Emen, unutulmaya yüz tutan yetişkin ayakkabılarının ter, kaşıntı, mantar, koku yapmadığını ve su geçirmez olduğunu bu nedenle Avrupa'nın birçok ülkesinden de çok sayıda sipariş aldığını ifade etti. Emen, "Reşik ayakkabısını önce Van'la, sonra Türkiye'yle, şimdi de Avrupa'yla tanıştırdık" diye konuştu.

Vanlı Mecit Emen, 56 yaşında olmasına rağmen abasından miras kalan ayakkabıcılık mesleğini tam 37 yıldır devam ettiriyor. Mecit Emen yönetimindeki 20 metrekarelik tamir atölyesinde, Van ile çevresinde yaklaşık bir asır öncesinde keçi kılından yapılan ve aralarında Urartuların kullandığı desenlerin de bulunduğu çeşitli yerel desenlerle süslenen “reşik” adının verildiği yöresel ayakkabı ustalığı yapılıyor.

YURT DIŞINDAN TALEP GELİYOR

Yöresel ayakkabı yapımının hammaddesi olan keçi kılı iplik haline getirilip koyun yünüyle desenlendiriliyor. Emen’in ürettiği “yetişkin” ayakkabılar yurt dışında da talep görmeye devam ediyor.

37 YILDIR AYAKKABI USTASI

37 yıldır tamirci olarak çalıştığını ve bundan 26 yıl önce de ‘reşik’ ayakkabının yapımına başladığını söyleyen Emen, Babamdan miras kalan işi 20 metrekarelik bir arsa üzerinde yapıyorum. Reşik denilen ayakkabıları önce Van’a, sonrasında Türkiye’ye, şimdi de Avrupa’ya tanıtıyoruz. Bizi arayan kişilerin siparişlerini alıp gönderiyoruz. Keçi kılından üretilen bu ayakkabılar koku, terleme, kaşıntı ve mantar yapmaz. Yazın serin, kışın sıcacık tutuyor ve su geçirmez” dedi.

 “İSVİÇRE’DEN, AVUSTRALYA’DAN VE ALMANYA’DAN SİPARİŞ ALIYORUZ”

AKÜ İlahiyat Fakültesinde “Özbekistan’da Sanat” Konferansı Düzenlendi AKÜ İlahiyat Fakültesinde “Özbekistan’da Sanat” Konferansı Düzenlendi

Mecit Emen, konuşmasını şu ifadelerle tamamlıyor:

“Reşiki Bahçesaray’da oturan tanıdığımız bir hanımın bize tek parça üretmemiz için getirmesiyle işimize başladık ve uzun yıllar bunu üretmeye devam ettik. Şu anda İsviçre’den, Avustralya’dan ve Almanya’dan sipariş kabul ediyoruz. Burada 4 kişi çalışıyoruz. Talepler istediğimiz gibi olmasa bile mevcut şartlarda iyi gidiyor. Urartu ve yerel motifleri kullanıyoruz”

Kaynak: GAMZE KOÇAK