Sevgili okurlar,
Bu hafta sonu, “Brüksel Dillere Destan Halk Oyunları Derneği'nin 10. Kuruluş Yıldönümü” kutlama törenlerine davetliydim..
1 Milyon 100 Bin nüfuslu Brüksel'in, 19 Belediyesi'nden biri olan ve ayrıca futbol takımı ile dünyada tanınan, bilinen Anderlecht İlçesi'ndeki, bir salonda kutlamalar gerçekleştirilecekti..
Kutlama adresi, bilerek seçilmiş..
800 Davetlinin geleceği bir etkinlik bu!..
Dernek Başkanı Dilek Çil Demir, hem davetiye gönderdi ve hem de bizzat telefon ederek,” Yusuf Bey, sizi etkinlik kutlamalarında görmek isteriz” diyerek, davetiyeyi sanal ortamdan gönderdi.
Belçika'da, “40 Yıla yaklaşan bir zaman dilimi içinde, nelere tanıklık” etmedik ki?
Bu sadece ,“Brüksel Dillere Destan Halk Oyunları Derneği'nin bir 10.Yıl kutlamasının ötesinde, program içinde sürprizleri de” barındırıyordu..
Merak etmedim desem, yalan olur..

ONLAR VE BİZ?
Hemen unutmadan, paylaşalım, etkinlik Belçika'nın ünlü müzisyenlerinden “Jacques Brel” adına yapılandırılan dev bir sosyal, kültürel komplekste gerçekleştirilecekti..
Adı mı?
“-Auditorium Jacques Brel(CERİA)”
Belçika'da, “kime sorsanız, Jacques Brel” adını ezberinden, yüzünüze yapıştırır!
Dillere destan şarkıları ve söz yazarı ve aynı zamanda şair ve oyuncu Jacques Brel..
Tesadüfe bakınız ki, ben ve benim gibi birçok Türk vatandaşı, “Belçika'nın Uluslar arası alanda ünlü ismi Jacques Brel ile aynı ilçede, yani Schaerbeek'te” hemşeriyiz..
Hemşeriyiz de, bu Türk toplumu içinde, Jacques Brel, adını kaç kişi biliyor ki?
Evet, Jacques Brel, 8 Nisan 1929'da Schaerbeek'te (Belçika) doğdu ve 9 Ekim 1978'de Bobigny'de (Fransa) öldü.
Tarihi kayıtlar böyle!..

FUTBOL DOSTLARI?
Otomobilime bindim, navigasyona adresi girdim ve bana aşina bir semte, yani Anderlecht ilçesine doğru yol aldım..
Bu ilçede, sembol olmuş Türk dostlarım aklıma geldi..
“Sevgili Sezer Saka, Mehmet Öztürk, Şakir Özen, İsmail Balkayan, Süleyman Zilan, Bekir Tedik ve diğerleri..”
FC Marmaraspor Kulübü bünyesinde toplanmalarımız, maçlara gidişlerimiz, heyecanlar ve “Türk futboluna Afrika kapılarını açanlar” unutulur mu?
Allah rahmet eylesin, “Türk Futbolunun duayenlerinden Gençlerbirliği'nin sembolü İlhan Cavcav ile birlikte Kongo yolculuğu projemiz “hala dillerde, anlatılır, durur..
Ne günler, ne?
Empati yapıyorum ya, Sakarya aklıma düştü..
Sakarya'nın yeşili-siyahı ve Gençlerbirliği maçı ve yenilgimiz..
Yenilgi bir yana, İlhan Cavcav'ı anmadan olur mu?
Ankara'da adına ne yapıldı, ne tür eserlere ismi kazındı bilemem?

KÜLTÜR SARAYINI YIKTILAR?
Ama Sakarya'da, ünlü edebiyat değerlerimizden hikayeci, romancı Sait Faik Abasıyanık adına yapılan, “ Kültür Sarayının” yıkılışı, siyasetin malzemesi olarak hatırlanır!
Sevgili gazeteci dostum Şaban Mergül, “dur durak bilmeden Sakarya'nın sorunlarını, büyük bir iştiyak ve sorumluluk duygusu ile paylaşmaya devam etmesini, kıskanmıyorum desem” yalan olur!
Bu ne güzellik, bu ne istek, bu ne enerji, bu ne vefa, bu gazetecilik ötesi bir şey?..
Neyse?

TOKİ PUSUDA?
Mergül'ün, sanal paylaşımında Sait Faik Abasıyanık Kültür Merkezi'nin yıkılışını konu ederek, “buranın ne zaman yapılacağını sorgulaması” es geçilir mi?
Unutulur, unutturulur, buraya da rant adına, “TOKİ evleri” dikilir dostum!?
Örnekleri yok mu?
Hatta, “AVM” bile kondurulur?
“TOKİ ve diğer rantçılar” pusuda?
Yıktınız, gerekçe ortaya koydunuz, neden projelendirilmez ve daha iyisi yapılmaz?
Uzatmayalım, Brüksel'in Anderlecht İlçesi'nde, kentin, ülkenin bir değeri için, “yani Jacques Brel adına muhteşem bir kültür kompleksi” yapılmış?
Gel de, kıskanma?
Sadece, “ünlü edebiyatçımız Sait Faik Abasıyanık için değil, diğer ünlü, kent ve ülke değerlerimiz adına” üzülmemek elde mi?

TÜRKİYE SEVDALARI?
Brüksel'de yaşayan genç öğretmen, bir folklor aşağı Dilek Çil Demir ile müziğe sevdalı Orhan Ziya Demir'in davetlisiyiz ya, biraz da onlardan söz etmek gerekir..
Üç katlı bir salondayız..
Muazzam bir yapı, teknolojik destek üniteleri devrede..
Sahnede Dilek Çil Demir.
10 Yıl içinde yaptıklarını tek, tek anlatıyor..
10 Yıl içinde yüzlerce öğrenciye, “Türk Kültür geleneklerini, değerlerini öğretmişler”, eşi Orhan Ziya Demir ile birlikte..
Peki, bu gençlerden, bu dernek çalışmalarından Türkiye Cumhuriyeti Brüksel Büyükelçiliği'nin, Başkonsolosluğu'nun haberi var mı?
Mazeret, hazır?
Haber verilmedi ki, davet edilmedi ki?
Bunca haberler, okunmuyor demek ki?
Bütün çabamız boşuna ya?

ATA'YA SELAM!
Ama, “şu Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı da mı(YTB) bu gençlerin çalışmalarından” habersiz?
Adı, “sanı duyulmayan, sırf siyasi nedenler ile hangi derneklere, hangi sivil kuruluşlara, hangi merkezlere, YTB desteğinin verildiğini bilmeyen mi” var?
Siyaset ya, buralarda da egemen?
Hemen belirtelim, bu gençlerin YTB yardım ve desteklerinize ihtiyaçları yok ya?
“Bilinsin” diye yazarım!
Bakınız, “Brüksel gibi bir metropolde, 800 Kişilik salonu dolduran bu gençler, Türk kültür geleneklerinin örneklerini sergileyerek, Türk Halk Müziği'nden seçkin eserler sunarak, vatandaşlarımızın, Türkiye özlemeni” giderdiler.
Yetmedi?
Ekran de dev Atatürk resmi önünde, üstelik Büyük Ata'nın(Gazi Mustafa Kemal Atatürk) orijinal sesi eşliğinde “Zeybek” oyununda bir araya geldiler.

Ankara, Sivas, Aydın, Burdur, Afyon, Emirdağ, Brüksel'e taşındı..
Ellerindeki Türk Bayraklarını ile “Cumhuriyet'in 100.Yılını, derneklerin 10.Yıl kuruluşunu kutlayan bu gençleri”, ellerimiz patlarcasına alkışladık..

LÜTFEN BİRAZ EMPATİ!
Belçika'nın, Avrupa Birliği'nin başkentinde, bizlere böyle bir güzellik yaşatan, tüm gençleri yürekten alkışlıyorum..
Yerel seçimlere gittiğimiz şu günlerde, “lütfen biraz empati yapmaya”, ne dersiniz?
“Türkiye'den çok uzaklarda, ülkesini karşılıksız temsil eden bayrağını dalgalandıran, değerleri ile zenginliklerine sahip çıkanları”, unutmayınız!
“Siyaset şemsiyenin, bir gün ters döneğini de, hesaba katınız”, olur mu?
“Ülkesini, insanımızı sizin kadar seven ve temsil edeceklerin de olduğunu”, akıl defterinizin bir köşesine yazınız!
Bu topraklar, o kadar cömert ki, ne değerleri barındırıyor!
Ama, o değerlerin yetişmesine imkan tanıyacak, eserleri yıkmayınız, yerine yenilerini dikiniz!
Beklentimiz, sadece budur!