Olayın yaşandığı Grand Kartal Otel’in önünde anıldı. Aileler ve yakınları, sevdiklerini anmak için bir araya gelirken, anma programı duygusal anlara sahne oldu.
Katılımcılar, otelin önüne vefat edenlerin fotoğraflarını ve karanfiller bırakırken, gözyaşlarını tutamayan aile üyeleri birbirlerine sarılarak acılarını paylaştı. Anma etkinliğine katılanlar, kaybettikleri yakınları için dileklerde bulunarak, “Bu acının tarifi yok,” dedi.
KIZININ DOĞUM GÜNÜNÜ ANMA YERİNDE KUTLADI
Yangında hayatını kaybeden Nehir Sarıtaş’ın ailesi, kızlarının doğum günü olan 14 Nisan’ı unutmadı ve 16. yaş günü için hazırladıkları pastayı anma yerine getirdi. Pastanın üzerinde, "Ailemizin ilk göz ağrısı, güzel prensesimiz, biliyoruz sen hep bizimlesin, doğum günün kutlu olsun" yazılı bir not yer aldı.
"BU TARİH, YÜREĞİMİZDE DERİN BİR YARA BIRAKTI"
Yangında yaşamını yitiren Ömür Kotan’ın annesi Zeynep Kotan, anma etkinliği sırasında yaptığı konuşmada, yaşadıkları acıyı kelimelere dökmekte zorlandı. 21 Ocak tarihinin, kendileri için asla unutulmayacak bir gün olduğunu belirten Kotan, "O gece biz bir daha sabaha uyanamadık. Evlatlarımızı, eşlerimizi, ailelerimizi ve dostlarımızı kaybettik," dedi.
“BİR CİNAYETİN KURBANI OLDULAR”
Kotan, yangının insan eliyle gerçekleşen bir felaket olduğunu vurgularken, "Ne zaman ki güvenli yaşam ve güvenli gelecek hakkı mücadelesini kazanacağız, işte o gün yasımızı tutmaya başlayacağız," diye konuştu.Yangının sorumlularının yargı önüne çıkarılması gerektiğini belirten Kotan, "Bizi sadece fiziksel olarak öldürmediler, ruhumuzu da öldürdüler. Her gün, kaybettiklerimiz aklımızdan hiç çıkmıyor. Onlar, ihmalin değil, göz göre göre işlenmiş bir cinayetin kurbanı oldular," şeklinde konuştu.
"HAYATTA KALANLARIN UTANÇ DUYDUĞU BİR ACIYI YAŞADIK"
Yangında eşi Yılmaz ve çocukları Nehir ile Doruk Sarıtaş’ı kaybeden Duygu Can Sarıtaş ise, acılarını dile getirirken, "Siz hiç mucize eseri hayatta kalan birinin yaşadığından utandığını gördünüz mü?" diyerek, hayatta kalanların yaşadığı travmayı aktardı. Sarıtaş, "Birini teşhis etmek için beklerken 'bu değil' diye sevinebildiğimiz anı yaşadınız mı? Koklamaya doyamadığınız çiçeğinizin size kalan son hatırası sadece bir is kokusu olduysa, onu nasıl taşıdığınızı tahmin edebiliyor musunuz?" diyerek, yaşadığı duygusal acıyı paylaştı.
"ADALET YERİNİ BULMALI"
Eşi Ceren ve kızı Lalin Doğan'ı kaybeden Rıfat Doğan ise, "Unutmayalım ki adalet sadece mahkeme salonlarında değil, vicdanlarda da yer bulur. Sessizlik, bazen en ağır suç ortaklığıdır," diyerek, adaletin sağlanması gerektiğinin altını çizdi. Doğan, "Biz susmadık, susmuyoruz çünkü kaybettiklerimizin ardından boynumuzu büküp oturmak değil, onların adını yaşatmak, hayallerini tamamlamak istiyoruz," diyerek, adaletin gerçekleşmesi için mücadeleye devam edeceklerini belirtti.
“BU YANGININ ÜSTÜ KAPATILAMAZ”
"Siz hiç kaybettiklerinizin sesini duyurabilmek için bu kadar uğraşırken, bir başkasının da aynı acıyı yaşamasını istemezsiniz. Biz buradayız çünkü bu yangının üstü kapatılamaz, kader olarak geçiştirilemez," diyen Doğan, hayatını kaybedenlerin anısını yaşatmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.Aileler, kaybettikleri sevdiklerinin unutulmaması ve adaletin sağlanması için mücadeleye devam edeceklerinin sözünü verirken, yangının sorumlularının yargı önüne çıkarılmasını talep etti.
