Sevgili okurlar,
“Adapazarı’nın Düşman İşgali’nden kurtarılmasının 102. Yılı”, buruk bir şekilde geçirildi...
Elbette, bu önemli tarihi güne, “Sakarya Erenler Belediye Başkanı  Fevzi Kılıç’ın vefatı” damga vurdu!..
Üzüntü büyük idi !..
Sevenleri, resmi yetkililer, aile ve dostları Erenler Belediye Başkanı Fevzi Kılıç’ı, “dualarla berzah alemine” yolcu etti...
Burası, sözün bittiği yerdi !..
Önceki yazımda da, kendisinden söz ettim...
Allah rahmet eylesin!
Fakat, her şeye rağmen hayat devam ediyor...
Bu bağlamda, “Adapazarı’nın Düşman İşgali’nin 102. yılı etkinlikleri” iptal edildi...
Elbette bu, yetkililerimizin bileceği bir konu...

KURTULUŞ TARİHİ
“21 Haziran 1920 Tarihi”, Adapazarı’nın Düşman İşgali’nden kurtuluş günüdür.
Peki düşman kim?
Kim olacak, İzmit’i işgal eden Yunan güçleri...
Bu kadar mı?
Bu kadar olur mu?
Osmanlı’yı Sevr anlaşmasına imza atmaya zorlayan devletler?
Ve bir de yerel işbirlikçiler?..
O yıllar, Adapazarı ve çevresinde yaşayan Rumlar, Ermeniler ve mandacı zihniyetler...
Bugünde bu zihniyetin sahiplerini bile gölgede bırakan işbirlikçiler yok mu?
Olmaz mı?
Onlar her devirde, kendilerini bir şekilde gösterirler...

İŞGAL BAŞLIYOR!
İzmit’i işgal altında bulunduran 11. Yunan Tümeni, 24 Mart’ta Kırkpınar’ı, Sapanca’yı, bir gün sonra da Adapazarı’nı işgal ediyor...
O yıllar elbette zor yıllar...
İşgal günlerinde, elbette yörede yerleşik konumda olan, " Rumlar ve Ermenilerin de rehberliğini", unutmamamız gerekiyor.
Askere gitmeyenler, yani Kuvayı Milliye’ye katılmayanların, " eşkiya ruhu ile dağları mesken tuttuğu, mazlum vatandaşlara zulüm ettiği günlerin" öncesi de var !?..
“Hilafet yanlıları”, İstanbul’da bulunan Padişah Vahdettin ile işbirliği yaparken, “Hilafet Ordusu” adı altında organize olanlar, “Alifuatpaşa üzerinden, Ankara’ya yürümek, Adapazarı, Hendek, Düzce ve Bolu çevresini”, hakimiyetleri altına almak istiyorlar.

İŞGAL ÖNCESİ DURUM?
Yani, “Yunanların Kırkpınar, Sapanca ve Adapazarı işgalleri” öncesi,” bu bölgede bir kaos, bir karmaşanın yaşandığını” bilmemiz gerek..
Zira, “bu karmaşa ve kaosun son bulması için, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, bu yöredeki isyanları bastırmak, huzur ve güveni sağlamak için, bu bölgeye Çerkez Ethem güçlerini” gönderiyor...
Düzenli ordunun kurulmasından sonra ise, “bu bölgede yerel güçler, Kuvayı Milliye ruhu ile birliktelikler, çeteler oluşturarak,  Geyve ve Akyazı’da konuşlanmış olan askeri güçlerimiz ile birlikte hareket” ediyor...
Tarihi bilgiler ışığında, Adapazarı’nın işgal günlerinin durumu açık ve net bellidir...

SAKARYA HATTI?
Düşman güçlerinin, Sakarya nehrinin doğusuna geçişi engellenmiş ve bu hat boyunca tedbirler alınmış, nihayet 21 Haziran 1921 tarihinde düşman askerleri, Adapazarı’ndan, Sapanca ve Kırkpınar’dan geri çekilmek zorunda bırakılmıştır.
Bu geri çekilme, bir kovalamacaya da dönüştüğü bilinmelidir.
O yıllar, "Ya İstiklal,Ya Ölüm” diyenlerle birlikte olanların, Adapazarı, Kaynarca, Söğütlü, Karasu, Hendek, Akyazı, Geyve, Sapanca yörelerinde, destansı kahramanlıklar yarattığını bilmeyenimiz mi var?

BÜYÜK ATA’NIN ADAPAZARI GÜNLERİ?
Burada asıl dikkat çekmek istediğim konu ise Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Adapazarı’na gelişidir.
Bir önceki yazımda, bu husustan genişçe söz ettim...
Dikkat ederseniz, “Sakarya Meydan Muharebesi” öncesi, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ziyaret ederek, bir hafta kaldığı bir kent yoktur.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Adapazarı ziyareti bir başka tarihi dönüm noktasıdır...
Annesi Zübeyde Hanım ile buluşması, hasret gidermesi kadar, kentte yaşayanlar ile birlikteliği, Sabiha Hanım İlkokulu’nu ziyareti, Genç kızlarımızın el işi sergisine katılışı, uzun çarşı esnafını ziyareti, Orhan Camii’nde Cuma namazı edası, Çark Mesire’de bir müsamereyi izlemesi, Hendek’ten gelen öğrenci grubu ile buluşması, Geyve ziyareti, Fransız gazeteci Claude Farrere ile İzmit’te buluşması hep bir hafta içinde gerçekleştirilmiştir.

TARAKLI, GEYVE ZİYARETLERİ?
13 Haziran 1922 tarihinden itibaren, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, Taraklı, Geyve, Alifuatpaşa, Doğançay, Arifiye, Adapazarı ziyaretlerinde bulunarak, çeşitli etkinliklere katılıyor...
“İstiklal Mücadelesi’nin bu eşsiz deha komutanı ve kahramın Mustafa Kemal Atatürk’ün”, bugün Sakarya genelinde, izleri kaybolmak üzeredir!..
“Benim en büyük eserim Cumhuriyettir” diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili olarak, “Sakarya’da gizliden gizliye, itibarsızlaştırmak, adını yok saymak, adını belli yerlerden silmek gibi teşebbüsler”, sağduyu sahipi gönlü vatan, bayrak ve millet sevgisi ile dolu olanları üzmekte, kahretmektedir..

İTİBARSIZLAŞTIRMAYA ÇALIŞANLAR?
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının bize emanet ettiği, “Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde, bu eşsiz al bayrağımız dalgalandıkça, bu ezanlar susturulamaz, bu aziz millet ve vatan toprakları parçalanamaz” bilinmelidir..
Bunu deneyenler çok oldu!
“Bugün, bu eşsiz komutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, itibarsızlaştırmaya çalışanlar bilsinler ki, Türk Milleti, onun izinden, onun gösterdiği yoldan, fikirleri ve düşünceleri bağlamında yürümeye kararlıdır, azimlidir... ”
“Hatırası ve aziz emanetinin”,
 farkında ve bilincindeyiz...

AYAK İZLERİ, HATIRALARI?
“Büyük ATA’nın, Sakarya’daki ayak izlerinin, kodlarını gelecek nesillere anlatmaya, aktarmaya”, devam edeceğiz...
“O’nun Sakarya’da bir hafta kaldığı yerleri, bir, bir işaretleyerek, gelecek nesillere anlatacağız, bunun haritasını ve işaret taşlarını dikeceğiz... ”
Burada şunu da söylemem gerek ki, “İstiklal Mücadelesi’ne katılarak, destek vererek, düşmanın anayurttan atılmasında büyük fedakarlıklar gösteren, evleri yakılan, yıkılan, fakrü zaruret içinde olmalarına rağmen, ganimet mal, toprak, ev ve dükkanları, hatta  belli bir ücreti kabul etmeyenlerin varlığı”, sizlere bir şey anlatıyordur..

O AZİM VE KARARLILIK?
“Bu vatan, bu topraklar, büyük fedakarlık yapanların himmet ve iyi niyetleri ve kahramanlıkları ile kurtarılmış, düşmanlar anayurttan kovulmuş ve vatan toprağı” kılınmıştır..
O neslin, o kahramanların torunları, evlatları olarak, “bugün de aynı heyecan ve kararlılıkla, vatan topraklarına, al bayrağımıza, birlik ve beraberliğimize uzanacak elleri”, kırmaya hazırız..
Bundan, kimsenin şüphesi olmasın!
O azim ve kararlılık, bizde her zaman var!
Kurtuluşun 102. yıl dönümünde, kahramanlarımızı minnet ve saygıyla anıyoruz..
Ruhları şad olsun, Milletimiz varolsun!
Yusuf Cinal yazıyor, 23 Haziran 2023