Nedir bu ekonomi? Kelime anlamını biliyor muyuz?

Aslında Fransızca économie kelimesinden dilimize geçmiştir ki, bu da ev idaresi veya evi idare eden anlamlarına gelmektedir.

***

Ev idaresinin ne anlama geldiğini hepimiz biliriz. Ev idaresinin sıkıntıya girmesi halin de "kemer sıkma politikası" uygulanmazsa, borcu borç ile kapatma teklifleri gelirse, o ev idaresinin sıkıntılı günler geçireceğinin açık olduğunu da biliriz.

***

"Kemer sıkma politikası" demişken; nasıl oluyor bu? Nasıl sıkılıyor bu kemerler ya da nasıl sıkılmalı mı demeliyiz?

Bunu bir ülke üzerinden anlatmak oldukça mantıklı olacaktır.

Bu ülke de ekonomik bir kriz olduğunu düşünelim. Buna çözümü sadece devlet büyüklerinin kemerleri sıkmayla bulduğu bir ortamda, halkın ekonomik buhrandan habersiz olduğu düşünülür.

Ki bu asla kabul edilemez.

Şimdi sadece halkın kemer sıktığını ve devlet büyüklerinin umursamaz bir tavır takındığını düşünelim.

Ki bu da mantık dahilinde değil.

***

Peki o zaman ne yapacağız?

Paralel ilerleyeceğiz, birlikte hareket edeceğiz ve elbette ki bu zor süreçte el ele olacağız. Çünkü batan o gemi; kaptanını, mürettebatını ve yolcularını ayırt etmeksizin denizin derinliklerine çekecek.

***

Ekonomik buhrandan, krizden bahsedilen bir ortamda, halk arasında ekonomik dengesizlikler ve uçurumlar olması kabul edilebilir bir durum değildir.

***

Eğer kişi başına düşen milli gelir, kişi başına düşen lüks araç sayısını açıklayamıyor; bir kişiden alınan vergi tutarı bir başka insanın yaşam standartlarını zorluyor ya da denetimsiz bir serbest piyasa anlayışında, halk yine kendi halkını sömürüyorsa bu kabul edilebilir değildir.

***

Bu ülke hepimizin, bu vatan hepimizin ve hepimiz bu geminin bir parçasıyız.

Ve aslolan, gemi kendi güzergahında giderken onunla neşe bulmak kadar, batmaya başlayınca da elini taşın altına koymak gerektiğidir.

***

Şimdi elimizi taşın altına koymak zamanıdır...