24. dönem Afyon Milletvekilimizdi.
Yiğit, mert ve beyefendi bir kişiydi.
Ahmet Toptaş.
Vefat etti...
*
Ahmet Toptaş’ı seçim öncesi gıyaben tanırdım.
Seçim öncesi bir gün...
Çat kapı geldi ODAK’a.
CHP’yi anlattı.
Kendisinin ilimiz için yapmayı düşündüğü çalışmaları aktardı.
Anlattıklarından daha ziyade samimiyeti dikkatimi çekmişti.
Laf olsun diye konuşmuyordu.
İnandıklarını samimiyetle aktarıyordu.
O günden sonra pek çok görüştük.
Seçim çalışmalarından kalan zamanlarında ODAK’a geliyor, sohbet ediyorduk.
Engin bir bilgi birikimi vardı.
Kültürlüydü.
En önemlisi beyefendi bir insandı.
Karşıt görüşte olan bir kişiye farklı gözle bakmıyor, insan olarak görüp öyle davranıyordu.
Kendisi bir kere bile bahsetmedi ama...
Avukatlık yıllarında, özellikle 12 Eylül döneminde pek çok Ülkücü arkadaşımızın davalarıyla yakından ilgilendiğini ve tek kuruş dahi almadığını öğrendiğimde, kendisine hayranlığım bir kat daha artmıştı.
Bir sabah uğramıştı ODAK’a.
Seçim gününe bir hafta kadar vardı.
Peynir ve simit getirmiş.
‘Çaylar senden’ dedi.
Gazetenin önündeki kamelyada çaylarımızı yudumlarken ‘Ahmet abi biliyorsun ben Ülkücüyüm. Oy kullanmaya başladığım zamandan bugüne kadar da CHP’ye hiç oy vermedim. Ama bu defa senin Mecliste olmanı bir Afyonlu olarak canı gönülden istiyorum. İstemek yetmez elbette, oyumu sana vereceğim’ dedim.
Çok mutlu oldu.
Seçim günü gelip çatmıştı.
Milletvekilleri seçim bölgesinde istedikleri sandıkta oy kullanabiliyorlardı.
Sordum hangi sandıkta oy kullanacaktı.
‘Senin sandık nerede?’ dedi.
Söyledim.
‘Tamam, bende orada kullanayım’ dedi.
‘O zaman birlikte gidelim’ dedim.
Bir iki saat sonra geldi gazeteye.
Sıramızı bekledik birlikte.
Benden önce oyunu kullandı. Yanındaki partililer ile birlikte bekliyordu.
Birlikte gazeteye gidecektik.
Ben kabinden çıktım.
Oy pusulasını zarfa koymamıştım.
Kabinden sandığa yürürken koydum zarfın içine.
AK Partili ve MHP’li sandık görevlisi arkadaşlar tanıyorlardı beni.
Görmüşlerdi mührü bastığım partiyi.
Şaşkınlıkla yüzüme baktıklarını görüyordum.
Ben Ahmet abiye kendi içimden gelerek verdiğim sözü tutmanın huzuru içerisindeydim.
Ve O’nun Afyonu en güzel şekilde temsil edeceğine inanıyordum.
Nitekim öyle de oldu.
Görev yaptığı süreç içerisinde İlimizi layıkıyla temsil etti.
Adı hiç bir olumsuzlukla anılmadı.
Seçim sürecinde...
Bir tek kişi hakkında olumsuz söz sarfettiğini duymadım hiç.
Kendisiyle ilgili de...
Hiç bir kişiden olumsuz bir şey işitmedim.
Milletvekilliği görevi sona erdikten sonra da görüştük.
Bir süredir rahatsızdı.
Dün sabah İsmail Akar haber verdi.
Üzüldüm.
Mekanı cennet olsun.
Allah rahmet eylesin.
Nurlar içinde yatsın.
Dilerim...
Siyaset yapma biçimi, mütevazi yaşamı, makama-mevkiye-paraya-pula meyletmeyişi ve avukatlığı herkes tarafından örnek alınır.
*
*
*
24. dönem...
28 Haziran 2011 - 23 Nisan 2015 döneminde İlimizi temsil etmişti Türkiye Büyük Millet Meclisinde.
O dönem Afyonun beş milletvekili vardı.
Bir önceki dönem...
23. dönemde ise yedi milletvekili ile temsil ediliyorduk.
Nüfus sayımına göre vekillik sayımız düşmüş olmasına rağmen, Ahmet Toptaş gerçekten çok çalıştı ve önceki dönem Halil Ünlütepe’nin CHP Milletvekili olarak ilimizi temsil ettiği TBMM’de, CHP Afyon Milletvekili olarak görev yaptı.
Bir önceki dönemde AK Parti beş Milletvekili çıkarmıştı Afyondan.
Ahmet Toptaş’ın Milletvekili olduğu dönemde Afyondan alınan iki Milletvekilliği, AK Partiden gitmiş oldu.
Aslında...
O dönemi.
AK Partinin beş Milletvekilliğinden üç Milletvekilliğine düşüşü önümüzdeki günlerde irdelemek gerekli.
Afyon vekillik kontenjanından iki milletvekili kaybetti ama, o iki Milletvekili AK Partiden gitti.
22. dönemde ise AK Parti, Afyonun yedi Milletvekilliğinden altısını kazanmıştı.
Nereden nereye diyoruz hizmet ve yatırım boyutunda ama...
AK Parti bu açıdan da bakmalı ‘nereden nereye’ye
Şimdi...
Yine aynı hatalar diz boyu Afyon AK Partide.
O nedenle, irdelemek gerekli bu hataları.
En büyük hatayı söyleyelim bugünlük.
‘Adamım’ diyerek liyakatsiz kişilere sahip çıkılması ve aslında bu adam olmayan adamların toplumun tamamından tepki alması.
İlçe teşkilatlarında yaşanan olumsuzluklar, İlçe Başkanlarının Belediye Başkanlarına hükmetmeye yetkili olduklarını zannetmeleri ve güç yarışına girmeleri,
ve
ver Allahım ver,
haram helal ver Allahım,
çoluk çocuk yer Allahım
zihniyetindeki tiplerin, kamu malına-parasına göz diken hırsız, hain ve dolandırıcı tiplerin AK Partinin yakasına kene gibi yapışmaları da partiye ve dolayısıyla Recep Tayyip Erdoğan’a zarar veren etkenlerden bir kaçı.
*