarıyla ilgili olarak tarihe geçen şu sözüyle dikkat çekmişti:
"Ege bir Yunan gölü değildir, Ege bir Türk gölü de değildir; binaenaleyh, Ege bir göl değildir."
Bu ifadeyle, Ege Denizi’nin uluslararası statüsüne vurgu yapmıştı.
BÜLENT ECEVİT’E YANITI
Siyasetteki rekabetiyle bilinen Bülent Ecevit ile yaşadığı bir olay sonrasında gazetecinin "Ecevit’in elini sıkmışsınız" sorusuna verdiği esprili cevap da hafızalardan silinmedi:
"Başka neresini sıkacaktık?"
GENELEVLER HAKKINDAKİ YORUMU
Siyasi platformlarda sıkça tartışılan genelevlerin kapatılması meselesine ise Demirel, kendine has üslubuyla yaklaşmış ve şu ifadeleri kullanmıştı:
"Kerhaneleri kapatalım da vatandaş bizi mi b.cersin?"
İKTİDARIN DEĞİŞİMİYLE İLGİLİ SÖZÜ
Demirel’in iktidar değişimlerinin toplum üzerindeki etkisine dair yaptığı şu yorum da dönemin siyasetini özetler nitelikteydi:
"İktidarın değişeceğini hissettiği gün trafik polisinin tutumu bile değişir."
ZAMMI ÜSTLENMEYEN SÖZLERİ
1991 seçimlerinden sonra iktidara gelmesiyle birlikte zam yapmak zorunda kalan Demirel, bu durumu esprili bir dille şu şekilde açıklamıştı:
"Zammı ben yapmadım, kucağımda buldum. Üzerine otursaydım civciv çıkacaktı."
TÜRKİYE’NİN DURUMU HAKKINDAKİ YORUMU
Türkiye’nin genel durumuna ilişkin kendisine sorulan bir soruya verdiği cevabı ise hem kısa hem de düşündürücüydü:
"Bana Türkiye’nin durumunu bir kelimeyle anlatın derseniz, iyi derim. İki kelimeyle anlatın derseniz, iyi değildir."
HAŞHAŞ YASAĞINA TEPKİSİ
Amerikalılara hitaben, Türkiye’deki haşhaş yasağı ile ilgili olarak yaptığı sert çıkış ise şu şekildeydi:
"Türkiye’de zaten 120 ton afyon yetişiyor, bu sizin gençliğe 1 hafta yetmez."
BENZİN KITLIĞI ÜZERİNE MİZAHİ SÖZÜ
1970’lerde yaşanan benzin sıkıntısı sırasında halktan gelen tepkilere verdiği mizahi cevap da unutulmazlar arasındadır:
"Benzin vardı, şeker vardı, şerbet yapıp biz mi içtik?"
Süleyman Demirel'in bu sözleri, Türkiye'nin siyaset sahnesinde hem esprili hem de derin düşünceli bir iz bırakmasını sağlamıştır.
