Sevgili okurlar,
Bugünlerde “seçimler ile yatıp, seçimler ile” kalkıyoruz!
Öyle ya, ülkeyi yönetecekleri seçip, Ankara'ya gönderdik..
Cumhurbaşkanını da seçtik..
Sıra şimdi yerel yöneticiler de..
Yerel yöneticiler?
Kim mi bunlar?
Köy muhtarları, azaları..
Belediye meclis üyeleri..
İl genel meclisi üyeleri..
ve tabii ki, kenti yönetecek, bey tül malı teslim edeceğimiz, yönetim anahtarını eline vereceğimiz belediye başkanları..
Iğdır'dan, Edirne'ye, Sakarya'dan Afyon'a, Mersin'den, Hakkari'ye büyük bir telaş var?
Neden mi?
“Aday, adayları içinden kim, kimler, parti adayı olarak” gösterilecek?
Dikkat ediniz, “kim parti adayı olarak” öne çıkacak ve seçilmesi için bize dayatılacak?
Kimse kusura bakmasın?
İşin özü bu?

ADİL VE EŞİT SEÇİM?
Elbette gönül verdiğim partinin adayı, benim için önemli, sizin içinde önemli?
Peki, partinin adayı önemli de, benim tercihim önemsiz mi?

İşin seçimin, tercihim bu püf noktası!
Demokrasilerde, sandık çok önemli?
Ama hangi sandık?
“Seçime, adil, eşit, tarafsız ve objektif bir şekilde gidilen ve yarışın bu manada şaibesizi olduğu bir seçim” elbette!
Üzülerek, ifade edelim ki, “sandık güvenliğinin, hilenin çok konuşulduğu bir ülkede, adil, eşit, tarafsız, şaibesiz bir seçimden bahsetmek” mümkün değildir!

GÖNÜL BELEDİYECİLİĞİ?
Az gittik, uz gittik, tere tepe düz gittik!
Bugünlere geldik!..
Ekonomi dibe vurmuş!
Adalet terazisi çoktan bozulmuş!
“Adil ve eşit ücret talepleri, açlık ve yoksulluk sınırını” aşmış!
“Liyakate önem”, çoktan kulak arakası edilmiş!..
“Kadrolaşma, particilik, hizipçilik, çürümüşlük, kutuplaşma..” hat safhada!..
Fabrikaları sattık..
Beleşe gitti, vatandaşlık cüzdanları!
Limanları ve değerlerimizi özelleştirdik..
Hazine tamtakır!
İltimaslılarımız yollarda Çakarlı otomobillerle fing atıyor!..
Adamını bulan gemisini yüzdürüyor!

Seçime gidiyoruz, seçime!..
He mi de kentimizi, mahallemizi yönetecekleri seçeceğiz..
Sakarya'da aday adayları belli olmaya başladı..
“Ballı, börek maaşlar, büyük hayalleri içinde iktidar ve ortağı olan partilerden aday olanların bir bölümü değil, çoğu hüsran haber ile” yıkıldı!
Palavra, “gönül beledeyecilği” parolası ile adaylar belirlendi!!..

YAŞASIN SANDIK,SEÇİME GİDİYORUZ!
İlçelerde maytaplar, havai fişekler atıldı..
Zurnalar peşrevde, davullar gümbür, gümbür..
Devrin hakiminin belirlediği adayların coşkusu bu!

Haydi eller havaya!
Yaşasın sandık, seçime gidiyoruz..
AK Parti ve ortağı MHP adayları Adapazarı'nda büyük bir coşku ile güya halka tanıtıldı?
Belli bir menfaat grubunun, kümesinin gösterisini izledik..
17 Aday adayı sahnede..
İçlerinde, bir kadın aday bile yok?
Bugünlerde en çok konuşulan konuların başında “adaylar” geliyor..
Sizin, bizim adaylarımız güya?

Muhalefet cephesi de boş durmuyor..
Onlarda, belirledikleri adayları ile yollarda..
İmkansızlıklar içinde, imkan yaratarak, kendilerini tanıtmaya büyük özen gösteriyorlar?
Ama, çoğu gazetelerde, televizyonlarda, radyolarda bile yer bulamıyor..

VİYANA, SAKARYA HATTI KARIŞIK?
Ah ulan, şu bizim Viyana'da yıllarını harcayan hemşerimiz Mustafa Kaskas?
Sende mi, aday oldun?
He mi de, bağımsız!

Kimseye müdanası yok ustanın, kendi başımı kendim kaşırım diyerek yollara düştü ve bağımsız olarak adaylığını koydu..
He mi de, yüksek yere?
“Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday” olan Mustafa Kaskas ustam, dur durak bilmeden, dağ, bayır, dere, tepe dolaşıyor..

Ah be ustam, “fötr şapkaya”, bu devirde kim itibar eder..
İtibar, “bu günlerde kavukta, şalvar pantolonda ve cübbede” bilesin?

Ama, yine de tebrikler!..
“Ülkenin, memleketin, kentin sorunları ile dertlenmek”, ne güzel..
Bunlara, çözüm önerileri sunmak?

LÜTFEN TERCÜME ET?
Baksana dostum, AK Parti Genel Başkanı sıfatı ile Hatay'da konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,” Merkez yönetimle, yerel yönetim el, ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa, o şehre herhangi bir şey gelmez” diyor..
Bize, tercüme edebilir misin ustam?

Ayrıca, AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum,” İstanbul'da deprem olursa, ülke gider, bayrak gider, devlet kalmaz! Bana oy verin” diyor..
Bu açıklamadan da ne anladın ustam?

DAVULLAR GÜMBÜR, GÜMBÜR!
Aha, şurada bir yıl oldu!
Ülkenin güneydoğusunu yakıp, yıkan, talan eden, o büyük asrın depremi üzerinden bir yıl geçti..
Sahi, 53 Bin kişi mi hayatını kaybetti, 130 Bin mi?

Acılar taptaze!
Feryadı figanlar dinmez!..
Arasan kayıplar bulunmaz!?..
Seçime gidiyoruz, gözlerimiz kapalı..
Zurnalar peşrevde, davullar gümbür, gümbür..
Adaylar belli, eller havada..
Balıklar tavada!..
Bizim şarkımızı söylemekte rüzgar..
Bak, Sakarya'da akşam olmakta..
Neredesin, ey güzel insan?
Gözlerimiz yolda?