İşte Kurşun'un açıklaması... 

"Kıymetli meslektaşlarım…

“Ne için ve hangi amaçla kurulduğu” belli olan Afyon Basın Cemiyeti’nin (ABC) Başkanı İsmail Akar’ın “zorla istifa” konusunda şahsımı da hedef alan açıklamalarına cevap verme zarureti doğdu.

Hakkımda farklı düşünce oluşmaması adına Afyon Gazeteciler Cemiyeti’nden (AGC) istifa sürecimi anlatayım. 

Biliyorsunuz ki Kanal 3’te Medya Koordinatörü olarak görev yapıyordum ve 15 Haziran itibarıyla kendi isteğimle istifa ettim. AGC’den istifa sürecinde bahse konu televizyonda görev yapıyordum. 4 Mayıs’ta (o gün nikah günümdü) gece saatlerinde kanalın Genel Müdürü ve aynı zamanda şimdi ABC’nin de Başkan Yardımcısı olan Selcen Dilek Çöygün aradı. Hem benim hem de bir dönem televizyonda çalışan, sonrasında A Haber’de benim yanımda görev yapan arkadaşın (Fırat Fırat) AGC’den e-devlet üzerinden “hemen” istifa etmesini, istifaya ait belgeyi de tarafına göndermemizi söyledi. Hem ben hem de arkadaş gereğini yaptı. Selcen hanıma gönderdiğim ve kendisinin de “teşekkür ettiği” belgeler bende mevcuttur. Selcen hanımın televizyonun diğer personeline de bu şekilde “tebliğ” yaptığını bilmeyen yoktur. Sonraki günlerde televizyon personeline yeni kurulan ABC’ye üye olunması için formlar dağıtıldı. Ben doldurup imzalamadım. Ama “ekmeğinden olmamak adına” hem AGC’den istifa eden hem de ABC’ye üye olmak için form doldurup imzalayan personelleri biliyorum. 

Şimdi “Senin veya AGC’den istifa edenlerin aklı yok muydu? Silah zoruyla mı istifa ettiniz?” diye sorabilirsiniz. Sayın İsmail Akar, mesleğin de verdiği refleks ve ustalıkla kelimelere takılmış. Zorla, emirle, talimatla, iş kaygısıyla, korkuyla, endişeyle vs… Örnekler çoğaltılabilir. Bunu en iyi sizler bilirsiniz! “Zorla” olarak nitelendirilen istifa sürecimin ardından, tarihsel ve akredite bir geçmişe sahip Afyon Gazeteciler Cemiyeti’ne tekrar üye olmayı kendim istedim. Gelen davet üzerine de hiçbir beklenti içinde olmadan kongreye katıldım. AGC Yönetim Kurulu Üyesi, kıymetli meslek büyüğüm Mehmet Emin Güzbey’in kongrede konuşma yaptığı sırada beni çağırarak üyelik için imza attırması ve onore etmesi kendisiyle birlikte yönetimin takdiridir. Kendisine ve yönetime teşekkür ederim. 

Bir dönem ben de Afyon Gazeteciler Cemiyeti’nin karşısında kurulan bir oluşumda yer almıştım. Sonra o dernek yine AGC bünyesi altında birleşti. Çünkü biliyorsunuz ki, birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır. Afyon Basın Cemiyeti’ne bundan sonraki süreçte başarılar diliyorum. Ben de “sürekli basın kartı sahibi” bir gazeteci olarak, onur, gurur ve şerefle, hiçbir beklenti içinde olmadan Afyon Gazeteciler Cemiyeti bünyesinde yer alacağım. Saygılarımla…

Ata Gündüz Kurşun"

Kaynak: FADİME ÖZKARAN