Dünkü yazımda, AFJET ile ilgili başka bir husustan, ‘duygusal’ olanından bugün bahsedeceğimi belirtmiştim.
Açalım o konuyu...
Önce...
Biraz geçmişe gidelim...
AFJET bilindiği gibi aslında bir kamu ortaklığı.
Özel İdare ve Belediye AFJET’te hisselerin neredeyse tamamına yakınına sahip.
Afyon’da AFJET, Sandıklı’da SANJET Maliye Bakanımız İsmet Attila’nın döneminde kurulmuştu.
AFJET’te Özel İdare hissesi çoğunluktayken, SANJET’te Belediye hissesi hakimdir.
Bunun nedeni...
O dönemdeki Belediye Başkanı rahmetli Mehmet Hancıoğlu ile olan uyuşmazlıktı.
İsmet Attila buna rağmen Afyon’a küsmemiş, darılmamış AFJET’in kurulması için ödeneğin çoğunluğunu Özel İdareye göndermiştir.
Her şeye rağmen...
Belediyenin de AFJET’te olmasını istemiş ve Belediyeye de bu iş için para göndermiştir.
Devletin bütçesinde aslında Jeotermal enerji ile şehri ısıtma için bir ödenek falanda yoktur.
İsmet Attila Maliye Bakanlığının imkanlarını her konuda Afyon için seferber ederken, AFJET içinde bir formül bulmuş ve AFJET’in kurulumunu sağlamıştır.
SANJET’te durum farklıdır.
Oranın parasını da İsmet Attila göndermiştir ama, tamamını Belediyeye yollamıştır.
Çünkü...
Oranın Belediye Başkanı rahmetli Murat Akşit uyumlu bir kişiydi.
Küçük dağları ben yarattım havası içinde değildi.
Ben olmazsam belediye olmaz tavrında olmazdı.
Bu nedenle de Murat Akşit, Sandıklı’ya çok önemli eserler kazandırdı.
*
Dün öğlen Kadir Gümüştaş ile beraberdik.
AFJET ile ilgili konuşurken bir hususun altını çizdi.
Dedi ki...
- AFJET dönemin Maliye Bakanı İsmet Attila zamanında kuruldu. İsmet abi olmasaydı AFJET diye bir şey olmazdı.
- O dönemde ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Alpı idi. Bu proje Çetin Alpı’nın projesidir. Bende O’nun yardımcısıydım. Bu projeyi Vali Ahmet Özyurt’a açtık.
- O’da ‘Tamam yapalım. Ama para konusunu çözmemiz lazım. İsmet Bey destek verirse olabilir ancak’ dedi.
- İsmet Beye bu projeyi Çetin Alpı götürdü.
- İsmet Beyden Allah razı olsun. Afyon için hangi proje olsa elinden geleni yapardı. Yaptı da.
- Bu projeye önemli destek verenlerden birisi de Nusret Özdeğirmenci’dir.
Emeği geçen herkese Afyonlu olarak teşekkür ediyoruz.
*
Anlattığım şekilde, AFJET bir kamu malıdır.
Özel İdare adına da her zaman Yönetim Kurulu Başkanı Vali’dir.
Başkan Yardımcısı Belediye Başkanıdır.
Çok küçük bir hissesi olan Ticaret ve Sanayi Odasının Yönetim Kurulu Başkanı da AFJET’te yer almaktadır.
Daha önceleri ATSO’dan yanılmıyorsam iki kişi Yönetim Kurulunda yer alıyordu.
Şimdi bu durum değişti.
Şu anda...
Yönetim Kurulu Başkanı Vali Kübra Güran Yiğitbaşı
Yönetim Kurulu Başkan Vekili Belediye Başkanı Mehmet Zeybek
Yönetim Kurulu Üyeleri
İl Genel Meclis Başkanı Burhanettin Çoban
ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Serteser
Vali Yardımcısı Uğur Kolsuz
Belediye Meclis Üyesi Şükrü Tunçbilek
Belediye Meclis Üyesi Hüseyin Karaca
Genel Müdür İsmail Kara
Şu anda Yönetim Kurulu Başkanı ve yedi Yönetim Kurulu Üyesi var AFJET’te.
Eğer...
İstifa eden Nurullah Kaya yerine bir başka kişiyi görevlendirirse Vali Kübra Güran Yiğitbaşı, sekiz Yönetim Kurulu Üyesi olmuş olacak eskisi gibi.
Biz mevcut duruma göre bir hesap yapalım.
Neyin hesabı diye sorduğunuzu tahmin ediyorum...
AFJET’te Yönetim Kurulu Başkanı ve Üyeler her ay düzenli olarak bir ücret almaktalar.
Daha önceleri bu rakam çok düşük idi.
Sanıyorum kişi başına bin beş yüz TL kadardı.
Şimdi ise epeyce yüksek.
Epeyce yüksek diyorum çünkü mevcut yönetimin neredeyse hemen hepsinin zaten kamudan aldıkları bir maaşları var.
Bu ücretler o maaşların haricinde ödenmekte.
Yönetim Kurulu Başkanı olarak Vali Kübra Güran Yiğitbaşı 20 bin TL aylık bir ücret almakta AFJET’ten.
Yönetim Kurulu Üyeleri de aylık olarak 12’şer bin TL alıyorlar.
Belki bu belirttiğim rakamlarda ufak tefek farklılıklar olabilir.
Ama netice de bu civarda.
Yani...
Aylık olarak AFJET’in kasasından Yönetim Kurulu için 100 bin TL’nin üzerinde bir rakam çıkmakta.
Bunun vergisi de vardır sanıyorum.
Belki o vergiler ile birlikte yıllık iki milyonu geçen bir rakama tekabül ediyor olabilir.
‘Olabilir’ diyorum çünkü bu konuda AFJET Genel Müdürü İsmail Kara, ‘Şirketin iç meselesi, iç işleri, mahremiyeti’ gibi sözlerle bu konuda bilgi vermekten imtina etti.
Neden sakladı anlayamıyorum.
Ama benim yazdıklarım her zaman doğru olduğu için...
İki üç yüz TL aşağı, yukarı rakamlar yazdığım gibi.
Aylık bu rakamlar.
Yıllık değil.
Aslında...
Bir şey saklandıkça, bilgi vermekten kaçınıldıkça gizemli, daha ilgi çeker hale geliyor.
Sanıyorum bunun farkında değil Genel Müdürümüz İsmail Kara.
Neyse biz dönelim şimdi tekrar konumuza.
Önerim şu...
AFJET zaten kendilerinin de ifade ettiği gibi zor durumda olan bir şirket.
Madem böyle bir zor durum var...
Yönetim Kurulu ücret almaktan vazgeçsin.
AFGAZJET’ten almıyorlar mesela...
Aynen o şekilde almasınlar bir ücret veya adı her neyse.
Ya da...
Hiç birisinin bilindiği gibi böyle bir ücrete ihtiyaçları yok.
Çünkü, asıl işlerinden dolayı bir maaş almaktalar.
Bu işte bir kamu işi.
Bu aldıkları bedeli bundan sonra Afyonsporumuza bağışlasınlar.
Aylık 100 bin TL den fazla, yıllık 1 milyon 200 bin TL den fazla bir rakama tekabül eden bu bağış Afyonsporumuza önemli bir katkı olacaktır.
*
*
*
*
*
CEMİYETTE BÖYLE BİR SÖZ SÖYLENMEDİ...
Köşe yazarları yazdıkları yazılarda eğer bir ithamda bulunuyorlarsa bunun belgeleri, bilgileri kendilerinde mutlaka vardır.
Olması gereken budur.
Ama...
Bir kaç gündür bazı köşe yazarları arkadaşlarımızın yazılarında açık iftiralar olduğunu da üzülerek görmekteyim.
Birincisi...
Ömer Mazi.
Afyon Gazeteciler Cemiyetinin de adı geçtiği için yazdığı yazıyla ilgili bir not düşmek isterim buradan.
Ömer Mazi yazısının o bölümünde neler yazmış önce onu aktarayım;
‘Bir ay kadar önce milletvekili adaylarından biri Afyonkarahisar Gazeteciler Cemiyetini ziyarete gidiyor.
Hoş beş sohbetten sonra bizim gazetecilerden biri işi paraya getiriyor.
Malum seçim dönemleri demek basın için harman zamanı olarak tabir edilir.
Esnaftan, firmalardan reklam almak zordur ama vekil adaylarından fazlasıyla almasını bilirler.
Kendileri içinde iyi bir gelir kaynağı gördükleri için, ‘Vekilim seçime sanrım 5-6 milyon ayırdınız?’ diye soruyor.
Vekil adayının keyfi yerinde.
Hatta ağzı kulaklarında, ‘Çık çık. 5-6 miyon ne ki? İstanbul’da 1+1 daire parası bile değil.
Onu 4’e, 5’e katla.
Benim hatırlı dostlarım var bir telefonumla helikopterle milyonları getirirler’ diyor.’
Yazı bu şekilde uzayıp gitmekte.
Birincisi...
Afyon yerel medyası için Ömer Beyin ithamları son derece yakışıksız.
İkincisi...
Bahsettiği o Milletvekili aday adayının ağzından söylendiği iddia edilen ‘Benim hatırlı dostlarım var bir telefonumla helikopterle milyonları getirirler’ sözü külliyen yalan.
O kişiye karşı Ömer Mazi’nin attığı bir iftira, bu sözler.
Bende o ziyarette AGC Yönetim Kurulu Üyesi olarak oradaydım.
AGC Yönetim Kurulu Başkanımız Sezer Küçükkurt, Başkan Vekili İsmail Akar ile diğer Yönetim Kurulu Üyelerimizin pek çoğu oradaydılar.
Hiç birimiz böyle bir cümle işitmedik.
Bizleri geçin...
Kamera çekimleri yapıldı o anda.
Sonuç...
Ömer Mazi maalesef Milletvekili aday adayı olup olmadığı belli bile olmayan bir başka siyasi için bu bahsettiği Milletvekili aday adayını toplum nezdinde itibarsızlaştırmaya soyunmuş gibi görünüyor.
Belki de...
Bu iftira attığı Milletvekili aday adayından seçim ile işleri yaptıracağı işleri kendi şirketine vermesi için talepte bulunmuş ve bu talebi reddedilmiş olabilir mi?
Bu nedenle bir kaç defadır böyle saldırıyor olabilir mi?
Kendisinin olmadığı bir yerde geçtiği iddia edilen bu iftira içerikli sözler nedeniyle umarım Ömer Mazi gerçeği öğrenir ve kasten yazmadıysa bunları, köşesinde konuyu aktarır diye ümit ediyorum.
*
*
*
*
*
HEBA!
CELAL BURSALIOĞLU.
Çarşamba günkü köşe yazısında Süleyman Karakuş ve Afyonspor ile ilgili ithamlarda bulunmuş.
Üzücü...
Celal Bursalıoğlu gibi bir yazarın özellikle de Afyonspor ile ilgili bir yazı yazarken daha dikkatli olmasını beklerdim.
‘Milyonların heba edilmesi’ ile ilgili bir söz çok ciddi iddiadır, hatta iftiradır.
Celal Bey böyle bir şey yazdı ise bunun delillerini de mutlaka ortaya koyacaktır diye düşünüyorum.
Çünkü...
Bir iddiada bulunmak kolaydır.
Eğer iddia ispat edilemediği zaman ise bunun niteliği değişir ve iftira olarak bunu söyleyenin yakasına yapışır kalır.
Afyonsporumuzun durumu malumdur.
Hepimiz az çok bu kulüp için yeri geldiğinde taşın altına parmağımızı koymaktan çekinmedik, yine de çekinmeyiz.
Celal Bey’in de Afyonsporumuz için koşup koşacağını biliyorum.
Hal böyle iken yanlış ifadeler ile takımımızı ve Başkanımız Süleyman Karakuş’u yıpratıcı, incitici ve hatta ‘zan’ altında bırakıcı sözler üzücüdür.
Süleyman Karakuş ve ekibinin gece gündüz demeden ne kadar emek verdiklerini iyi biliyorum.
Başta Süleyman Bey olmak üzere Yönetim Kurulu Üyelerinin hemen hepsinin ceplerinden harcamalar yaptıklarını da bilmekteyim.
Dilerim ve umarım Celal Bey kastı aşan cümlelerini düzeltir.
*
*
*
*
*
Günün sözü
Sözü süz de söyle, gönlü bulundurmasın.
Sözü diz de söyle, kulağa inci diye takılsın.
Sözü de yüze söyle, gıybet olup utandırmasın.
Hz. Mevlana