Hastaneden yapılan açıklamada, gastroenteritin, mide ve bağırsakların iltihaplanması olarak tanımlandığı ve hasta biriyle temas veya mikrop içeren yiyecek içecek tüketiminin hastalığa yol açabildiği bildirildi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Dr. Sena Bocutcu Çetin, gastroenteritin belirtileri arasında kusma, ishal, ateş, karın ağrısı ve kas-eklem ağrısının yer aldığını ifade etti.
İshal ve kusma nedeniyle vücutta sıvı ve elektrolit eksikliği oluştuğunu aktaran Çetin, "Sıvı kaybını önlemek için bol bol sıvı tüketmek önem taşıyor." yorumunda bulundu
Çocukların birkaç dakikada bir, bir yudum sıvı içmesi önerildiğini vurgulayan Çetin, "Her kusma ya da ishal sonrasında küçük çocukların bir çay bardağı, büyük çocukların ise bir su bardağı kadar sıvı tüketmesi gerekirken, anne sütü alan bebeklerin de emzirilmeye devam edilmesi gerekiyor." bilgisini paylaştı.
Çetin, çocuklara meyve suyu ya da kola gibi şekerli içecekler verilmemesi gerektiğini kaydederek çok su içen çocuklara çorba, ayran gibi tuzlu gıdalar da verilerek tuz dengesini sağlamak gerektiğini anlattı.
Çetin, "Beslenmeye en kısa sürede başlanmalı ve meyve, sebze, yağsız et, tam tahıllı yiyecekler verilmeli. Yiyeceklerin yağlı, salçalı, şekerli olmamasına dikkat etmek gerekiyor. Patates haşlaması, yoğurt çorbası, ayran, yoğurt, sade kefir, pirinç, muz gibi besinlerle beslenmeye başlanabilir." açıklamasında bulundu.
Çoğu çocuğun, destekleyici tedavi ve doğru beslenme ile kendiliğinden iyileştiğini söyleyen Çetin, şu değerlendirmede bulundu:
"Ciddi sıvı kaybı olan çocukların doktora götürülmesi gerekiyor. Gerekirse antibiyotik ve damar yoluyla sıvı tedavisi uygulanabiliyor. Aşırı halsizlik, yorgunluk, baş dönmesi veya dalgınlık varsa, ishal ve kusma birkaç günden uzun sürüyorsa, kusma veya ishalde kan varsa, şiddetli karın ağrısı geçmiyorsa, birkaç saatten uzun süre beslenemiyor veya sıvı alamıyorsa, gün içinde 6-8 saatten uzun süre idrara çıkmıyorsa mutlaka doktora başvurmak gerekiyor."