Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto'nun Türkiye'ye ziyarette bulunacağını, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yarın gerçekleştirilecek görüşmelerde, Türkiye ile Endonezya arasındaki stratejik ortaklığın derinleştirilmesine yönelik adımların değerlendirileceğini belirtti.
TBMM, Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto'nun katılacağı oturuma hazırlanıyor
Görüşmelerde güncel, bölgesel ve küresel konularda görüş alışverişinde bulunulacağını ifade eden Altun, şunları kaydetti:
"Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto'nun, 11-13 Nisan 2025 tarihlerinde Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde düzenlenecek olan Antalya Diplomasi Forumu'na iştirakleri de öngörülmektedir. Bu ziyaretin, güçlü tarihi ve kültürel bağlarımızın bulunduğu dost ve kardeş Endonezya ile ilişkilerimizin daha da güçlenmesine ve derinleşmesine vesile olacağına inanıyoruz."
İki ülke arasında anlaşmalar imzalanacak
Türkiye'nin Cakarta Büyükelçisi Talip Küçükcan da Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto'nun Türkiye'ye yapacağı ziyaret öncesinde değerlendirmelerde bulundu.
Küçükcan, Türkiye’nin uluslararası görünürlüğü ve etkisinin son yıllarda açtığı büyükelçilikler, temsilcilikler, bölgesel ve küresel örgütlere üyelikleri ile gittikçe arttığını vurgulayarak, "Dış politikada Afrika, Güney Amerika, Avrasya ve Balkanlar açılımı yanında 2017 yılında ilan edilen Yeniden Asya Açılımı ile Türkiye, dünyada en geniş diplomatik temsil ağına sahip olan ülkeler sıralamasında üçüncülüğe yükselmiş durumda. Bu durum Türkiye'nin dünyanın bütün bölgelerini yakından takip ettiğine, diplomatik ve ekonomik etki alanlarını genişletmeye çalıştığına işaret ediyor." ifadelerini kullandı.
Ankara'nın, jeopolitik ve jeoekonomik güç dengelerinde yaşanan dönüşümleri yakından takip ettiğini aktaran Küçükcan, Türkiye'nin ortaya çıkan gelişmelere ayak uyduran ve yeni sınamalara karşı etkili politikalar belirlemede hızla hareket eden bir ülke konumunda olduğunu söyledi.
Küçükcan, dünyada küresel güç dengelerinin değiştiğine işaret ederek, bu "çalkantılı dönemde" Türkiye’nin bağımsız ve milli bir dış politika çizgisi takip edebilmesinin gerisinde yatan başlıca sebepler arasında dış politikada geleneksel ittifakların belirlediği tercih ve kalıpları aşabilme güç ve yeteneğinin yattığını kaydetti.
Dış politikada karar alma süreçlerindeki söz konusu otonominin bir taraftan vizyoner siyasete, diğer taraftan Türkiye’nin sahip olduğu, biriktirdiği ve geliştirdiği ince ve sert güç unsurlarına dayandığını dile getiren Küçükcan, "Türkiye’nin Yeniden Asya Açılımı da küresel güç dengelerindeki dönüşümler ve yeni fırsat alanlarının değerlendirilmesi çerçevesinde ele alınmalıdır." dedi.
Küçükcan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çok sayıda bakan ve yetkiliyle 10-13 Şubat'ta Malezya, Endonezya ve Pakistan’ı içine alan ziyaretinin Türkiye’nin siyasi ve ekonomik ilişkilerinde Asya bölgesinin artan özgür ağırlığına işaret eden; NATO, Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı ile stratejik ilişkilerini koparmadan dünyanın yükselen bölgesi ile temasları güçlendiren bir hamle olduğunu vurguladı.
Endonezya Cumhurbaşkanı'nın Türkiye ziyaretinden beklentiler
Küçükcan, Erdoğan'ın Endonezya ziyaretinde 12 önemli anlaşmanın imzalandığını hatırlatarak, Prabowo'nun ziyaretinin anlaşmaların takibi ve yeni anlaşmaların imzalanması konusunda önemli olduğunu söyledi.
İki liderin Türkiye'de görüşeceklerini bildiren Küçükcan, "İkili görüşmeler, heyetler arası görüşmelerden sonra 5 yeni anlaşma imzalanacak. Bu anlaşmalar savunma sanayiden eğitime, eğitimden güvenliğe, güvenlikten din alanındaki anlaşmalara kadar bir dizi anlaşmayı içeriyor. Tabi amaç iki ülke arasındaki ilişkileri daha da güçlendirmek." diye konuştu.
Küçükcan, bunların tarihi zemindeki "çok güçlü" ilişkilerin taçlandırılması olduğuna işaret ederek, iki ülkenin ikili ilişkilerinin 75. yılının kutlandığını anımsattı.
Bu nedenle ikili ilişkilerin daha da güçlendirilmeye çalışıldığına değinen Küçükcan, "Türkiye ile Endonezya arasında ticari ilişkilerin 10 milyar dolara çıkartılması ile ilgili her iki tarafında isteği, amacı var. Bu amaca yönelik olarak görüşmeler yapılacak." bilgisini verdi.
Küçükcan, uluslararası gündemin de önemli olduğunu, çok taraflılığın zemin kaybettiği bir dönemde "iki büyük ülkenin" ve iki önemli liderin" bir araya gelmesinin son derece önemli olduğunu kaydetti.
Ziyaretin tüm dünyaya da mesaj gönderme olacağını vurgulayan Küçükcan, "İki büyük ülke son günlerde, son yıllarda, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan düzenin gittikçe bozulduğu, zemin kaybedildiği bir dönemde aslında uluslararası ve küresel kurumlar reformasyonuyla ilgili de görüş alışverişinde bulunacaklar." değerlendirmesinde bulundu.
Küçükcan, ziyaretin çok önemli çıktılarının olmasının beklendiğini söyleyerek, Prabowo'nun TBMM'de konuşma yapacağının ve devlet başkanlarının burada nadiren konuşma yapması nedeniyle bunun sembolik olarak son derece önemli olduğunun altını çizdi.
Prabowo'ya böyle bir imkanın tanınmış olmasının Türkiye ile Endonezya arasındaki ilişkilerin geldiği noktayı göstermesi açısından çok önemli olduğunu aktaran Küçükcan, görüşmelerde hem ikili ilişkilerin geliştirileceğine diğer taraftan da bölgesel ve de küresel sorunların çözümü konusunda görüş alışverişinde bulunulacağına işaret etti.
Küçükcan, Gazze meselesinin çözümü için iki ülkenin benzer görüşlerini uluslararası platformlarda çok güçlü bir şekilde gündeme getirdiğini belirterek, "Son zamanlarda yine Sayın Cumhurbaşkanımızın 'Dünya beşten büyüktür' sözünde ifade ettiği uluslararası küresel kurumların reforme edilmesi meselesinde de Endonezya'da böyle bir talep olmaya başladı. Bu da gündeme gelecek." dedi.
BM, Dünya Ticaret Örgütü gibi kurumların modern dünyada taleplere cevap veremediğine dikkati çeken Küçükcan, Türkiye'nin Asya'daki varlığını güçlendirmek için Endonezya ile temaslarını sürdüreceği mesajını verdi.
Küçükcan, Türkiye'nin Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) bölgesinde ticari etkinliği için ve dış politika konusunda etkili bir şekilde varlığına devam etmesi hususunda Endonezya ile ilişkilerin oldukça önemli olduğunu belirtti.
İlişkilerde tarihi arka plan ve Yeniden Asya Girişimi
Talip Küçükcan, Türkiye ile Endonezya'nın diplomatik ilişkilerinin 75 yıllık geçmişe sahip olduğunu ancak Türkler ve Endonezyalılar arasındaki ilişkilerin çok daha gerilere giden köklü ve tarihi bir geçmişi olduğunu dile getirdi.
İlişkilerin geçmişinin 16. yüzyıla kadar uzadığına, hem Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hem de Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo'nun konuşmalarında değindiğine dikkati çeken Küçükcan, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Cumhurbaşkanlarının Türkler ve Endonezyalıların tarihi ve toplumsal hafızasına yaptığı göndermeler önemli zira özellikle Endonezya takımadalarındaki sultanlıklar ile Osmanlı Türkleri arasında düzenli haberleşmeler olduğunu, Osmanlı Devleti’nin Asya bölgesindeki Müslümanlara ilişkin konuları takip ettiğini arşiv belgelerinde görebiliyoruz."
İkili ilişkilerde yeni dönem: Stratejik işbirliği
Türkiye ile Endonezya'nın, G20, İslam İşbirliği Teşkilatı, MİKTA, D8 ve BM platformlarında beraber yer alan iki ülke olarak 2022'de Bali’de gerçekleştirilen G20 Zirvesi sırasında ikili ilişkileri yeni bir çerçeveye oturtmaya karar verdiğini hatırlatan Küçükcan, bu amaçla Türkiye-Endonezya Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi (YDSK) kurulmasına karar verildiğinin altını çizdi.
Küçükcan, Türkiye-Endonezya YDSK'nin ilk toplantısının Erdoğan’ın Endonezya ziyareti sırasında 12 Şubat'ta Bogor’da gerçekleştirildiğini hatırlattı.
Erdoğan'ın daha önceki Endonezya temaslarına değinen Küçükcan, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 10 yıl sonra bu kez Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısı için gerçekleştirdiği ziyaret ikili ilişkilere yeni bir boyut katmıştır. Ziyareti sonrasında bir gazeteciye verdiği mülakatta Sayın Erdoğan, siyasi hayatı boyunca karşılaştığı en görkemli karşılama törenine şahitlik ettiğini, bundan sonraki siyasi hayatında da benzeri görkemle bir daha karşılanacağını tahmin etmediğini ifade etmiştir." ifadelerini kullandı.
Küçükcan, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Türk heyetine gösterilen sıcak karşılamanın, Endonezya tarafının Türkiye ile ilişkilere verdiği önemin bir göstergesi olarak kaydedildiğini, ikili ilişkilerin artık yüksek düzeyli stratejik bir derinliğe ulaştığı yönünde bir değerlendirme yapıldığını aktardı.
Büyükelçi Küçükcan, iki ülke arasındaki ticaret hacmi hedefi doğrultusunda gerekli adımların atılmasına yönelik irade beyanının da, ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesinin stratejik işbirliğinin önemli bir unsuru olduğunu gösterdiğini belirtti.
Her iki ülkenin bu süreçten ciddi kazanımlar elde edeceğine işaret edildiğini vurgulayan Küçükcan, ilişki alanları ve kesişen çıkar boyutları açısından bakıldığında, Türkiye ile Endonezya arasında kurulan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği’nin her iki taraf açısından da "kazan-kazan" sonucu doğuracağını kaydetti.
Küresel meselelerde ortak bakış açısı
Küçükcan, Cumhurbaşkanları Erdoğan ile Prabawo'nun iki devletli çözüm çerçevesinde 1967 sınırlarında bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasının tek çözüm yolu olduğunun altını çizdiğini hatırlattı.
Büyükelçi Küçükcan, her iki liderin Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması, Suriye halkının iradesini yansıtan barışçıl ve kapsayıcı bir geçiş sürecine destek verilmesi, mültecilerin güvenli bir şekilde geri dönüşlerinin kolaylaştırılması ve bölgedeki terörizmin ortadan kaldırılması için uluslararası işbirliğinin güçlendirilmesine işaret ettiğini ifade etti.
Türkiye ile Endonezya arasındaki köklü ilişkilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Endonezya temasları ile daha da güçlendiği ve her iki ülke için fırsat alanlarının doğmasını sağladığına değinen Küçükcan, Endonezya tarafının da ikili ilişkilerin derinleşmesine ilişkin istek ve çabalarının önümüzdeki yıllarda kapsamı genişleyecek yeni işbirliği alanlarının ortaya çıkacağını gösterdiğini sözlerine ekledi.