Elazığ'ın Karakoçan ilçesinde doğan 65 yaşındaki Bacıoğlu, öğretmen okulundan mezun olduktan sonra 4 Aralık 1978'de Karabük'ün merkez Atatürk Mahallesi'ndeki Gazi Mustafa Kemal İlkokulunda göreve başladı.

Bacıoğlu, 1994'te eşini kaybettikten sonra o dönem 10 ve 6 yaşındaki iki çocuğunu büyüttü.

Emekliliğe 26 yıl önce hak kazanmasına rağmen gönülden bağlandığı mesleğinden ayrılamayan Bacıoğlu, görev süresince birçok çocuğun hayatına dokundu.

Mesleğini bugüne kadar ilk günkü heyecanla sürdüren Bacıoğlu, 20 Aralık'ta yaş haddinden emekliliğe ayrılacak.

"Bir sevdadır öğretmenlik"

Rabia Bacıoğlu, AA muhabirine, mesleğini sevmesindeki en büyük nedeninin ilkokuldaki öğretmeni olduğunu söyledi.

İlkokul öğretmenini hep taklit ettiğini belirten Bacıoğlu, "Hep öğretmen olmak isterdim. İlkokuldan sonra öğretmen okulu sınavını kazandığımda belgeyi postacılar getirirdi. Doğu Anadolu'da evler topraktı. Damlarda yatardık. Sınav sonucu gelene kadar gökyüzüne bakar, yıldızlarla konuşurdum. Yıldızların çoğunu öğrenci yapardım. En parlak yıldızı da öğretmen yapardım. O bendim hep." diye konuştu.

Türkiye'den 4 Üniversite Dünya Çapındaki "Disiplinlerarası Bilim Sıralaması"nda İlk 100'e Girdi Türkiye'den 4 Üniversite Dünya Çapındaki "Disiplinlerarası Bilim Sıralaması"nda İlk 100'e Girdi

Bacıoğlu, öğretmen okulunu bitirdikten sonra ilk görev yeri olan Karabük Gazi Mustafa Kemal İlkokulunda göreve başladığını aktararak, görevini 46 yıldır ilk günkü heyecanla sürdürdüğünü kaydetti.

Nice başarılı öğrenciler yetiştirdiğini dile getiren Bacıoğlu, "Bana, 'Neden başka okullara gitmediniz?' diye çok sordular. Bence bu çevredeki çocukların sevgiye ihtiyaçları vardı. Hep kalmak istedim. Çocukları yarım bırakmamak için bu sene destek sınıfı aldım. Allah nasip ederse 20 Aralık'ta emekli olacağım ama bir eğitim neferiyiz. Her zaman için eğitime devam diyorum." ifadelerini kullandı.

Bacıoğlu, Gazi Mustafa Kemal İlkokulunda çok güzel yıllarının geçtiğini anlatarak, hedefinin öğrencileri hep iyi yerlere getirebilmek olduğunu kaydetti.

Çocukların hayatına dokunmanın önemine değinen Bacıoğlu, "Onları görünce mutlu oluyorum. Öğrencilerim arasında doktor, mühendis ve öğretmen olanlar var. O kadar çok insana dokunmuşum ki beni hiç unutmuyorlar, arıyorlar, soruyorlar. Vatana faydalı evlat olmuşlar. O bizi çok mutlu ediyor. Emekli olmama 1 ay kaldı. Her gün okula girerken gözlerim doluyor." dedi.

Genç öğretmenlere de tavsiyelerde bulunan Bacıoğlu, "Her çocuğa dokunduğunuz zaman mutlaka ama mutlaka bir şeyler olabiliyorlar. Kimisi zor öğreniyor kimisi kolay öğreniyor ama mutlaka öğreniyorlar. 'Bundan bir şey olmaz.' demesinler. Bunu bazen çok duyuyorum. Bu beni çok üzüyor. O çocuklara dokunmak çok farklı bir duygu. Dokunursanız gerçekten yapabiliyorlar, başarabiliyorlar. Bir sevdadır öğretmenlik. Bu da benim sevdam." diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: AA