“Dalgalandım da duruldum koştum ardından yoruldum…”
İYİ Parti kısa sürede büyümenin sancılarını çekiyor. 2023 seçimlerine hızlı giren tüm partilerin gıpta ile baktığı seçim hazırlığı yol kazalarına uğramaya devam ediyor. İlk önce parti ile gönül bağı ve temasını kesen İYİ Parti Belediye Başkanı Adayı Mahmut Koçak partiden istifa etti. Bu biraz da beklenen bir gelişme olduğu için kamuoyunu pek şaşırtmadı. Ardından sıralamada yerini beğenmediği için adaylıktan çekilen Saffet Acar depremi yaşandı. Kuruluşunda itibaren Meral Akşener’e en yakın ve Onun güvendiği isimdi Saffet Acar. Son olarak ta temayül yoklaması sırasına göre altıncı sıraya konulan Dr. Münir Pehlivanoğlu adaylıktan çekildiğini yerini gençlere yol açmak için bıraktığını açıkladı.
Bu üç olaya kadar İYİ Parti’de ufak tefek iç sorunlar dışında her şey yolunda gidiyordu. Genel Merkez tarafından aday listesi açıklanmış temayül sonucuna göre liste yapıldığı için tüm itirazlar sona ermişti. Mahmut Koçak’ın istifası partiye olumlu etki yapmıştı. Partide birlik beraberlik güçlenmişti Saffet Acar adaylıktan çekilene kadar. Bu olaydan sonra parti içi sorgulamalar başladı. Üç vekil hesapları yapılırken bir anda moraller gitti. Yerine üçüncü sıraya güçlü bir aday beklenirken listede kaydırma yapmaya karar verildi. Liste dışından aday atamasının da parti içinde ayrı sorunlar yaratacağı düşünüldü. Tekrar liste hazırlanırken dört, beş ve altıncı sıradaki adayların istifa etmesi gerekiyordu. Bu adayları istifa etmeye ikna etmekte biraz zaman aldı. Burada bazı sözler verilmiş ama bunları yapmakta yeni krizlere yol açabilirdi. Normal listeye göre genel merkez bir sıralama yapıp YSK’ya bildiriyor. Tam tamam artık hasarlıda olsa gemi yoluna devam edebilir diyorduk ki gece vakti altıncı sıradaki Münir Pehlivanoğlu adaylıktan çekilerek yerini gençlere bırakmak istediğini açıkladı. Bir önceki yazımda Münir Pehlivanoğlu kabul ederse altıncı sıradan aday demiştim. Demek ki burada bir parti içi iletişim hatası olmuş. Sanırım Münir Hocaya dördüncü sıra sözü verilmiş altıncı sıra olunca kriz çıkmış. Nur topu gibi bir krizimiz daha oldu. En son gelişme olarak Münir Pehlivanoğlu Ankara’daki aday tanıtım töreninde altıncı sıra adayı olarak açıklandı. Açıklama sonrası Münir Hocamla bir telefon görüşmesi yaptım. Münir Pehlivanoğlu Ankara’daki açıklamayı Afyonkarahisar’daki evinden izlediğini ve şaşırdığını söyledi. “Cuma günü İlçe Seçim Kurulu’na adaylıktan çekildiğime dair dilekçemi verdim. Dilekçem pazartesi günü sisteme düşer ve benim yerime genç bir arkadaşımı aday ederler diye düşünüyorum. Benim Meral Akşener’e ve İYİ Parti’ye bağlılığım devam ediyor. Aday arkadaşların çalışmalarına elimden geldiği kadar destek olacağım.” Dedi. Görelim Mevla’m neyler neylerse güzel eyler.
***
Durgun sularda kaptanlık kolaydır asıl kaptan fırtınalı denizlerde belli olur. Muhammet Mısırlıoğlu gerçekten başarılı bir başkan grafiği çiziyordu. Seçim çalışmalarına erken başlamış partiye güçlü adaylar kazandırmış moral üstünlüğünü ele geçirmişti. Üst üste gelen krizler başkanı biraz zor durumda bıraktı. Krizleri fırsata çevirme imkânı da vardı. Ama üst üste gelen krizler başkanı zor durumda bıraktı. Başarılar nasıl başkana yazılıyorsa buradaki olası başarısızlık başkana da yazar. Krizi daha iyi yönetebilir miydi bir bakalım. Mahmut Koçak istifasında yapabileceği bir şey yoktu “gönül gitti kalıbın hayrını gör” diyordu. Partiye aidiyeti kalmadığı için biraz da gitmesini istiyordu. Bu istifa ellerini rahatlatmıştı.
Saffet Acar hadisesinde ise bazı kafa karıştırıcı durumlar var. Sanki Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belliymiş. İddialar göre Saffet Acar’ın Belediye Başkanlığı döneminde geçirmiş olduğu bir soruşturma var. Soruşturmanın mahiyeti şu: Belediye başkanlığının son döneminde İYİ Parti’ye geçtiği için belediye ekonomik açıdan zor durumda bırakılmaya çalışılıyor. İnşaat ruhsatları alınırken projesinde otopark olmayan binalardan otopark parası alınıp özel bir hesaba yatırılıyor. Bu para yasal olarak otopark yapımında kullanılmak zorunda. Her belediyenin rutin olarak yaptığı gibi bu para ihtiyaç olan yerde harcanıyor daha sonra para bulunduğunda tekrar bu hesaba ilave ediliyor. Örneğin deprem vergileri ile hükümetin başka harcamalar yaptığı gibi. Dinar Belediyesinde de 880.000.- TL civarında para işçilere maaş olarak yatırılıyor. Yani para belediyeden dışarı çıkmıyor. Bu arada seçimler oluyor seçimi Ak Parti’den aday gösterilen MHP’li Nihat Sarı kazanıyor. Hani o günlerde Mehmet Taytak’ın dediği gibi Nihat Sarı Ak Parti’ye gelin ediliyor. Nihat Sarı koltuğa oturur oturmaz bu soruşturmayı basına servis ediyor. Belediyelerdeki bu rutin işlem kamuoyunda yankı uyandırmıyor ve olay unutuluyor. Soruşturma sonunda Saffet Acar’a zimmet çıkartılıyor. Konu mahkemeye taşınıyor dava İstinafta mı Yargıtay’da mı bilmiyorum. Parti Saffet Acar’ın adaylığını açıkladıktan sonra bu konu tekrar gündeme geliyor. Bu davadan Saffet Acar’ın seçilme yeterliliğine etki edecek bir sonuç çıkar mı bilinmiyor. Seçim döneminde veya seçildikten sonra mazbatasının elinden alınması ihtimaline karşı adaylıktan feragat ediyor.
Saffet Bey bu durumu bilerek aday olduysa bu durumda bu sıkıntı ona yazar. Muhammet Başkanın bu davadan haberinin olmadığını biliyorum eğer haberi varsa ona da yazar. Bu kriz çok daha iyi yönetilebilirdi. Örneğin genel merkez “Saffet Bey senin böyle bir sıkıntılı durumun var. Sen adaylıktan çekil kamuoyuna da Genel Başkanım beni Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminde değerlendirecek” diye açıklama yap denilebilirdi. Bu durumda Saffet Acar daha güçlü konuma gelir seçimlerde de canla başla çalışır partinin başarı çıtasını biraz daha yükseltebilirdi. Bunu yapamadılar maalesef Saffet Acar’da partide ağır yara aldı.
***
Yarın bir aksilik olmazsa Ak Parti Genel Başkanı Cumhurbaşkanı kimliği ile Afyonkarahisar’a geliyor. Devletin imkânları ile miting havasında açılış töreni olacak.
Her yer Ak Parti bayrakları ve Recep Tayyip Erdoğan posterleriyle donatılacak. Bir önceki yerel seçimlerde de aynı durum olmuştu. Hatta Ak Parti dışındaki adayların İYİ Parti ve MHP’nin bayrak ve posterleri polis marifeti ile toplatılmıştı. Kaderin acı cilvesi O seçimde posterleri indirilen kendisine olmadık iftiralar atılan küfür edilen Mahmut Koçak’ta şimdi Ak Parti’de. Yarın kürsüye çıkarırlar mı bilmiyorum ama Koçak bu durumu nasıl içine sindirecek onu da bilmiyorum.
Erdoğan yapımı yılan hikâyesine dönen Ak Parti döneminin Şuhut Yolu ile Birlikte en başarısız çalışması olan Yeni Müze’nin açılışını yapacak. Burayı nasıl bir başarı hikayesine döndürecekler göreceğiz.
Ayrıca birkaç ay önce uzaktan Yüksek Hızlı Tren ray döşeme töreni yaptılar. Bu ray döşemeden bir daha haber alınamadı. Hatay’daki seyyar temel atma törenine benzedi diye şüphelerim var. Gizemli şekilde süren YHT projesine bir de AFRAY projesi eklendi şimdi derin dondurucuda bekliyor. On seneden fazla bir sürede temeli atılan üç defa açılış tarihi verilen ama açılamayan proje kredi veren Amerikan Bankasının batması ile artık çıkmaza girmiş vaziyette. Diğer illerdeki YHT projesi bizden çok sonra başladı ama şimdi hizmete girmiş vaziyette. Yarın bu konuyu Erdoğan açar mı bilmiyorum o açmazsa onu soracak bir yetkilide yok maalesef.
Yazacak çok şey var ama birazını da bir sonraki yazıma bırakıyorum. Kadir geceniz mübarek olsun. Rabbim tekrarına kedersiz eriştirsin.