Dijital Dünyada Her Şey Şifre Oldu: Hayatımız Şifrelerle Kaplı!

 

Dijital yaşamın sıcaklığından veya baskısından mı, bilemiyoruz, ancak göründüğü gibi hayatımız artık bir dizi şifre ve kodla kaplı. Birçok kişi, hayatın artık bir tür bilmece veya kod kırma oyununa döndüğünü hissediyor. Şifreler ve kodlama, ne yazık ki, hemen hemen her yerde karşımıza çıkıyor.

Banka hesabınızdan, kredi kartına, e-devlet şifrenize, sosyal güvenlik numaranıza, bölgemizin belediye vergi dairesi şifresine kadar birçok farklı kod ve şifre ile sürekli uğraşıyoruz. Aynı zamanda pek çok sosyal medya hesabımız var ve her biri için ayrı bir şifre gerekiyor. Diğer taraftan alışveriş siteleri, bloglar, kafe kodları, spor salonları, hatta telefon açılış kodları ve pinleri ile de uğraşmamız gerekiyor.

Biraz ironik ama dijital çağda, bir kahve almanız bile farklı bir kod gerektirir. Şaşırtıcı ve sinir bozucu bir durum bu. Daha da komik olanı, bankaların bile size sırf bir kod göndermek için mesaj yollaması. Eğer bu kadar önemliyse, neden bana gel ve bunu kulağıma fısılda demiyorsun?

Üstüne üstlük, dijital çağdaki diğer kişilerle olan ilişkilerimiz de şifreler ve kodlarla dolu hale geldi. Bir gün çiftlerin birbirlerine, "Günaydın canım, önce kullanıcı adını ve şifreni gir" diyeceği bir gün görebiliriz. Hadi diyelim kod girdikten sonra da dijital sohbetlerde sürekli olarak 'akıllı SMS' gönder veya 'kendi güvenlik kodunu gir' gibi ifadeler kullanılabilir. Bir diğer tipik örnek ise karakter doğrulama kodları. Her ne kadar robot olmasak da, internet üzerinden sürekli olarak otomobil, bisikletler, yaya geçitleri veya kamyonları tıklıyoruz.

Pek çok kez şifrelerimizi veya kodlarımızı unuttuğumuz olmuştur. Böyle durumlarda, genellikle eski numaramızın ya da annemizin kızlık soyadının belirli bir bölümünü yazmamız istenir. Ancak bizi tanımayan birisinin bunu bilmemesi oldukça normal. Ve bu 'şifre hatırlatma' süreci genellikle bir dizi daha fazla hata ve komplikasyonla sonuçlanır.

Her geçen gün daha fazla sayıda şifre kullanıyor ve daha fazla dijital karmaşa ile başa çıkmak zorunda kalıyoruz. Tüm bu şifreler ve kodlar aslında bizi daha fazla açığa çıkarıyor ve diğerleri tarafından daha fazla bilgi toplanmasını sağlıyor. Ancak bu karmaşanın ortasında, daha fazla şifreli mesaj alıyoruz.

Sonuç olarak, dijital dünyada her şey birdenbire şifreler, kodlar ve gizli bilgilerle kaplı hale geldi. Bizi birçok dijital engelin içereceği bir dünyaya doğru sürüklüyor ve hayatımızı sürekli olarak daha karmaşık hale getiriyor.

***

Ölümün Ardından da Listeleriniz Dolu Olacak: Hayata Adımlarınızla Anlam Katın

Yüksek tempo ile kırlangıç gibi yaşamayı kendisine hedef seçen toplum, sonu gelmeyen bir yapılacaklar listesi ile direkt orantılı bir iş hayatına sahiptir. Gizli bir maratonda koşar gibi birbirini takip eden işlerin tamamlanması durumunda yerine yenisi eklenir. Bu durum, bir insanın yaşamında ve iş dünyasında verimliliğinin bir ölçütü olarak kabul edilir, dolu bir "yapılacak işler listesi" için "başarının ana öğesi" bile denebilir. Ancak, bu listeye saplantılı bir biçimde bağlanmak, bireylerin hayatlarından çalınmış birer değerli an olabilir.

Bu yoğun tempo içerisinde, zaman zaman sevdiklerimizi beklemede bırakırız. Ne yazık ki, bazı durumlardan ötürü bu bekleyiş süresi sevdiklerimiz tarafından kabul edilmez ve bu ilişkiler sonlandırılabilir. Unutmamak gerekir ki, hayattaki her iş tamamlanabilirken, bazı ilişkilerin geri döndürülemez olduğu durumları ayırt etmek hayati öneme sahiptir.

Bu hızla dolu dolu yaşamak yerine, hayatta hiçbir şeyin sevdiklerimiz ile olan ilişkiler ve iç huzurumuzdan önemli olmadığını kabul etmek daha sağlıklı olabilir. Yani asıl önemli olan, listenin tamamlanması ya da hayatın hedeflerine ulaşılması değil, bu yolda atılan her adımın yoğun duygularla dolu olması ve bu süreçten tat alınmasıdır. Bu düşünceye sahip olan insanlar, hayatın hiç beklenmedik bir anda sona erebileceğini ve listelerin dolu kalacağını kabullenmiştir.

Böylesi bir yaşama giden yolda, "savaşlarınızı akıllıca seçin" öğüdünü hatırlamak önemlidir. Her durumla ve her kişiyle uğraşmak yerine, seçimlerimizi akıllıca yapmalıyız. Ancak bu seçimlerin bilinçli olarak yapıldığı durumlarda, hayat daha huzurlu ve daha doyurucu olacaktır. Bu seçimlerin sonucuna göre, bazı durumlarda çatışmak ve mücadele etmek gerekirken, bazı durumlarda bu mücadelelerden kaçınmak gerekebilir. İşin aslı, hayatın her zaman beklediğimiz gibi olmayacağı ve bu durumları kabul edebilmemiz gerektiğidir. Bunu kabul etmeden yaşam, bir savaş alanına dönebilir ve mutlu anıları yaşamaktan alıkoyabilir.

Sonuç olarak, hayatta her durumla savaşmak yerine, olayları ve durumları akıllıca seçmeliyiz. Kendi değerlerimize ve önceliklerimize göre kararlar vermeliyiz. Eğer bu durumu başarabilirsek, daha huzurlu bir yaşama adım atabiliriz ve savaşma gereği duymadan dolu dolu bir yaşama sahip olabiliriz. Hayatı dolmadan yaşamak isteyenlerin öncelikli olarak yapması gereken şeyler listesine değil, iç huzuruna ve sevdiklerine odaklanmasıdır. Çünkü unutmayın, öldüğünüzde bile liste dolu olacak.

Tekrar birlikte olana dek sağlığınıza ve insanlığınıza iyi bakın.

 

 

 

#hasanöğünç #afyonkarahisar #odakgazetesi #güncel #dijital #medya #dünya #yeni #banka #makale