Sayı, son bir haftadır kamuoyunda büyük yankı uyandıran "Yenidoğan Çetesi" skandalının Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük sağlık skandalı olduğunu belirtti. İddiaya göre, bu çete, yenidoğan bebekleri kasıtlı olarak öldürerek, ailelerin ve sağlık çalışanlarının güvenini suistimal etmiş, bu durumun bir yolsuzluk amacı taşıdığını vurguladı. Skandalla ilgili dönemin İl Sağlık Müdürü ve mevcut Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'nun ihmalkâr davranışları da eleştirilerin odağında yer aldı.
"BAKAN BEBEK ÖLÜMLERİNİ ÖNLEMEK İÇİN ADIM ATMADI"
İsmail Sayı, Sağlık Bakanı Memişoğlu'nun skandalın ilk gününden itibaren olaydan haberdar olmasına rağmen, bebek ölümlerini önlemek adına hiçbir ciddi adım atmadığını söyledi. Sayı, bakanın katıldığı bir televizyon programında yaptığı açıklamalarda adeta "Yenidoğan çetesi"ni savunur bir tutum sergilediğini ve amacın bebekleri öldürmek değil, SGK üzerinden haksız kazanç sağlamak olduğunu söylediğini ifade etti.
"18 AYDIR BEBEK ÖLÜMLERİNE SEYİRCİ KALDI"
Bakan Memişoğlu'nun 18 ay boyunca bu durumu izlemekle yetindiğini ve hastanelere gerekli denetimlerin yapılmadığını belirten Sayı, "Bir hekim olan bakan, bu bebek ölümleri üzerine nasıl böyle bir açıklama yapabilir?" sorusunu yöneltti. Sayı, bakanın ihmallerinin ve çete hakkındaki aklayıcı söylemlerinin sorgulanması gerektiğini vurguladı.
"SAĞLIK POLİTİKALARI BEBEK CİNAYETLERİNE YOL AÇTI"
Genel Sağlık İş Başkanı, sağlık sisteminde özelleştirme politikalarının toplumu özel sektöre mecbur bıraktığını ve kamusal sağlık hizmetlerinin içinin boşaltıldığını belirtti. Sayı, bu durumun bebek cinayetlerine yol açtığını iddia ederek, siyasi iktidarı kamucu sağlık politikalarına dönmeye çağırdı.
"SORUMLULAR YARGILANMALIDIR"
Sayı, skandalla ilgili sorumluluğu olan herkesin yargılanması gerektiğini ve Birleşik Kamu-İş olarak dava sürecini yakından takip edeceklerini belirtti. Kamucu sağlık politikalarına geri dönülmesi gerektiğini ifade eden Sayı, eşit, ücretsiz ve nitelikli sağlık hizmeti talebinde bulundu.
