Gazze'de İsrail'in son EL-AHLİ Hastanesi'nin vurulması; Uluslararası düzenin ne kadar yetersizliğini ortaya çıkarmaktadır.
İşgalci zihniyetin gerçek yüzünü bir kez daha ortaya çıkarmaktadır
Gazze'de istediği sonuca ulaşamayacağını gören İsrail sivilleri hedefe alarak Gazze'nin boşaltılması için kararlı duruş sergileyen sivilleri hedefe alarak Gazze'nin boşaltılmasını sağlamayı amaçlamaktadır.
ABD ve Batının vereceği tepki safları açıktan belirleyecektir. Uluslararası Hukuk karşısında savaş suçu işleyenleri cezalandırılmadığı sürece İsrail bunları yapmaya devam edecektir.
Suriye ve Lübnan'da havalimanlarının vurulmasıyla savaşın genişlemesini ve bu ülkelerden gelecek müdahalelerin önüne geçmek isteyen İsrail savaşı bölgeye yaymak istemektedir. Golan tepeleri ve Lübnan'daki gelişmeler İran'ın savaşa katılıp katılmadığının yolunu belirleyecektir.
AB kriz ve kaos ortamlarından kazanımlarından vazgeçmediği sürece Fransa, İngiltere ve Almanya bu savaşlardan zararlı çıkacaklardır
ABD bölgede olayları destekleyen yapısı ile kendine yeniden yer ve caydırıcı güç konumu kazanmasını desteklerken bölgedeki savaş ABD için büyük risk olarak karşısına çıkacaktır
İran'ın bölgede savaşın devam etmesi Şii hilali projesine destek sağlar
Direnen halka karşı şiddetin artacağı dönem başlayacak bu durum İran'ın bölgede etkisinin artmasına ABD'nin bölge kalıcı olarak kalmasını sağlayacaktır.
Silahları verenler kimse onların suçlu, kim İnsiyatifi ele alacak buna cesaret edecek edemeyen bir ülkeler teslim olacaktır Toplumsal tepki gösteren ülkelerin tepkisi uluslararası yapılarının geleceklerini belirleyecektir.
ABD kendine kurtuluş reçetesi olarak gördüğü İsrail'deki gelişmeler İsrail'in ABD güdümünde kalıp kalmayacağını belirleyecektir
ABD'nin bu durum karşısında İsrail'in geleceğini belirleyecektir
Toplumsal eylemler yapan ülke vatandaşları provakatorlere dikkat etmeleri gerekmektedir
Son hastane vurulması bölgede algı savaşları ile toplumların yönetilmesini sağlayacak algı çalışmalarıyla desteklenecektir. Buna çok dikkat edilmesi gerektiğidir. Mazlum ve savunmasız
insanlara karşı vahşet barbarlık katliam ve soykırım yapanlara artık dur diyecek yeni dünya denklemi ve yapılar duruşlarını ortaya koymaları gerektiğini görmeliler..
Gazze'de Hastanenin vurulmasıyla savaş durumu bölgesel boyutu aşarak küresel boyuta ulaşmıştır.
Batının İsrail'in yaptıkları her hareketi desteklemeleri ve objektif düşünmeden kendilerini İsrail yönetiminin birer üyeleri gibi açıklama yapmaları bu durumun açıktan ifadesidir. Hastane saldırısı uluslararası hukuk açısından savaş suçu sayılması ve suçluların biran önce suçlu ilan edilerek yargılanmasının yapılması gerektiğidir.
Uluslararası örgütlerin İnsanlık adına kurulmuş olduklarının farkında olmadıkları sürece uluslararası toplum bu duruma ne kadar sessiz kalacaktır.
Dünya güvenlik anlayışı hastane saldırısı sonrası ülkeler için yeni dönemin ve risklerin de başlangıcı olarak görülmelidir. Eğer sizler masum insanlara ve sivil halka karşı yapılanlara tek taraflı olarak bakarsanız o ateş gün gelir o ülkeleri de vurur.
İsrail'in terör politikası bölgede huzursuzluğun en büyük sebebidir
Bölge ülkelerinin bölgedeki İsrail terör politikasına karşı anti terör politikası oluşturmaları bölgede bulunan ülkelerin uluslararası hukuk dahilinde bir yapılanma oluşturarak ivedilikle terör yapılarına karşı savunma müdahale ve güç yapılanması oluşturulması gerektiğini ortaya çıkarmaktadır. Bu durum bölge ülkelerinin ortak akıl ile karar almaları ve tampon bölgeler oluşturularak koruma, müdahale ve güç kullanım yetkileri ile donatılarak hukuk çerçevesinde yapılanmasıdır.
Bölgedeki ülkeler oluşturulan bu yapıyı ülke sınırlarının korunması dahilinde davet etmesi ile bölge dışı güçlerin bölgeye yerleşmesinin de önüne geçmiş olacaktır.
Küresel ölçekli güçler bölgede kendi çıkarları için bölgede yönetimleri kontrol altına alamadıkları gibi bölgedeki etkilerini de kayıp edeceklerdir.
Küresel güçlerin zenginlikleri ucuz ve maliyetsiz elde etme hayalleri ile sömürgeci yapılara hizmet edenlerin de sonunu getirecektir.
BM yaşamsal süresinin tartışıldığı günümüzde bu yapılanma dünyanın yeniden şekillenmesinde karar verici konuma gelecektir.
Bölgede küresel ölçekli ekonomik, enerji, ticaret yolları, finansal sistem ve manevî değerler üzerinden savaşın dünyanın geçmişten günümüze kadar nasıl bir etkisi olduğunu gördüğümüzde sömürgeci zihniyetin ürünlerinin sonunun gelmesini sağlayacaktır
ABD, AB ve İngiltere bölgede İsrail destekli açıklamaları bölgede etkisini artıran yükselen güçler Türkiye, Rusya ve Çin'in ortaya koyacakları politikalar ile bundan sonra şekillenme dönemine girmiştir.
Türkiye bölgede tarihsel bağları ve 4 asırlık huzurlu yönetimi ile her geçen gün etkisini artıran yapısıyla ve kendisinde tehdit eden Batı destekli terör örgütleriyle mücadelesi devam etmektedir. Bölgesel güç ve küresel oyuncu konumu ile bölgede huzur ve ekonomi politikalarıyla bölgede dengeleri huzur kaynaklı değiştirme girişimleri ve var olan ülkelerin sınırlarını destekleyen açıklamaları batıyı son derece rahatsız etmektedir.
Rusya Ukrayna krizi ile batı ile savaşta olup, olup bitenlerin kendisinin geleceğini de etkileyeceğini görmektedir.
Çin'in ise Orta Doğu'daki çıkarları büyük ölçüde ekonomiye dayalıdır.
İhtiyaç duyduğu pazarlara ve kritik kaynak erişimi korumak için bölgede istikrar arayışında olup batı ile çekişme halindedir.
Çin, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve bölgedeki diğer ülkeler için en büyük ticaret ortağıdır.
Basra Körfezi, petrol ithalatının yarısının karşılamaktadır. Bölgedeki krizin yayılması üretimden diğer unsurlarına kadar Çin'i etkileyecektir.
Ancak Çin'in Avrupa ve ABD ile zayıflayan ilişkilere karşı bir denge unsuru olarak Orta Doğu ülkeleriyle ve daha geniş anlamda küresel Güneyle ilişkilerini güçlendirmeye çalıştığıdır.
Arap dünyasının güçlü ülkeleriyle Çin'in çıkarlarını paylaşan ve Çin'le gerçekten tamamlayıcı ilişkiler kurma becerisine sahip ülkelerden oluşan bir bölge olarak görüyor.
Çin'in Rusya'nın Şubat 2022'de Ukrayna krizindeki izlediği politika Rusya yanlısı tarafsızlık Gazze'deki gelişmelerde de Çin'in, Filistin yanlısı tarafsızlığı izleyen politika açıklamaları bölgede Rusya, Çin ve Türkiye'nin izleyeceği ortak politika süreci ile şekillendireceğidir.
Dünya ülkeleri bundan sonra ya barışı tercih edecek ya da yeniden her noktada eylemlerle karşı karşıya kalacağı günler olarak görülmelidir