Osmanlı Devletin'de fuhuş kanunen yasaktır ve bazı yaptırımlara tabii tutulur.

ARAP FATİ

Osmanlı Devleti'nin en ünlü hayat kadınlarından başında  Arap Fati gelmektedir. Onun hakkında kaynaklarda çok kez bahsedilmediktir. İşte kaynaklarda geçen olaylardan bir tanesi;

1565 yılında, mahalle halkının ihbarıyla Arap Fati’nin evi basılır. Ancak, Fati baskından önce haberdar olup izini kaybettirir. Eve giren subaşı ve adamları, içeride buldukları kadınları toplar ve Yedikule Zindanı'na gönderir. Bu olay, Osmanlı yönetiminin dikkatini çeker ve Kanuni Sultan Süleyman bir ferman çıkararak "muzir avratların" İstanbul'dan sürgün edilmesini emreder.

Hindistan: Sıradışı kültürel deneyimlerin ülkesi! Hindistan: Sıradışı kültürel deneyimlerin ülkesi!

İKİNCİ SELİM’İN FERMANI

Fahişeleri konu alan ilk fermanı İkinci Selim çıkarır. İstanbul kadısına, şehirdeki uygunsuz kadınlar ve erkeklerin listelerini çıkartıp hapsedilmesini emreder. Fermanın uygulanması aylar sürer ve yüzlerce kadın hapsedilir. Hapsedilen kadınlarla evlenmek isteyen erkekler ortaya çıkar, bu da saraya taşınır. İkinci Selim yeni bir ferman çıkararak, evlenenlerin nikâhlarının kıyılmasından sonra İstanbul’dan derhal ayrılmalarını ister.

FUHŞUN KONTROLÜ VE ESİR PAZARLARI

Bütün bu sürgün, takip ve hapislere rağmen, fuhşun önü alınamaz. Sarayın çıkardığı her fermana rağmen, sektör faaliyetini sürdürebilmek için her türlü yol bulunur. Osmanlı döneminde fuhşun en rahat yapıldığı yerlerden biri esir pazarlarıdır. Alışverişe gelen erkekler, beğendikleri cariyeyi alıp birkaç gece birlikte olduktan sonra "kusurlu çıktı" bahanesiyle geri iade edebilirler. Şeriat açısından cariye erkeğin malı olarak kabul edildiğinden, bu uygulamada dini bir mahzur görülmemektedir.

TARİHİ VE SOSYAL YANSIMALAR

İstanbul tarihçileri, kadın ve erkek esircilerden zincirleme kefalet istendiğini, ancak her türlü tedbire rağmen esirciler arasında muhabbet tellallığının sürdüğünü yazar. Bu durum, Osmanlı toplumunda fuhşun nasıl sistematik bir şekilde var olduğunu ve çeşitli yollarla devam ettiğini gösterir.

Kaynak: Mustafa Dadak