Adam harcamakta üzerimize yok.

Dedikoduda da...

Biri bin etmekte ise üstadız.

Bilinen bir söz vardır...

Uzun Çarşı'nın başında at bir yalan, çarşının yukarısına vardığında o kendi yalanını duyar, sen bile inanırsın.

Maalesef üçün yanına beş katmayı marifet saymaktayız hep birlikte.

Mevlana’ya saygı gösteririz ama, maalesef söylediklerinden kendimize pay çıkarmayız.

Bu sözleri falancaya filancaya söylemiyorum sadece.

Kendime de söylüyorum.

Özeleştiri yapmadığımız için bugün hepimiz toplum olarak bu haldeyiz.

Benim üç kusurum vardır, falancanın bir, diğerinin on bir...

Hatasız kul olmaz sözünü sadece şarkılarda dinleyip söylüyoruz da, karşımızdakinin bir hatasında veya kusurunda al aşağı etmek içinde ateşe odun taşıyoruz.

Nerden çıktı şimdi bu konu derseniz...

Çıkış nedeni AK Parti'de yaşananlar.

Bir bakın AK Parti Afyon Teşkilatında yaşananlara.

Tanıdığım bildiğim üç ayrı Yönetim Kurulu arkadaş geldiler ayrı ayrı zamanlarda bireysel olarak.

Hal hatır, sohbetin ardından konu malum gündeme geldi.

Kim AK Parti Afyon Belediye Başkanı olacak?

Ben daha ağzımı açmadan da mevcut aday adayları ile ilgili başladılar eleştirilere.

Tüm aday adayları ile ilgili eleştirinin bini bir para...

Dinledim hepsini de aynı şekilde sabırla.

Sonra dedim ki, hepsine aynı tonda;

‘Madem ki partinizdeki kişiler bu kadar sıkıntılı. Neden disipline sevk etmediniz? Ve neden kendiniz çıkıp aday adayı olmadınız?’

Cevap mı?

Sadece tebessüm...

Sadece AK Parti bu durumda değil.

MHP ve İYİ Parti de aynı vaziyette.

CHP’de ise şimdi böyle bir şey yok.

Milletvekilliği seçiminde onlar tüm performanslarını gösterdikleri için yorgun düşmüş olmalılar bu konuda, şimdi sesleri çıkmıyor, kulis zayıf.

***

Mehmet Zeybek AK Partinin Afyon merkezdeki üçüncü Belediye Başkanı.

Abdullah Kaptan

Burhanettin Çoban

 

Her iki Belediye Başkanımızda güzel hizmetler yaptılar.

Ama onların bir şansları vardı...

Afyon'un Bakanı vardı.

Ve Türkiye hiçte bu denli olumsuz şeyler yaşamamıştı o dönemlerde.

 

Zeybek Başkan...

Çok da iyi bir Belediye Başkanlığı yapmakta.

O’nun döneminde dünya ve Türkiye gündeminde yaşanan olumsuzluklar kadar hiç bir dönemde bu denli olumsuzluk yaşanmadı.

Hatırlayın bir kere...

Pandemi ile başladı, seller ile devam etti.

Ardından ekonomik krizler...

Sonrasında deprem.

Ukrayna-Rus savaşı, Filistin-İsrail...

Yine ekonomik daralmalar.

Fakat her türlü zorluğa ve sıkıntıya rağmen Afyon Belediyesi destanlar yazdı bu dönemde.

Kimse inkar etmesin...

Yapılan ve devam eden eserler ortada.

Mehmet Zeybek hiç birisini alıp bir yerlere götürmeyecek.

Yaptığı hizmetler ve Afyon'a kazandırdığı eserler burada kalacak.

Kimse hakkını yememeli.

Üç beş basit kişinin uyduruk dedikodusuyla hareket ederse AK Parti...

Mehmet Zeybek’e vefasızlık etmiş olur ve geçmiş dönemde nasıl ki Abdullah Kaptan ile Burhanettin Çoban’a haksızlık edilmiş ise, o kervana Mehmet Zeybek de katılmış olur ve Afyon'a en verimli döneminde hizmet edecek olan Mehmet Zeybek’in tecrübesinden istifade edilememiş olur.

Abdullah Kaptan, Burhanettin Çoban...

Ve şimdi görevde olan Mehmet Zeybek.

Hepsinin dönemlerini çok iyi hatırlıyorum.

Hepsi ile ilgili de her dönemin sonuna yakın zamanlarda uyduruk dedikodular oluşturuldu ve çok karalandılar.

Fakat...

Ne Savcılıklarda, ne de mahkemelerde bir tek dosya var.

Hepsi dedikodu idi ve hepsinin amacı da tekrar adaylıklarının önüne geçmek için uydurulmuştu.

Uydurulmuştu diyorum çünkü, söylediğim gibi bir tek dosya yok.

Peki...

Bu dedikoduları oluşturanlar, yayanlar ve ateşe odun taşıyanlar kimlerdi?

Bildiniz...

AK Partililerin kendilerinden başkaları değildi.

Yani...

Ağacı kesen baltanın sapı odundan yapılmış.

***

Olabilir...

Bazı eksiklikler, kusurlar veya yanlış alınmış kararlar olabilir.

Bazı konularda da anında müdahale edilememiş veya o sonuca ihtimal verilmemiş olabilir.

Sonucunda da bazı sıkıntılar çekilmişte olabilir.

Ama bunların hepsi telafi edilemiyor ya da bu kusur giderilemiyorsa, o zaman bu kusurdan olumlu neticeler elde etmek için çaba sarf edilmesi daha güzel olmaz mı?

Yaradılanı sevelim Yaradan'dan ötürü...

***

Çin’de bir adam, her gün boynuna dayadığı kalın sopanın iki ucuna astığı testilerle dereden su taşırmış evine...

Bu testilerden birinin yan kısmında çatlak varmış.

Diğeri ise hiç kusursuz ve çatlaksızmış ve her seferinde bu kusursuz testi adamın doldurduğu suyun tümünü taşır, ulaştırırmış eve.

Ama her zaman boynunda taşıdığı testilerden çatlak olanı eve yarım, diğeri dolu olarak varırmış.

İki sene her gün bu şekilde geçmiş.

Adam her iki testiyi suyla doldururmuş ama evine vardığında sadece bir buçuk testi su kalırmış...

Tabii ki kusursuz, çatlaksız testi vazifesini mükemmel yaptığı için çok gururlanıyormuş.

Fakat zavallı çatlak olan kusurlu testi, çok utanıyormuş.

Doldurulan suyun sadece yarısını eve ulaştırabildiği için de çok üzülüyormuş.

İki yılın sonunda bir gün, görevini yapamadığını düşünen çatlak testi, ırmak kenarında adama şöyle demiş;

Kendimden utanıyorum. Şu yanımdaki çatlak nedeniyle, sular eve gidene kadar akıp gidiyor...’

Adam gülümseyerek dönmüş testiye;

Göremedin mi?

Yolun senin tarafından olan kısmı çiçeklerle dolu.

Fakat kusursuz testinin tarafında hiç yok.

Çünkü ben başından beri biliyordum senin kusurunu, çatlaklığını biliyordum...

Senin tarafına çiçek tohumları ektim...

Ve her gün o yolda ben su taşırken, sen onları suladın.

İki senedir o güzel çiçekleri toplayıp, masamı süslüyorum.

Sen kusursuz olsaydın, o çatlağın olmasaydı evime böyle güzellik ve zarafet vermeyecektim’ diye cevap vermiş.

***

Günün Sözü

Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.

Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.

Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.

Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.

Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.

Hoşgörülükte deniz gibi ol.

Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol

Hz. Mevlana