Bir gün öncenin akşamında bir konudan dolayı mesajlaşmıştık Valimiz Gökmen Çiçek ile.
‘Yarın öğlen bir yere gideceğiz’ diye yazdı.
Salı öğleyin buluştuğumuzda daha nereye gideceğimizi söylememişti Valimiz.
Yola çıktıktan sonra anladım Ayazini tarafına gidiyoruz.
Meteoroloji havayı sağnak yağışlı gösteriyordu.
Anladım ki Vali bey beni iyi bir şekilde ıslatacak.
Laf arasında ‘Bir iki gün sonra gelseydik, hava daha güzel olurdu Sayın Valim’ dedim ama, istifini hiç bozmadı.
Sadece tebessüm etti.
Ayazini yol ayrımına geldiğimizde oraya sapmadı Valimizin makam şöförü Haldun.
Daha ileriye doğru gittik.
Yaklaşırken söyledi Valimiz, ‘Maltaş’a gidiyoruz.’
*
ÖZEL FOTOĞRAF HAYALİ KISA SÜRDÜ...
Maltaş’ı başka bir yerde biliyordum.
Bildiğim yanlış imiş.
Asıl Maltaş Frig Anıtının olduğu yere gelmişiz.
Kazı ekibi ve diğer ilgililer Valimizi bekliyorlar.
Yağmur hafiften başlamıştı biz vardığımızda.
İlgililerden bilgiler aldı Valimiz.
Sonra kısa bir açıklama yaptı ve eline aldı kazmayı.
Tam fotoğrafını çekecekti Valilik Basın Ekibi, ‘çekmeyin’ dedi.
Biraz geride idim.
Bana seslendi.
Yaklaştım kendisine, sandım ki fotoğrafı bana çektirecek, bana özel olsun diye.
Çıkardım cep telefonumu, ‘çekme, sende al eline küreği’ demez mi...
Emir büyük yerden...
Aldım elime küreği geçtim Valimizin yanına.
O kazıyor, ben kürekle yan tarafa aktarıyorum.
Bombayı bir kaç kazma darbesinden sonra patlattı Valimiz.
Kültür ve Turizm Müdürüne seslendi;
‘Gel Mehmet Beyin yayına, al sende eline küreği, hep beraber çalışacağız.’
Yukarıdan yağmur, yanımda Kültür Turizm Müdürü...
Islandığıma mı yanayım, Müdür ile birlikte aynı işte çalıştığımıza mı...
İşin şakası bir yana, Valimiz Gökmen Çiçek kimi zaman şakayla, kimi zaman başka yollar ile mesajlarını veriyor.
Gaye Afyon’un daha ileri gitmesi olunca, çalışmalar Afyon için olunca gerisi elbette üzerinde durulacak şeyler olmuyor.
Biraz çalıştıktan sonra kürekleri sıradaki gönüllülere bıraktık.
Valimiz el arabası istedi, getirdiler...
Orada biriken topraklar arabalara atıldı.
Valimizde ilk el arabasını alarak yürümeye başladığında çektim fotoğrafını.
Dayanamadım çünkü...
O kadar doğaldı ki.
En ufak bir gösteriş yoktu.
İçinden gelerek çalıştığı her halinden belliydi.
O’nun bu hali, tavrı herkesi motive ediyordu.
Elbette bizlerin oradaki bir kaç dakikalık çalışmasının o kazıya bir ehemmiyeti yoktu fiziksel anlamda ama, yağmura rağmen İl Valisinin orada olması ve ilk kazmayı vurup çalışmaların içinde yer almasının mesajı önemliydi.
Benim fotoğrafını çektiğimiz görünce bıraktı el arabasını.
‘Çekme demiştim. Al işte bıraktım bende’ deyince çektiğim fotoğrafı yayınlamama sözü verince, tekrar çalışmaya başladı Valimiz.
*
MALTAŞ NEDEN ÖNEMLİ?
Afyon sınırlarında, Frigya bölgesinin Frig’lerden kalma en önemli anıtlarından birisi Maltaş Anıtı.
9 Mt 50 cm.’e, 10 mt 50 cm ebadında.
Frig tapınma merkezi.
Adı neden Maltaş? dedik...
Burada hazine olduğu düşünüldüğü için ‘Maltaş’ denildiğini öğrendik.
Arka bölümde 9 metrelik bir kuyusu var.
Bu anıtın özelliği...
Anıtsal olarak Frig’ler döneminden yani milattan önce 750 yıllarında yapılmış olması ve kaya yüzeyinin o dönemdeki mimari özellikleri ön plana çıkarılarak geometrik bezeklerle yüksek kabartma şeklinde yapılması.
Anıtın ortasında bir niş bulunmakta ve bu nişin içerisinde Ana Tanrıça Kybele'nin yontusu bir başka anlatımla, kabartması bulunmaktadır.
Afyon’da bulunan yaklaşık 10 FrigAnıtı'ndan en görkemli olanlarından birisi bu Maltaş Anıtı.
Anıt bölge arkeolojisi ile turizmi açısından açısından önem arz etmekte.
Maltaş Anıtındaki kurtarma kazısı bölge arkeolojisine önemli katkı sağlayacak. Anıt yüzeyindeki frigceĺ yazıt,Frig dilinin çözülmesinde katkı sağlayacak türdendir Bölgemizdeki üzerinde frigce yazı bulunan önemli anıtların başında gelmekte.
Afyon Müze Müdürü MevlütÜyümez başkanlığındaki kazı, müze uzmanları birlikte yapılmakta.
Yapılacak olan kurtarma çalışmasından sonra çevre peyzaj planı hazırlanarak turizme kazandırılacak.
*
*
*
ÜÇLER KAYASI...
Kayıhan, Döğer, Ayazini, Bayramaliler, Üçler Kayası...
Kısaca İhsaniye Bölgesi.
Anne tarafımın doğdukları topraklar.
Annemin Babası, Dedem Rahmetli Hacı Ahmet Kundak.
Eski adı ‘İlyen’, yeni adıyla Üçler Kayası eşrafından.
Bu topraklara ayak attığımda hep düşünürdüm neden bunca tarihi dokusuna rağmen, ilerletemiyoruz...
Sağolsunlar önceki Valilerimizde bu bölge için pek çok çalışma yaptılar.
Ama Valimiz Gökmen Çiçek ve Vali Yardımcımız Mehmet Boztepe ile birlikte bu bölge hak ettiği değere kavuşma noktasında hızla ilerliyor.
Maltaş kazı alanı, Kayıhan sınırlarında.
Kayıhan Belediye Başkanımız Ömer Şahin ile, Döğer Belediye Başkanımız Mehmet Demirel’de kazı alanındaydılar.
Kendilerine daha önce verilmiş olan ‘projelerine destek’ sözüm vardı.
Hatırlattı Başkanlar bana sözümü...
İki Başkanımızda bölgenin turizm altyapısını güçlendirecek iki projeleri olduğunu söylediler.
Aktardım Valimiz Gökmen Çiçek’e.
Başkanları dinledikten, projelerin içeriğini öğrendikten sonra...
Biraz zor oldu ama, Vali Yardımcımız Mehmet Boztepe’yi yanına çağırdı Valimiz ve projeler için finans bulmasını istedi.
Sonuçta her iki Belediyemize de beş yüz’er bin TL ödenek için ‘tamam’ dedi Valimiz.
Maltaş’tan ayrılıp tam otomobile binerken Valimiz ile bu seyahatin son olduğunu öğrendim gülerek söylediği söz ile;
‘Seninle bir daha bir yere gitmeyeceğim. Bir milyon liraya patladı seninle buraya gelmek.’
Tekrar teşekkür ediyorum Valimiz Gökmen Çiçek ve Vali Yardımcımız Mehmet Boztepe’ye.
*
*
*
*
*
BASTIĞIN YERLERİ
‘TOPRAK’ DİYEREK GEÇME,
TANI...
Valimiz Gökmen Çiçek, Maltaş’ta kazı çalışmalarına ilk kazmayı vurduktan sonra tekrar çıktık yola.
‘Burasını beğeneceksin’ dedi Valimiz.
10-12 dakika kadar ilerledik.
Orman içinde mükemmel bir manzara...
Bizi bekleyen heyet ile hafifte yağmurun eşliğinde tırmanmaya başladık kayalıkları.
Valimiz Gökmen Çiçek, İstiklal Marşımızın o hepimizi duygulandıran mısralarını söylemeye başladı;
Bastığın yerleri ‘toprak!’ diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen Şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı
Eminim ki çoğu Afyon’lu da bilmiyordur burasını.
Kurtuluş savaşında 2. ve 37. alayımızın Kahramanca savaştığı Kolonkaya siperleri.
Burası...
18 subayımız ile 412 erimizin şehit düştüğü yer.
Valimiz Afyon’a geldiği ilk günlerde ‘madem ki Kurtuluş Savaşı bu bölgede yaşanmış, bu toprakları tüm halkımız görmeli, bilmeli’ sözlerinin ardından harekete geçilerek 7 km lik bu hat tarihçiler tarafından mercek altına alınmıştı.
Seydi Çalışkan ve AKÜ’denAhmet Altıntaş hoca burasının önemini anlattılar 1160 rakımlı tepede.
‘Bu cephe çok önemli’ diye söze başladı Seydi Çalışkan.
1921 yılında...
Yunan bu hattı geçemiyor.
Siper diyorsak...
Öyle basit bir siper değil.
Bin 200 Türk Askerimizin yaptığı bir siperden bahsediyoruz.
13 Temmuz 1921’den 26 Ağustos 1922’ye kadar 13 ay...
Savunuyor Askerlerimiz bu hattı.
Sonra iki işbirlikçi, Yunan’a ajanlık ediyorlar.
Ön cepheden alt edemedikleri Türk Askerlerini, O iki Ajanın verdikleri bilgilerle kalleşçe arkadan saldırarak Şehit ediyor Yunan o siperlerde.
Dört günlük harekatta...
18 Subayımız, 412 Askerimiz...
Şehit oluyorlar.
Başlarında Yakup Şevki Paşa.
Türk ve Yunan Askerlerinin göğüs göğüse çarpıştığı bu alanda Şehitlerimiz burada canlarını verdiler ama, boşa değildi bu fedakarlıkları...
Çünkü Yunan Askerleri burada engellenmeseydi...
Kocatepe’ye diğer Yunan kuvvetlerine yardıma gideceklerdi.
Başkomutan Mustafa Kemal’in bu hattaki Askerlerin Komutanlarına söylediği çok önemli bir söz var...
Talimat...
Kocatepe’den top atışları başladığında sizde buradan öyle bir saldıracaksınız ki...
Düşman, ‘Türkler nereden saldırıyorlar?’ diye şaşıracaklar.
Türk Askerleri bu kilit noktada 15 bin kişilik kuvvete sahiptir.
Ama öyle bir saldırı yapılır ki...
Sanki on binlerce Türk Askeri vardır Yunanın karşısında.
Afyon’daki Yunan birliklerinden ‘yardıma gelin’ çağrılarına gidemez buradaki Yunan birlikleri.
Mustafa Kemal’in eşsiz Askeri Planı son derece başarılıdır.
İşte şimdi bu Kolonkaya Siperlerinin olduğu bölgeye Şehit olan 430 Askerimiz için Şehitlik Anıtı yapılmasını planlıyor Valimiz Gökmen Çiçek.
Bastığımız yerleri toprak diyerek geçmememiz için...
Bu vatanın hangi zorluklar ile savunulduğunu, düşmana karşı nasıl mücadele edildiğini bilmemiz için...
Var olsun...
Sağ olsun...
*
*
*
