Türk Televizyon İşverenleri Sendikası Yönetim Kurulu olarak önceki hafta AK Parti Genel Merkezindeydik.
Önce son Başbakanımız, AK Parti Genel Başkan Vekilimiz Binali Yıldırım ile bir araya geldik.
Çok kısa planlanmıştı görüşmemiz, Binali Bey’in programının yoğunluğu nedeniyle.
Ama sohbet o kadar güzel gelişti ki...
Planlanandan neredeyse iki misli süre görüştük son Başbakanımızla.
Sonra...
AK Parti Genel Başkan Yardımcımız Mehmet Özhaseki ile görüştük.
Her iki görüşmede sektörümüz için verimli, bizler içinde keyifli ve ufuk açıcı oldu.
*
İMRENİLEN VE ÖRNEK ALINACAK KİŞİ...
MEHMET ÖZHASEKİ.
Çevre ve Şehircilik eski Bakanımız.
Kayseri eski Belediye Başkanımız.
Ondan önce de Melikgazi Belediye Başkanlığı var.
Şu anda AK Parti ‘Yerel Yönetimlerden sorumlu’ Genel Başkan Yardımcısı.
64 yaşında.
Allah bağışlasın iki kızı bir oğlu var.
Eşini de, Evlatlarını da kamuoyu bilmez.
Babalarını hizmetiyle, dürüstlüğü ile tüm Türkiye tanıyor, biliyor ve adı hep örnek gösterilerek ifade ediliyor ama, çocukları öyle bir Babanın evladı olduklarını bile söylemekten imtina ediyorlar.
Düşünsenize...
20 yılı aşkın bir süre Belediye Başkanlığı, Milletvekilliği, Bakanlık, Genel Başkan Yardımcılığı.
Eşini de, çocuklarını da kamuoyu bilmiyor, tanımıyor.
Trafikte kendilerine ceza yazılsa bile, ‘biz şu kişinin çocuğuyuz’ demiyorlar.
‘Çocuklarımızı toplumdan saklayarak büyüttük’ demekte Mehmet Özhaseki.
Adını sıkça duyardım ve takdir ederdim çalışmalarını.
Az biraz sohbetimizde takdirim daha da arttı.
Böyle yöneticilere çok ihtiyacımız olduğu bir gerçek.
Yıllar önce...
Mehmet Özhaseki Çevre ve Şehircilik Bakanı iken...
Bir akşam vakti Polis rutin kontrollerde bir araç içerisindeki dört gençten kimliklerini sorar.
Mehmet Özhaseki’nin oğlu Enes’in yanında kimlik kartı vardır ama arkadaşları yanlarına kimliklerini almamışlar.
Polis gençlere ‘eğer kimlikleriniz yoksa hepinizi karakola götüreceğiz. Kimlikleriniz gelince serbest kalırsınız’ der.
Arkadaşlarıyla birlikte Enes’te götürülür karakola.
Aradan saatler geçer.
Arkadaşlarının kimliklerini aileleri ulaştırır.
Karakol Amiri Enes’i odasına çağırır, diğerleri ile birlikte.
Kimlik kartlarını yanlarından ayırmamalarını öğütledikten sonra Enes’e döner;
‘Bize Sayın Bakanımızın oğlu olduğunu neden söylemedin?’ der.
Enes’in cevabı nettir;
‘Söyleseydim Babama ayıp olurdu.’
Karakol Amiri tekrar sorar;
‘Arkadaşlarının kimlikleri yanında değilmiş ama, seninki yanındaymış. Neden kendi kimliğinin olduğunu söylemedin? Bak boşu boşuna kaldın sende burada arkadaşlarınla.’
Buna da tek cümle cevap verir Enis;
‘O zamanda arkadaşlarıma ayıp olurdu.’
*
MÜTEVAZİ...
Mehmet Özhaseki Kayseri Belediye Başkanlığını uzun bir süre yaptı.
23 Haziran 1998’te başlayan Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı 16 yıl sürdü.
Normalde Belediye Başkanlıkları 5’e yıl.
Üç dönem 15 yıl eder.
Ama Özhaseki 16 yıl Başkanlık yapmıştı.
O bir yıl, 23 Haziran 1998 tarihinde Kayseri Büyükşehir Belediye Meclisi üyelerince seçime 11 ay kala seçildi.
Sonrasında da başarılar ile dolu 15 yıl geçti Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunda.
10 Şubat 2015 tarihinde Başkanlıktan, Milletvekili olmak için istifa etti.
Önce Türkiye Büyük Millet Meclisi, ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı görevleri.
Şimdi de...
AK Parti’nin en önemli koltuklarından birisinde.
Genel Başkan Yardımcılığı.
Yerel Yönetimlerden sorumlu.
Böylesine önemli görevlerde bulunmuş ve şimdi de Türkiye’nin yerel yönetimlerinde görev yapacakları belirleyen en önemli iki kişiden birisi olarak...
Mehmet Özhaseki’nin makam odası çok mütezavi döşenmiş.
Göreve geldiğinde hiç bir değişiklik yapmamış odada.
‘Neden gerek duyayım ki?’ demekte.
Tasarrufa önem verdiği ve gereksiz şeylere tahammülü olmadığı anlaşılıyor hemen.
Türk Tv Sen Genel Başkanımız Okan Kaya ve Yönetim Kurulu Üyesi arkadaşlarım Osman Çiftçi ile Yunus Evliyaoğluile birlikte Mehmet Özhaseki’ylekeyifli sohbetimizde iki kişinin elinden kalem hiç düşmedi.
Birisi ben, diğeri Mehmet Özhaseki.
İkimizde sürekli not aldık.
Antalya, Kayseri, Elazığ ve Afyon’u sordu Özhaseki.
Dört İl’den sadece Antalya’nın Belediye Başkanı AK Partili değil.
Antalya’yı neden kaybettiklerini sordu Okan Kaya’ya.
Diğer İllerdeki çalışmaları da bizlere.
*
MASADAKİLER...
Davasına, Liderine sonuna kadar bağlı bir kişi Mehmet Özhaseki.
Heyecanı da ilk günkü gibi.
Azimli, sabırlı...
Başarı için kararlı.
Allah rızasını en ön planda tutuyor.
Ve kul hakkına girmekten sakınıyor.
AK Partinin sözü dinlenilen, görüşlerine önem verilen ‘Ağabey’lerinden.
‘Şahıslar geçici. Dava ve Lider önemli’ demekte.
Masasındaki iki şey dikkatimi çekti.
Birisi Kabe maketi.
İkincisi bir Ayet.
Zümer Suresinin 46. Ayeti Kerimesi.
Ne yazılıydı o Ayette...
De ki: ‘Ey gökleri ve yeri yoktan yaratan, duyuların ötesinde kalanları da duyuların algı sahasına girenleri de hakkiyle bilen Allahım!
Anlaşmazlığa düştükleri şeyler hakkında kullarının arasında hak ve adâletle hükmünü verecek olan elbette sensin. (Beni doğru olana ulaştırmanı bekliyor, inkârcıları sana havâle ediyorum.)’
Neden bu Ayet’in yazılı olduğu kağıt masasında sürekli göreceği yerde duruyordu?
- Evet, doğru. Sürekli masamda.
- Çünkü...
- Gerek seçim öncesinde doğru adayları bulabilmek için, gerekse şimdiki ihtilaflı konularda (insanlar birbirlerini çok şikayet ediyorlar) doğru karar verebilmek için.
*
KARŞI TARAF...
Mehmet Özhaseki’nin Belediye Başkanlığında özellikle CHP çok üzerine gitmişti.
Sayısız iftiralara maruz kaldı.
Hepsinde de müfteriler, attıkları iftiraların altında kaldılar.
Özhaseki, tüm Türkiye’deki Belediye Başkanlarına her zaman örnek gösterildi.
Sadece çalışmaları, projeleri, başarılarıyla değil...
Dürüstlüğü ve şaşalı olmayan hayatı ile de.
Gençliğinde de yiğitti.
Hiç değişmedi.
Ülkücü kökenden.
Ankara’da okul yıllarında yurt Başkanlığı, Ülkü Ocakları Başkanlığı yaptığı yıllar altın harfler ile yazılacak nitelikte.
Siyasette risk almaktan kaçınmaya bir kişiliği var.
Mehmet Özhaseki’yi şimdiden tüm Türkiye sathındaki seçimlere hazırlanıyor gördüm.
Hatta...
Yapılacak ilk seçimde en yüksek oy almayı hedeflediklerini gördüm.
Dedi ki Özhaseki;
- Yerel yönetimlerin en yüksek oyunu aldık. %44.5
- Doğru adımlar atarak, doğru adaylar koyarak seçimi kazandık.
- Yine aynısını, inşAllah daha yüksek oylar alarak kazanacağız.
- Karşı tarafta şöyle makul bir yapı olsa, hiç seçime asılmaya gerek yok.
- Ama maalesef öyle bir yapı yok karşımızda.
*
SUCUK...
Mehmet ÖzhasekiKayseri’li.
Ben Afyon’lu.
Kayseri’li ve Afyon’lu yan yana gelirde...
Sucuk muhabbeti olmaz mı?
Oldu elbette.
Üzerine basa basa vurguladı;
- Sucuk Türk’ün töresinde var.
- Her yerde yapılıyor ama...
- Kayseri’deki en iyisi.
Geçmişte Veysel Eroğlu ile aralarında yaşanan ‘sucuk muhabbeti’ni hatırlattı.
Ben ısrar ettim;
‘En iyisi her zaman Afyon.’
Baktı kurtulamayacak benim Afyon sucuğunun farkını ortaya koymamdan...
Havlu attı ama, bir kaç cümle ile siyasetteki farkını burada da gösterdi;
- Bizdekinin baharatı yüksek biraz.
- Çoluk çocuk seviyor sizinkini.
- Neyse hayrını görün.
- Sucukta sizin olsun...
*
ANADOLU BASINI...
Yerel medyayı önemsiyor Mehmet Özhaseki.
Kayseri’deki yerel medyayı anlatırken söze girdim;
- Sayın Bakanım, yerel medya önemli ve yaşamalı diyorsunuz ama...
- Çıkardığınız son tasarruf genelgesini öne sürüyor bazı Belediye Başkanları.
Anlattı o tasarruf genelgesinin amacını ve neden çıkardıklarını.
Sonra tüm Belediye Başkanlarına verdi mesajını.
Bu hususu özellikle aktarmamı da istedi.
İşte söyledikleri;
- Anadolu yerel basını yaşamalı.
- Hep birlikte yaşatmalıyız.
- Kanun Belediye Başkanlarına spora ver demiyor.
- Ama spora veriyorlar.
- Spora verme amaçları, yaşatmak için.
- Basını da yaşatmalılar.
- Satılık arsa, açılışlar, temel atmalar... Bunların ilan ve reklamları olabilir.
- Yaptıkları hizmetleri anlatmalılar.
- Bizde deli gibi hizmet var.
- Ama bunu anlatamıyor arkadaşlarımız.
- Sizlerin de bu hizmetleri yerelde anlatmanız, aktarmanız çok önemli.
*
GÜNEY...
Mehmet Özhaseki ile Afyon’u da konuştuk.
Öncelikle teşekkür ettim.
Mehmet Zeybek’i Belediye Başkanlığına aday gösterdikleri için.
Tercihlerinin doğru olmasından dolayı mutlu olduğunu ifade ederken o süreci de anlattı, o kısımlar için ‘Offtherecord’ şerhini koyarak.
Sonra Güney seçimini konuştuk.
Güney’de seçimi nasıl kazandıklarını, hangi Liderin kendilerini çok zorladığından bahsetti.
Seçimi nasıl kazandıklarına gelince;
- Sülale sülale Milletvekillerimize zimmetledik.
- Gittiler oturdular Güney’deki vatandaşlarımızın evlerine.
- Bire bir markaj uyguladık ve seçimi kazandık.
*
VEYSEL HOCA...
Mehmet Özhaseki ile Veysel Eroğlu arasında özel bir dostluk var.
Yıllar öncesine dayanıyor bu dostluk.
Veysel Eroğlu İSKİ Genel Müdürü iken...
Mehmet Özhaseki Kayseri’de.
İleri Biyolojik Arıtma Tesisi yaptırmak istiyor.
Ama karşı çıkıyor bazı ilgililer.
Alıp götürüyor onları Veysel Hocanın yanına.
Adamlar ne dedi ise Veysel Hoca hepsini çürütüyor.
Sonunda Mehmet Özhaseki’ninistediği gibi oluyor.
Şimdi...
20 yıldır tıkır tıkır çalışıyor İleri Biyolojik Arıtma Tesisi Kayseri’de.
Veysel Eroğlu ile ilgili bir anekdot daha...
Mehmet Özhaseki Çevre ve Şehircilik Bakanı.
Veysel Eroğlu Orman ve Su İşleri Bakanı.
Ahmet Eşref Fakıbaba Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı.
Toplulaştırma ile ilgili bir kurum hakkında görüşme yapılıyor Bakanlar Kurulu Toplantısında.
Veysel Eroğlu o kurumun kendi Bakanlığında olması gerektiğini savunuyor, Ahmet Eşref Fakıbaba’da kendi Bakanlığında.
İki hafta sonraki Bakanlar Kurulu Toplantısında her iki Bakanında Bakanlar Kurulu Üyelerine brifing vermesi ve kararın o toplantıda alınması kararlaştırılıyor.
Mehmet Özhaseki, Ahmet Eşref Fakıbaba’yı uyarır toplantı sonrasında.
- Bak Veysel Hoca dersine iyi çalışır.
- İyi hazırlanır.
- Reis Bakanlar Kurulu karar versin dedi.
- Sen iyi çalış. İyi anlat. Yoksa Veysel Hoca kapar orayı.
İki hafta geçer aradan.
Bakanlar Kurulu Toplantısında Eroğlu ve Fakıbaba sunumlarını yaparlar.
Veysel Eroğlu’nun Bakanlığına verilir o kurum.
Toplantı çıkışında takılır Fakıbaba’ya, Özhaseki;
‘Ben dememiş miydim sana.’
*
BEYT-ÜLMAL...
Mehmet Özhaseki herkesi dinliyor, notlar alıyor.
Siciller bu notlarla, raporlarla, yapılan araştırmalardan alınan sonuçlar ile oluşuyor.
Üzerinde durduğu önemli hususlardan birisi Beyt-ülmal’in malı.
‘Ümmeti Muhammedin malında gözü olanın canı çıksın’ diyor.
Bir Hadis-i Şerifi aktarıyor bu konu ile ilgili;
‘Beyt-ülmal’den eski bir hırka aşıran savaşta ölürse Şehid olmaz ve cennet kokusu duyamaz.’
*
CUMHUR İTTİFAKINI
perçinleştiren iki adaş...
Milletvekilimiz Mehmet Taytak ile sıkı bir dostluğu var Mehmet Özhaseki’nin.
Mehmet Taytak, Tomarza’da öğretmenlik yapar iken başlar dostlukları.
İkisi de Ülkücü.
İkisi de Dinini, Vatanını, Milletini her şeyden çok seviyor.
O yıllardan beri hiç kopmamışlar birbirlerinden.
Afyon Dinar’da Cumhur İttifakının oluşması ve diğer pek çok İlçe’deki birliktelikler...
Hatta daha ötesi...
Cumhur İttifakının perçinleşmesi ve arızasız yola devamda her ikisinin emekleri, katkıları büyük.
*
VE İSTANBUL...
Seçimlerden ve sonrasından konuşurken...
Konu İstanbul’a geldi.
- Binali Bey mükemmel bir insandır.
- Yavaş konuşur ama, kafası hızlı çalışır.
- İstanbul’da Binali Bey olsaydı...
- İstanbul on misli hizmet görürdü.
*
SU GİBİ...
Oturduğu koltuktan alan değil...
Oturduğu koltuğa güç veren bir kişi Mehmet Özhaseki.
O’nunla geçen süre su gibi akıp gitti.
Allah, Mehmet Özhaseki gibilerin sayısını artırsın inşAllah.
Türkiye’nin ve Milletimizin ihtiyacı var.