Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürü Fethi Fahri Kaya, Bakan Müşavirleri ve Milli Eğitim Müdürümüz Miraç Sünnetçi hep birlikte Hattat Karahisari Anadolu İmam Hatip Lisesinde iftar yemeğine katıldılar.

Turgay Şahin’den doğru tespit! Turgay Şahin’den doğru tespit!

İftara Eğitim Müfettişleri Başkanı, Müdür Yardımcıları, Şube Müdürleri de iştirak ettiler.

İftar programı öncesi Genel Müdür ve konuklar hep birlikte öğrencilerin söyledikleri ilahilere eşlik ettiler.

İftar sonrasında...

Genel Müdür ve Bakan Müşavirlerine birer de plaket takdim edildi.

Okulun kapısının önünde de misafirler ile bir hatıra fotoğrafı da çekildi.

Şimdi...

Eee bunda ne var dediğinizi duyar gibiyim.

Rutin bir ziyaret ve iftar ikramı diyebilirsiniz.

Öyle değil...

Anlatayım, neden bu konuda yazı yazma gereği duyduğumu da anlatmış olurum.

*

Bilindiği gibi İmam Hatip Liselerinin Pansiyonlu olan bölümlerinde öğrencilere sabah-öğle-akşam ve ara öğün yemekleri verilmekteydi.

Verilmekteydi diyorum çünkü Ramazan Ayı nedeniyle bu şekilde yemek verilmiyor.

Sabah kahvaltı yerine sahur yemeği veriliyor.

Öğle yemeği Ramazan boyunca verilmiyor.

Akşam yemeği ve akşamdan sonra da bir ara öğün veriliyor.

Oruç tutan, tutabilen öğrenciler için bu gayet güzel bir uygulama.

Peki ya...

Oruç tutamayan, tutmayan öğrenciler ne olacak?

İşte o zaman yazının başlığındaki olacak...

YA ORUÇ TUT, YA AÇ KAL!

Milli Eğitim İl Müdürlüğümüz oruç tutamayan veya tutmayan öğrencileri bir nevi cezalandırmış oluyor.

Afyonkarahisar Milli Eğitiminde ne olup bittiğini en ince ayrıntısına kadar bilen Milli Eğitim Milli Eğitim Müdürümüz şimdi beni arayarak, ‘Sahur yemeği yemeyen öğrencilere sahurdan kalanları sabah kahvaltıya kadar bekletiyor arkadaşlar’ diyecektir belki ama...

Bunun ne kadar sağlıklı ve doğru olduğunu da kendisinin vicdanına bırakıyorum.

Oruç tutamayan veya tutmayan öğrencilere öğle yemeği vermeme cezasının yanı sıra, bir başka husus daha var.

*

Yukarıda bahsetmiştim.

Ankara’dan gelen misafirlere Hattat Ahmet Karahisari Anadolu İmam Hatip Lisesinde verilen iftar yemeğini aslında orada bulunan öğrenciler ısmarladı o misafirlere ve Afyon'dan katılanlara.

Nasıl olur demeyin...

Bal gibi oluyor.

Çünkü o yemekler öğrenciler için verilen ödenek ile karşılanıyor.

Sadece Ankara’dan gelenler ortak olmuyor öğrencilerin yemeğine...

Afyon'dan da hemen her gün bir grup farklı İmam Hatip’e giderek iftarda öğrencilerin yemeklerine ortak oluyorlar.

Bakanlığın her öğrenci için verdiği yemek bütçesi biliniyor.

Çok cüzi bir rakam.

İdareler bu kadar fiyat artışlarına rağmen bu işi bir şekilde başarıyorlar.

Ama...

Böyle davetli, davetsiz misafirler gelince...

Hesaplar şaşıyor.

Mesala o Ankara’dan gelen misafirlerin olduğu gün.

150 kişilik bir bütçeyle o gün 400 den fazla kişiye yemek verildi.

Elbette diğer günler öğrencilere verilecek olan yemeklerin bütçesi kullanıldı.

Bunun nasıl olabileceği de az çok bilinmekte.

Bu konuyu da Afyonkarahisar Milli Eğitiminde her şeyden haberdar olan Milli Eğitim Müdürümüzün vicdanına bırakıyorum.

*

Milli Eğitim Müdürlüğünün bütçesi mükemmel.

İstedikleri gibi harcayabilecekleri ödenekleri de var.

İl Özel İdaresi de her zaman yanlarında.

Valiliğimiz de İl Milli Eğitim Müdürlüğünün bir dediğini ikiletmemekte.

Böyle il dışı misafirler ve kendilerinin iftar yemekleri için Milli Eğitim Müdürlüğümüz böylesi devasa imkanları var iken, neden İmam Hatip Öğrencilerinin yemeklerine ortak oluyorlar ki?

Ve Milli Eğitimdeki yanlışlıkları eksiklikleri ve usulsüzleri soruşturmakla görevli olanların başındaki Eğitim Müfettişleri Başkanımız...

Siz nasıl düşünmediniz, ‘Biz bu öğrencilerimizin yemeklerine ortak oluyoruz, onlara ayrılan ödenekle yapılan yemekleri yiyoruz, bu bize yakışmaz’ diyemediniz mi?

*

Bir kaç satırda o yemekte Afyon'da öğrencilerin yemeğine ortak olan Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürü Fethi Fahri Kaya’ya...

Değerli Genel Müdür

O yemekte güzel bir konuşma yapmışsınız...

Ramazan ayının hayırlara vesile olmasını temenni ettikten sonra demişsiniz ki...

-          Ramazan toplumsal dayanışma, yardımlaşma, paylaşma ve birleşme demektir.

-          Aynı zamanda manevi arınmayı ve sabrı da temsil eder.

-          Müslüman olarak bizlere de bu Mübarek ayı anlamını idrak ederek ve ruhuna uygun davranışlar sergileyerek tamamlamak düşer.

Değerli Genel Müdürün, her cümlesine aynen katıldığım bir konuşma.

Ama...

Değerli Genel Müdürüm;

Bahsettiğiniz paylaşma şu olmamalı dimi.

Her biri başka başka yerlerden gelen ve cüzi miktarlarda verilen yemek ödeneği ile eğitim hayatlarına devam etmeye gayret gösteren, hali vakti yerinde olmayan ailelerin evlatları olan gençlerimizin yemeklerini paylaşmaktan bahsetmiyorsunuz dimi?

O öğrencilerin yemeklerine ortak olmak bu mübarek ayın ruhuna uygun bir davranış mıdır sizce?

‘Elbette hayır’ dediğinizi duyar gibiyim.

O halde, lütfen gereğini yapınız Değerli Genel Müdürüm.

En azından bundan sonra öğrencilerimizin yemekleri sadece öğrencilere verilebilsin.

Milli Eğitim Müdürümüz Miraç Bey...

Sizin ne kadar dürüst bir kişi olduğunuzu biliyorum.

Lütfen sizde İmam Hatiplere yemek için her gün grup halinde giderek öğrencilerin yemeğine davetsiz şekilde ortak olanlara engel olun.

O yemeklerin öğrenciler için yapıldığını anlatın ilgililere.

Kaynak: MEHMET EMİN GÜZBEY