Seçimdi aylar öncesinden gündem.

Yapıldı, bitti...

12 Ayın Sultanı Ramazan-ı Şerifi bekliyorduk.

Geldi ve işte bugün bu Ramazan ayının son orucunu tutacağız ve yarın Bayrama erişeceğiz nasipse.

Sayılı günler hızla geçiyor.

Ya ömrün bereketi kalmadı, ya da dünya telaşeleri arttığı için olsa gerek zaman eskiye nazaran daha hızla akıp gidiyor.

Her günümüzün, her dakikanın değerini iyi bilmek gerekiyor.

Bir şey daha...

Zaman bu kadar hızla akıp gittiğine, ecelimize her an daha da yaklaştığımıza göre...

Yarın da malum bayram olduğuna göre...

Hadi hiç vakit geçirmeden ne kadar kırdığımız, üzdüğümüz kişi varsa ilk adımı siz atın ve gönlünü alın o kişilerin.

Kendinizin o konuda haklı olduğunu bile düşünseniz...

Boş verin, ilk adımı siz atın.

En azından...

Bayrama daha huzurlu girmiş olursunuz.

Belki karşınızdaki kişi cesaret edemiyordur sizden özür dilemeye veya o konuda helalleşmeye.

Ne olur ilk adımı siz atsanız?

Hadi hiç vakit kaybetmeyin...

Ölümlü dünya.

Açın bu bayram öncesi tertemiz bir sayfa.

Bende...

Geçmişte bilmeden ne kadar kırdığım, üzdüğüm kişi varsa hepsinden özür diliyorum ve Bayramın hepimize, tüm Milletimize ve tüm İslam Alemine hayırlara vesile olmasını diliyorum.

*

*

*

Seçime dair...

Kimilerine göre sürpriz, kimilerine göre beklenen oldu bu seçim sonuçları.

Ülkemize, Milletimize hayırlara vesile olsun alınan sonuçlar.

Seçim sonuçlarına göre en çok oy kaybeden parti AK Parti.

Afyonda da, pek çok yerde de öyle.

Seçimin böyle sonuçlanmasının gerekçelerine dair yüzlerce sayfa yazı yazılabilir.

İleride yazarız.

Çünkü epeyce notumuz var.

Bence...

Seçim sonuçlarına takılı kalmamak gerekli.

Her parti şimdi kendisine yeni bir sayfa açmalı ve yeniden başlamalı.

Hatalarını irdeleyerek, öz eleştiri yaparak...

*

*

*

AK Partililer fabrika ayarlarına dönmeli...

ODAK’ın seçimden hemen sonraki günkü manşetindeki cümle her şeyi özetliyordu aslında.

AK Partiye sarı kart.

Bir cümle ile bu seçimi özetleyen bu manşeti tüm AK Partili yöneticilerin dikkate alması gerekli.

Ankara’da en tepedeki kişi olan Cumhurbaşkanımız ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu seçim sonucunu en iyi okuyan kişi olduğunu söyleyelim.

Afyondaki AK Partili yöneticilerin ise halen daha seçmenin verdiği mesajı anladıklarını düşünmüyorum.

Çünkü aynı hataları yaptıklarını görmeye devam ediyoruz.

Önce Ankara’dan bahsedelim...

Cumhurbaşkanımız ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz hafta Milletvekillerine bir iftar yemeği verdi.

Bu iftar yemeğinde Milletvekilleri ile seçim sonrasında ilk buluşmasıydı Erdoğan’ın.

Yemeğe çok az bir korumayla geldi.

AK Parti Milletvekilleri ile mesafeliydi.

Yemekten sonra...

Hemen yakındaki NextLevel’da bir cafeye gitti.

Orada gençlerle bir araya geldi.

Yanında Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan ile İletişim Başkanı Fahrettin Altun vardı sadece.

Çok az da koruma.

Onlarda çok gerilerde.

Cumhurbaşkanımız orada gençlerle sohbet etti.

Cafedeki bir genç babasını aradı.

Cumhurbaşkanının kendilerinin olduğu cafeye geldiğini söyledi babasına.

Babası görüntülü arada göreyim Cumhurbaşkanımızı dedi.

Genç, Cumhurbaşkanına yaklaştı.

Sonra Cumhurbaşkanına dedi ki, ‘Sayın Cumhurbaşkanım, Babamla görüntülü konuşuyorum, size merhaba demek istiyor. İzin verir misiniz?

Cumhurbaşkanımız güldü ve aldı o telefonu eline, sohbet etti gencin babasıyla.

Bunu neden anlattım?

Cumhurbaşkanımız o iktidarının ilk yıllarındaki haline geri döndü.

Zaten öyleydi aslında ama, etrafında oluşan halkalar O’nu halkından biraz ayrı düşürüyordu.

Cumhurbaşkanımız fabrika ayarlarına, orjinaline döndü.

Gelelim Afyona...

Afyondaki AK Partililerin çoğu halen neden oylarının düştüğünün idrakinde değiller.

Onu da anlatayım...

Geçen hafta sonu.

İl Genel Meclis Üyeleri ile bir toplantı yapıldı AK Parti Afyon İl Başkanlığında.

Bu toplantının amacı İl Genel Meclis Başkanlığına AK Partiden kimin aday gösterileceği ile ilgiliydi.

İl Başkanı Hüseyin Menteş, Milletvekillerimiz Ali Özkaya, İbrahim Yurdunuseven ve Hasan Arslan ile seçilmiş olan İGM üyeleri katıldılar toplantıya.

Geçmiş dönemlerde oluşan bir teamül vardı.

Pek çok üye böyle olacağını düşünmüşlerdi.

Ama öyle olmadı.

Açık bir şekilde grup kararı alınacağı söylendi.

Semai Kaya geçmiş dönemlerde olduğu gibi AK Partili İGM üyelerinin önüne sandık konulmasını ve hangi üyeler aday olmak istiyorlarsa bunu söylemeleri ve AK Partili İGM Üyelerinin bu adaylardan kimi Başkan olarak görmek istiyorlarsa O’na oy vermelerinin, çıkacak sonuca göre grup kararının alınması gerektiğini söyledi.

Semai Kaya’nın bu talebine Milletvekilimiz Ali Özkaya karşı çıktı ilk olarak.

Ali Özkaya’nın karşı çıkış nedeni de, daha öncesinde adaylar belirlenirken ilk sıraya Semai Kaya’nın yazılmasını istemişti.

Bunun nedeni Semai Kaya’yı İGM Başkanı yapmak istemesiydi.

AK Partinin teamülleri gereği ilk sıradaki aday Başkanlık için aday gösteriliyordu.

Özkaya’nın o zamanki bu talebine İbrahim Yurdunuseven karşı çıkmış ve ilk sıraya Mehmet Siper’i istemişti.

Bilindiği gibi Mehmet Siper’de AK Partinin İGM adayları listesinde ilk sırada yer almıştı.

Özkaya parti içerisinde bir çatlak olmaması için, aslında kendisinin de çok istediği Semai Kaya’nın İl Genel Meclis Başkanlığına şimdi karşı çıkmak zorunda kalmıştı.

Halbuki bu tür durumlarda parti içi demokrasi çalıştırılsa, her şey belki de çok daha iyi olacaktı.

Aynı hatalar Belediye Başkan adaylarının belirlenmesinde de yaşanmıştı.

İşte alınan bu sonuçların altındaki nedenlerden birisi de ‘Ben yaptım oldu, Biz yaptık oldu’ mantığı idi.

Son toplantıda görüldü ki...

AK Parti Afyon Teşkilatında değişen bir durum yok.

Eğer...

Böyle giderse, bu mantıklarını ve davranışlarını değiştirmezler ise durumlarının iyiye gitmeyeceği aşikar.

*

*

*

Mehmet Siper’e...

AK Partinin İl Genel Meclisinde Afyon Merkezden birinci sıradan aday gösterdiği Mehmet Siper.

Görünen o ki...

Yeni İl Genel Meclis Başkanı o olacak.

Kendi partisi içerisinde bile ortaya sandık konsa, ancak 9-10 oy alabilecek olan bir isim.

Oysa...

Semai Kaya AK Partiden İGM Başkanlığına aday olsa Cumhur İttifakının tamamının oyunu alacağına kesin gözüyle bakılıyor.

Geçen haftaki AK Partideki toplantıda Mehmet Siper’de vardı.

Semai Kaya’nın sandık konsun teklifine destek vermeliydi Mehmet Siper.

Gıkını çıkarmadan oturdu.

Neden konuşsaydı ki...

Zaten O’nun İGM Başkanı olması için yeterince ağırlığını koyan Milletvekilleri vardı.

Bazıları kerhen olsa da...

İl Genel Meclisinde düşünün bir kere...

Kendi partisinden bile çoğunluğunun içlerinden gelerek desteklemedikleri bir Başkan.

Cumhur İttifakının diğer ortağının ve belki diğer partilerin Meclis Üyelerinin de desteklediği bir Başkanı kim istemez ki?

Mehmet Siper, Söz Marketteki ortağı Ali Rıza Gürakar’ın Afyon Ticaret Borsasında Meclis Başkanı olarak oturmasından ötürü böyle bir göreve talip olmuş olabilir.

Ama sırf ortağından aşağıda kalmamak uğruna böyle bir göreve talip oluyor ise... Hatta ondan daha da yukarıda protokolde yer almak uğruna bu koltuğa talip ise...

Afyon için hayati önem taşıyan Başkanlıklardan birisi olan, İGM Başkanlık koltuğunu işgal etmesi hiç şık değil.

Mehmet Siper eğer gerçek anlamda AK Partili ise...

Afyonu da seviyor ise...

Partili Meclis Üyelerinin kendisini istediğini düşünüyor ise...

Kendisini de bu göreve layık görüyorsa...

Kendisine özgüveni var ise...

Hiç vakit kaybetmeden;

Milletvekillerini arayarak AK Parti İGM Meclis Üyelerinin katılımıyla bir temayül yoklaması yapılmasını istemelidir.

İşte o zaman herkesin gönlünü kazanmış olur.

İşte o zaman belki de sırf bu davranışı nedeniyle tüm AK Partililerin oylarını bile alabilir.

Cumhur İttifakının diğer ortağı olan MHP’de, eğer ki AK Parti adayı kendi partisindeki sandıktan çıkar ise, hiç çekinmeden Mehmet Siper’e oy verirler diye düşünüyorum.

Eğer Mehmet Siper bunu yapma cesaretini gösteremez ise...

Üyelerin kerhen oylarıyla ve Milletvekillerinin baskısı ile seçilen bir İGM Başkanı olarak tarihe geçer.

Başarılı olabilir mi?

Var mı tarihte, böylesine baskı ile ve kerhen oylarla seçilen her hangi birisinin başarılı olduğu örnek?

Afyona yazık etmeyin.

Bakın bu inatlarınız yüzünden pek çok Belediye Başkanlığını kaybettiniz.

Bırakın artık inadı.

*

*

*