Tarihe ve millete saygısızlık yapıldığını söyleyen MHP Lideri Dr. Devlet  Bahçeli şu ifadelere yer verdi: “Hacı Bektaş Veli'yi anma törenlerinde etnik ve mezhebi bölücülüğü DEM'lenerek kamçılayan CHP'nin aynı tutumu 26 Ağustos münasebetiyle ve daha da ilerleterek sergilemesi utanç duyulacak bir rezalettir. Bölücülük, CHP'nin siyasetine iyice sinmiş ve sirayet etmiştir. Esasen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün eserlerine, emanetlerine ve erdemli mücadelesine hakaretamiz davranan, bunun da ötesinde savaş açan karanlık odağın hamisi bugünkü CHP yönetimidir. Ecdadımız arasına fitne yaymaya kalkışmak hafıza ve haysiyet kaybı yaşayan işbirlikçi ve ilkesiz güruhun dış güdümlü operasyonudur"

TÜRK MİLLETİ OYUNA GELMEZ

Kadınlar Meclisi yol haritasını belirledi! Kadınlar Meclisi yol haritasını belirledi!

Türk milletinin bu oyuna gelmeyeceğinin altını çizen Bahçeli, "Malazgirt Meydanı'nda Bizans'ı ezip Anadolu'nun kapılarını açan yüksek iradeyle Büyük Taarruzu başlatıp hitamında müstevlileri Dumlupınar'da yerle yeksan eden irade aynıdır ve bu irade Türk milletine mahsustur" ifadelerini kullandı. Devlet Bahçeli, şunları kaydetti: "Tarihimizi karıştırmak ve yaşanmış hadiseleri saptırmak ancak ve ancak güncellenmiş Bizans senaryosu, Türk ve İslam düşmanlarının alçak kurgusu olarak adlandırılacaktır. DEM'lenen CHP'nin siyasi pozu ve pozisyonu yüksek düzeyli tehdittir. Gelişmelerin başkaca bir izah ve ifade tarzı maalesef çok zordur. 953 yıl önce Anadolu'nun Müslüman Türk milletinin vatanı olmasını hala hazmedemeyen, derin yaralarını bir türlü kapatamayan, uğradıkları yenilginin acısını asla unutamayan iç ve dış düşman çevrelerin siyasetten, medyadan, üniversitelerden, iş aleminden, sanattan, aydınlardan ve sivil toplum kuruluşlarından devşirdikleri kuklalarla üzerimize gelmeleri, milli hassasiyetlerimizi tahriş etmeleri gün geçtikçe şiddetlenmektedir. Ancak Sultan Alparslan'ın sancağını inançla tutan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün izinden sevdayla yürüyen aziz milletimiz bu şiddeti göğüslemeye, yörüngesi kaymış taşeronların heveslerini kursaklarında bırakmaya hiç kuşkusuz mahir ve muktedirdir. Ruhen mezbeleye dönüşen ve zilletin çukuruna düşen siyasi kapkaççı anlayışa hatırlatırım ki, vatan demek imara açılmış arazi, hibe edilmiş arsa, ikram edilmiş toprak parçası demek değildir. Bir coğrafyayı vatan yapan, bir mücadeleden ve muhabereden vatan çıkaran sayısız ve birbiriyle eklemlenmiş zincirleme hadiseler silsilesi vardır."

BİLİNÇ VE FERAGAT KÜLTÜRÜ MEVCUT

Vatanın bir zaman aralığının, bir tarih anının tesadüfi mahsulü değil, mazisi uzun yıllara yayılmış meşakkatli bir arayışın, imrenilecek bir amacın inanç ve irfanla serpilmiş mahsulü olduğunu belirten Bahçeli, "Bir toprağa vatan unvanı veren, vatan aşısı vuran elbette uğrunda gösterilen fedakarlıklar, maziyi atiyle kenetleyen yüksek şuur ve bunların da fevkinde şehitlerin muazzam feragatidir." ifadelerini kullandı. Bahçeli, bu fedakarlık bilinci ve feragat kültürünün büyük Türk milletinde fazlasıyla merbut ve mevcut olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: "Anadolu'nun vatanlaşması öncelikle akılla bezenmiş bir hazırlığın, ahlakla bilenmiş bir haysiyetin, imanla billurlaşan büyük bir hedefin hayranlıkla anılacak mükafatıdır. 953 yıl evvel bu topraklarda kahramanlık, korkaklığı yere sermiştir. 953 yıl evvel bu topraklarda Hakk’ın sesi batılın nefesini kesip atmıştır. Malazgirt'te, tarihin rotası, beşeriyetin yörüngesi, medeniyetler arasındaki gerilimin ana kulvarı değişim, hatta dönüşüm göstermiştir. Bu nedenle asırlardır muhasım odakların Türk milletine karşı beslediği intikam duygusu hiç bitmemiş, hiç de azalma emaresi göstermemiştir. Malazgirt ovasında Bizans ölümcül bir darbe almakla kalmamış, İstanbul'un kapıları Efendimizin müjdesine mazhar olan aziz milletimize açılmıştır. Anadolu coğrafyasının adalete susamışlığı, huzur ve kardeşliğe muhtaçlığı Malazgirt Zaferi'yle son bulmuş, 30 Ağustos Dumlupınar Zaferi'yle de teyit edilmiştir."

YÜK OLARAK DEĞERLENDİRİYORLAR

Anadolu'nun fethinin yalnızca silahın, savaşın, cenk meydanlarındaki başarının, kahramanca çarpışmanın eseri olarak görülemeyeceğini belirten Bahçeli, kazanılmış zaferlerin onu hazmedecek, kaldıracak, adım adım ileriye taşıyacak fazilet, merhamet, dirayet, irade ve insaniyetle perçinlenmezse kalıcı olamayacağını vurguladı. Her büyük zaferin layık olmayanlar için ağır bir yük olduğuna işaret eden Bahçeli, "Nitekim CHP ve DEM'lenen ortakları için tarihi zaferlerimiz yük olarak değerlendirilmekte, bu yüzden tahribine niyet edilmektedir. Türk milleti elde ettiği zaferleri kanının son damlasına, alın terinin son zerresine kadar hak etmiş muzaffer bir millettir. Bu nedenle hem tarih yapmış hem de tarih yazmıştır." değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: MURAT EMRE