Sonbaharın gelmesi ve havaların soğumaya başlamasıyla grip olan vatandaşların sayısı arttı. Vatandaşlar, bir salgın gibi hemen hemen herkeste başlayan hastalık şikayetleri sonrasında vitamin depolamak ve bağışıklık kazanmak için adeta sifon limonata tezgahlarının yolunu tuttu. Eskişehir’e özgü sifon limonatanın yanı sıra, gribe bire bir olan portakal ve yeniden satışa sunulan nar suyunu bolca tüketen vatandaşlar, taze sıkılmış meyve sularını tületerek, hastalıktan korunmaya çalıştıklarını söyledi. Eskişehir’de sifon limonata satışı yapan Yusuf Satır, mevsiminin gelmesiyle birlikte yeniden satışa sunulan nar suyunun çok faydalı olduğunu, vatandaşların çok sık tükettiğini ifade etti.
“NAR SUYU BENİM İÇİN EN BÜYÜK ŞİFA KAYNAKLARINDAN BİRİ"
Eskişehir’in meşhur lezzetlerinden olan sifon limonata ve portakal suyunun her dönemde faydalı bir içecek olarak ön plana çıktığını belirten Yusuf Satır, özellikle kış döneminde gribe karşı bir önlem olarak tercih edildiğini söyledi. Mevsiminin gelmesiyle yeniden satışa sunulan nar suyu ile portakal suyunun karıştırılarak, bir vitamin deposu haline geldiğini belirten Satır, “Nar suyu ve portakal suyu karışımını için kolay kolay hasta olmaz. Biz yıllardır bu işi yapıyoruz. İnsanlar her zaman hastalıklardan korunmak için içtiklerini söylüyorlar. Malum, şimdi mevsim geçişi olduğu için havalar soğumaya başladı ve insanlar hasta oluyor. Bu sebeple hem hasta olanlar hem de hasta olmamak isteyenler vitamin depolamak için kendilerini koruyan ve bağışıklık kazandıran meyve sularından içiyor. Meyve sularının bu kadar koruyucu olmasının sebeplerinden bir tanesi de taze sıkım olmasından kaynaklanıyor. Bu sene güzel bir sezon başlangıcı yaptık. Nar suyu da sezonunun gelmesi sebebiyle tezgagımızda yerini aldı. Ben de sürekli olarak nar suyu içiyorum çünkü biz de dışarıda çalıştığımız için soğuk havadan korunmaya çalışıyoruz. Nar suyu benim için en büyük şifa kaynaklarından birisidir’’ dedi. İHA