MERHABALAR..
Bana kadınlar spordan ne anlar dediler bende öyle bir anlarlar ki erkekler sayesinde bizde azıcık uzucuk ucundan kavradık bu olayı dedim ve bu hafta size özellikle erkeklerin dünyasında ki en önemli kıstas olan futboldan bahsetmek istedim.
Futbol tüm dünyada en popüler spor dalı olarak bilinmektedir.
Şehrimizde ise tanıtım ve diğer sporda parlamış şehirlerin önüne geçmek için yıllardır inanılmaz bir mücadele veriliyor.
Tam oldu derken hep bir parasal pürüzler şirketleşememe ve kurumsal kimlik bunalımları takımı olduğundan daha öte tarafa taşıyor.
Ülkelerde sosyolojik ve ekonomik durumu ayırt etmeksizin tüm kitlelerin takip ettiği bir olgu olan futbol, endüstri halini almış ciddi bir istihdam alanına sahiptir.
Eskişehirspor ve Çanakkale Dardanel gibi ismini futbol tarihine yazdırmış bazı kulüpler hep belli bir süre sonra parasal ve maddi boyutlarda havlu atmışlardır.
Sporun Siyasi bir yapılanma içinde olduğu kuşkusuzdur.
Futbol birçok ülkede siyasi bir araç olmanın dışında, en büyük reklam, propaganda haline gelmiş bir unsurdur.
Hatta bazı ülkelerin yerel bölgelerinde neredeyse gündemi sadece futbol oluşturmaktadır.
Neden spor denilince ilk akla gelen futbol oluyor?
Bunun arkasında yatan sebep nedir?
İnsanların ilgisini bu kadar çekmesinin altında ne yatıyor?
Futbola yapılan yatırımlar diğer branşlara yapılırsa aynı ilgi ve endüstri oluşumu gerçekleşir mi?
Bu araştırmada bu soruları cevaplandırmak amacıyla nitel araştırma yöntemi uygulanmıştır.
Çeşitli spor programları, gazete ve dergiler incelenmiş, bazı futbol yazarlarının yazıları takip edilmiştir.
Elde edilen görüşler, takip edilen yazılar ve ülkelerdeki branşlaşmaların analizi bulgular kısmında tablolar halinde verilmiştir.
Sonuç olarak araştırmadan elde edilen bulgulara dayanarak futbola olan ilginin tüm dünyada ilerleyen teknolojiyle birlikte sürekli arttığı ve bir rant olarak meslekler grubunda yerini aldığı ifade edilebilir.
Buna bağlı olarak medyanın Futbol haber ve programlarını diğer haberlere göre daha fazla yapmasının altında insanların ilgisinin olduğu ifade edilebilir.
Futbolun bir başka çarpıcı özelliği ise ekonomik ve milliyetçilik boyutudur.
İnsanlar farkında bile olmadan spor pazarında tüketici halindedirler.
Gönül verdikleri takımın herhangi bir ürününü satın alması ya da en az bir kere bilet alıp maça gitmesiya da maç yayını yapan ücretli kuruluşlara para ödeyip maçları izlemesi bile dolaylı yönden insanı futbol pazarının içine alır.
Taraftarı oldukları takımı adeta milliyetçilik sembolü olarak algılarlar, bunun sonucunda da özellikle bazı ülkelerde holiganizm kavramı oluşur.
Dolayısıyla futbolun kitlelere hitap eden ailelerin toplumsal yapısını içinde barındıran sosyolojik, psikolojik boyutlarıyla da her daim popülerliğini giderek arttıran sosyal bir olgu olarak varlığını sürdüreceği ifade edilebilir.
Gelelim bizim takıma…
Ne olduğunu anlamış değilim aslında anlamakta istemiyorum.
Afjet ardından Hes ilaç derken sporcular gerçekten şehir için önem arz eden bu olayda deyim yerindeyse havlu attılar ve sanki bizden bu kadar misali neredeyse kenara çekilip ne haliniz varsa görün moduna düştüler.
Valilik ve Belediye derken sahip çıkacak bir öngörü sahibi kişi veya kurum burayı öcü gibi görüyor artık.
Hal böyle olunca takım adeta adam öğütme makinası gibi habire savrulup duruyor.
Tabi ki olanda taraftara oluyor.
Kar kış demeden takımını, şehrini temsil noktasında ön planda olan taraftar da çıldırıyor ve hep bir ağızdan “ YOK MU BİZİ SAHİPLENECEK BİRİLERİ” feryadı bu dönemde maalesef yerini koruyor.
Spor camiası duayenlerinden Türkiye Spor Yazarları Derneği Afyonkarahisar şube Başkanı Nadir Güzbey bu konuda gerçekten canla başla çalışanlardan.
Bunu bir kadın olarak sporu da seven bir taraftar olarak görüyorsam, ilimizde yaşayan her bir bireyin vatandaşımızın bu takıma sahip çıkarak “biz bitti demeden bitmez” sözünü asla yere düşürmemeliyiz.
Kısacası takıma, formaya, taraftara ve alın terine sahip çıkacak binlerce insanın yanında elbette bu sıkıntılı ve zor günleri de elbet aşmanın yolunu mutlaka bulacağız.
Unutmayalım bu takım hepimizin ve gün takıma sahip çıkma zamanı diyorum…
Görüşmek üzere, kalın sağlıcakla…
