HERŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK

İnanmak başarmanın yarısıdır derler ya; inanmak zorundayız, inanmazsak topluca çıldıracağız…

Her şeyin çok güzel olacağına inanmalıyız.

Sabahları insanlar mutsuz, umutsuz uyanmayacak mesela… Yolda karşısına çıkan her yüze gülümseyerek “günaydın” diyecek…

Esnaf dükkânının kepengini kaldırırken o günün rızkını çıkarıp çıkarmayacağının endişesini taşımayacak…

İşadamı döviz kuru sallandı diye bir gece de batmayacak…

Yada kimse bir gecede zengin olmayacak…

Çocuklarımız hayallerini ülkem üzerine kuracak, yurt dışına kapak atıp hayatını kurtarma derdinde olmayacak…

Benim ülkemin emekli Mehmet amcası da, emekli maaşıyla görmediği yerleri görüp gezebilecek…

Ayşe teyze sofrasına aş koymak için gittiği pazarda küçük bir servet ödemeyecek…

Gazeteci kalemini korkmadan oynatacak, düşüncelerini yazarken onlarca ayrı filtreden süzmek, kalan posayı da okurlarına sunmak zorunda kalmayacak…

Yıllarca okumaktan keyif aldığım, kurucusuna hayran olduğum ülkemin en önemli gazetesi kimsenin yancısı, yandaşı olmayacak…

Köye muhtar bile olamayacak donanımdaki emmiler önemli kurumların koltuklarını işgal edemeyecek…

Liyakat sahibi insanlar müritlerden daha muteber olacak…

Çocuklar taciz edilmeyecek, kadınlar sokak ortasında dövülmeyecek…

Sokak hayvanları zehirlenmeyecek…

Hepimizin güvenle kendimizi ailemizi emanet edebileceğimiz bir hukuk sistemi olacak…

Adalet kimsenin vicdanında yara olmayacak…

Nazımın da dediği gibi;

Çocuklar inanın inanın çocuklar
Güzel günler göreceğiz güneşli günler
Motorları maviliklere süreceğiz
Güzel günler göreceğiz güneşli günler…

HERŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK… İnanmazsak çıldıracağız çünkü