Mehmet Bozkuş’un analizi:
“Lübnan'daki son saldırılar ve dünya ölçeğinde değişen savaş stratejilerinde teknolojik üstünlük ile cephe savaşlarının yerini alan SİBER SAVAŞ döneminin başlamasıyla ortaya çıkan yeni güç mücadelesi çekişmesidir. Elektronik harp ürünlerinin hedef gözetmeksizin her alanda tehdit unsuru olarak yerini almaktadır Dolayısıyla enerji kaynaklı bütün teknoloji ve yazılım ürünleri tehdit altındadır.
Klâsik savaş sistemlerinden gelişmiş konvansiyonel silahları kullanan işgalci İsrail uluslararası hukuk kurallarını ve soykırımcı uygulamaları ile savaş suçlusu konumunda olmasına rağmen Küresel Batı yaklaşımda kendini haklı gösterecek bir çıkış arayışı ile Küresel Batı vicdanında kayıp ettiği prestijini yeniden kazanmak ve terör mağduru ülke olduğunu göstermek amaçlı son Lübnan saldırılarını üstlenmese de gerçekleştirdiği görülmektedir. Hizbullah ABD, Kanada, İsrail, Avustralya ve Suudi Arabistan tarafından terörist ilan edilmiştir. Avrupa Birliği Konseyi ise bu konuda kesin bir tutum almamayı tercih etmiştir.
Siber Saldırı Savaşı dönemi ile toprak işgal değil insanlık isgalidir. İstihbarat zaaflarının göstergesidir.
Teknolojik ürünlerin alımları üretim kodları ve kullanım konum kontrolü ile takip edilen link sistemleri üzerinden takip edildiği sonucunu ortaya koymaktadır.
Siber Saldırı alanı Lübnan ile sınırlı olmaması ve Suriye'deki Hizbullah militanlarının bulunduğu bölgede de olmasıyla beraber boyutların kontrolünde sınır olmadığını göstermektedir.”
