Geçtiğimiz hafta Mahmut Koçak’ın AK Parti Afyon Teşkilatındaki bazı ziyaretlerini medyada okuyan bir dostum aradı;

‘Mehmet Bey, bu Mahmut AK Partiye neden siftinip duruyor halen daha?’ diyerek tepkisini dile getirdi.

Sustum telefonda, o anlatmaya devam etti;

-          Belki yirmi yıldır hep O’nun arkasında durduk.

-          Taa Doğruyol Partisi'nden itibaren.

-          AK Parti'den Milletvekili adayı oldu, destekledik.

-          İstifa etti ayrıldı, yanında durduk.

-          Bağımsız aday oldu destekledik.

-          İYİ Parti'ye girdi destek olduk, gittik oraya kaydolduk.

-          İYİ Parti'den Belediye Başkan Adayı oldu. Gece gündüz onunla çalıştık.

-          Sonra ayrıldı. Tamam bizde seninleyiz dedik, çarşı Pazar yanında gezdik.

-          AK Parti'ye katıldı. Varız dedik.

-          Aday göstermediler, sabret bakalım dedik.

-          Gelin birlikte karar vereceğiz dedi, gittik düğün salonuna alkışladık, yanında yer aldık.

-          Bir kaç güne kadar karar vereceğim bekleyin beni dedi, bekledik.

-          Hasta oldum, biraz daha sabredin dedi. Dualar ettik, iyileşsin diye adak adadık.

-          İyileşti, gittik borç dert aldık adak sözümüzü yerine getirdik.

-          Biz O’nu hangi partiden olursa olsun, ya da bağımsız olarak seçime girecek diye beklerken ‘vazgeçtim’ aday olmayacağım AK Parti'nin adayını destekleyeceğim dedi. Hay hay dedik.

-          Mahmut Beyi seçim sathında ortalıklarda göremedik ama, O dedi diye gittik AK Partili Hüseyin Beyi destekledik.

-          Sonra bazı dedikodular kulağımıza geldi. İhtimal vermedik. Parayla pulla işi olmaz koskoca doktor o dedik.

-          Kırıldık AK Parti'ye hem aday göstermediler, hem de bizim vekil hakkında dedikodu yapıyorlar diye küplere bindik.

-          AK Partililer ile selamı sabahı kestik.

-          Ama;

Şimdi görüyoruz ki bizim Mahmut efendi gitmiş AK Parti'ye siftiniyor.

-          Yeter be arkadaş.

-          İnsanda birazcık dik duruş olur.

-          Ne o senin omurga plastik mi?

-          Hani bir reklam vardı. Araba olmadı, perdeleri paketle diyordu o reklamda vatandaş, satıcıya.

-          Ey Mahmut Efendi, söyle hele... Belediye Başkan adayı yapmadılar şimdi İl Başkanı mı olmak istiyorsun?

-          Isınma turları mı atıyorsun?

-          Yahu Mahmut Efendi... Senin omurga gerçekten plastik mi?

-          Öylesi daha iyiyse, komisyon almayacağına söz ver, bize de plastik omurga taktırıver Ankara’daki tanıdığı hastanelerden birisinden.

-          Yeter Valla... Hep senin yüzünden rezil oluyoruz konu komşuya akrabaya.

-          Plastik omurga ile vezir olacaksak, hadi bi yardımcı ol.

-          Ama bi şeye daha söz ver.

-          Gelip hastanede 32 dişini göstererek poz verecen yanımda.

-          Tamam mı Mahmut Efendi?

-          Komisyon almayacaksan, ve 32 dişli poz vereceksen haber ver.