KOCAELİ

Sokakta... Toplantıda... Yemekte... O kadar çok kişi, siyasi gündemdeki "Baba... Oğul... Abla... Kardeş" ilişkisini/muhabbetini sordu ki... "Ne diyorsunuz?" diye. Yanıtımız "uzun hikâye" oldu... Neresinden başlayalım.
 Bülent Ecevit... CHP Genel Başkanı İsmet İnönü'nün "evladı" gibiydi... Karaoğlan Ecevit, "Batı Cephesi Komutanı... Eski Cumhurbaşkanı" İnönü'yü devirdi... Siyaseten "emekli etti".
 Roma İmparatoru Sezar "Brütüs'ün babası sayılırdı". Sonunda... Brütüs, Sezar'ı bıçakladı.
 Başbakan Demirel'in, "gölgesine basmaktan korkan" çok kişi... "Abi, abi" diye yıllarca peşinden koştukları Demirel'e "bayrak açmadılar mı?"
 Erdoğan'ın "elinden tuttuğu... Makam, şöhret sahibi yaptığı... Kardeş diye bağrına bastığı" çok kişi... Bugün, Erdoğan karşıtlığında yarışıyorlar... Yalan mı?

***

KARACAAHMET

Konu derin... Sayfalarca yazsak bitmez.
Demirel... Bir gün... "Evlat, kardeş bildiklerinin" ihanetinden yakınırken... Bölükbaşı... Göğsünü yumruklamıştı:
Süleyman Bey!.. Süleyman Bey!.. Senin gördüğün ihanetler ne ki?.. Senin bağrın köy mezarlığı... Benimki ise Karacaahmet... O kadar kişi gömülü ki.

***

İKİ OLAY

Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın dolaşırken... Derince'nin Çenedağ ilçesinde bir "çocukluk arkadaşı" ile karşılaştı.
Doğuştan engelli Atilla Keskin'le.



Yılların özlemi... Ara sıra buluşuyorlar.
Sevindiğimiz bir başka olay daha var.
Medine Nur Genç... Öğrenci... Engelli... Tekerlekli iskemlesi ile gidip geliyor... Ama evden çıkarken, eve girerken zorlanıyor... Zira "merdiven" var.
Medine'nin arzusu... Tekerlekli iskemlesi için "rampa".



Derdini... Sosyal medyada dile getiriyor.
Ve... Büyükşehir Belediye Başkanı "amcası", arzusunu yerine getiriveriyor.
Medine, şimdi çok mutlu.
Diyeceğimiz o ki... "Halktan kopmayacaksın."
Belediye Başkanı olabilirsin... Ya da milletvekili... "Seni oraya halkın getirdiğini unutmayacaksın."

***

GÖNÜL KÖPRÜSÜ

Kocaeli notlarımıza dönelim... Vali Seddar Yavuz'un, eşi Selda Hanım ile birlikte başlattığı bir proje var... "Gönülden gönüle."



Vali yardımcıları... Kaymakamlar... "Bu projenin aktörleri."
Şehit aileleri... Gaziler... Engelliler... Yaşlılar... Yetim ve öksüzler... Garipler, geçim sıkıntısı çekenler... Hepsiyle "yüz yüze görüşme".
Toplamda... Bin 991 evin kapısı çalınmış.
Teşekkürler Selda Hanım... Ve Seddar Vali... Yardımcıları... Kaymakamlar.

***

BOLU DAĞI

Saat 22.00... Kocaeli'nden Ankara'ya dönerken... "Yemek molası."
Otoyoldan çıktık... "Eski yola" girdik... Bolu Dağı'na.



Rifat Hisarcıklıoğlu'nun tercihi "Cafer Usta". Yılların tesisi... Rifat Bey sahibini tanıyor: Rahim Uzunoğlu.
Yemek yerken Uzunoğlu ile sohbet ettik... Dedi ki:
 Yaz çok iyi geçti... Şimdi de işimiz iyi.



 Tesiste 42 kişi çalışıyor... Yetmiyor... Yeni eleman alacağız.
 Akaryakıt istasyonum da var... Orası da iyi gidiyor.
Rifat Bey parmağını masaya vurdu:
- Aman iyi olsun... Nazar değmesin.

***

HABİL İLE KABİL

Ankara Hâkimi İsmail Hakkı Köylüoğlu, emekli olmuş ve siyasete atılmıştı... 1970'li yıllar.
Milletvekili seçilmişti... Adalet Partisi.
Parti içinde çekişmeler vardı.
Köylüoğlu... Bir gün... Genel Başkan ve Başbakan Süleyman Demirel'i evinde ziyaret etti... Ve dedi ki:
Beyefendi... Ben aynı partinin üyelerini, milletvekillerini kardeş bilirdim... Siyasete atılınca gördüm ki kavga ediyorlar... Birbirlerini yiyorlar... Bu nasıl iş?
Demirel'in yanıtı... Kelimesi kelimesine:
Köylüoğlu... Âdem ile Havva'nın ilk iki oğlu Habil ile Kabil de kardeştiler.

***

NOTER SENEDİ

Osman Bölükbaşı... Bir dönemin "Anadolu fırtınası."
Bölükbaşı... Çok kişiye... "Abilik... Babalık" etti... Partiye aldı... Milletvekili yaptı.
Sonunda... Çoğu... "Yuvadan uçtu gitti."
Hatta... Bir defasında... Bölükbaşı, seçimden önce, adayları "notere" götürdü.
Ellerinden "imza" aldı... "Noter senedi."
"Seçilirsem partimden ayrılmayacağım" diye... Ama... Sonra...
Bölükbaşı'nın sırtından Meclis'e kapağı atanlar... Başka partilerin kapısını çaldılar... İçlerinde... Gittikleri partide "Bakan olanlar" bile vardı.

***

SİYASET ISINIYOR

Türker Ateş... Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı... O da Kocaeli'ndeydi.



"Bolu ne âlemde?" dedik... Anlattı:
 Kanatlı sektör (tavuk) şu anda iyi.
 Turizm çok iyi... Yatak sayısı yetmiyor... Bangır bangır bağırıyoruz, yeni oteller şart.
 Organize Sanayi Bölgesi dolu... Nitelikli işçi bulamıyoruz.
Siyaseti sorduk... Türker Ateş, "Isınıyor" dedi... Ayrıntıya girmedi.
Evet... Bizce de ısınıyor... Ve sıcaklık da giderek artıyor.

***

OTOYOL

Kocaeli'ne Cemil Çiçek'le birlikte gittik... Otoyolda trafik vardı... Özellikle de TIR ve kamyon trafiği.
Gece döndük... Trafik daha yoğundu... Yine TIR, yine kamyon.
Cemil Bey "Bu iyi bir şey" dedi:
Demek ki üretiliyor... Taşınıyor... İhraç ediliyor.
Ama... Bunu görmek için "sahaya inmek" gerekiyor.

***

NOKTA

Yazımıza... "Baba... Oğul... Abla... Kardeş" muhabbetiyle başlamıştık.
Noktayı da "aynı konuyla" koyalım.
Başbakan Turgut Özal, Cumhurbaşkanlığı'na aday olunca;
1. Karşısına rakip çıktı... "Kendi partisinden."
2. Partiden "istifa edenler" bile oldu... Özal'ın Cumhurbaşkanlığı'na tepki.
3. Özal'ın partisi 1987 seçimlerinde "292 milletvekili" çıkarmıştı... Ama 1989'da, Özal'ın Cumhurbaşkanlığı için verilen oy "263".