Yapılan açıklamaya göre, Bakanlık, taşkın riski barındıran bölgelerdeki yerleşim yerleri ve tarlaların, bu tehlikelerden minimum düzeyde etkilenmelerini sağlamak için yoğun bir çalışma içerisindedir. Taşkınla mücadelede, olay sonrası müdahale anlayışının yerini, daha proaktif bir anlayış olan risk yönetimi almaktadır.
Bu yeni yaklaşımla birlikte, Bakanlık, havza bazında taşkın riskinin azaltılması ve etkin bir biçimde yönetilmesi hedefiyle, ayrıntılı taşkın yönetim planları oluşturuyor. Bu planlar, risk haritaları ve risk azaltım önlemlerini içerecek şekilde düzenleniyor ve savunmasız bölgelerde uygulanıyor.
Taşkın yönetim planlarına yönelik çalışmalar ilk olarak 2016 yılında başladı ve bugüne kadar 24 ayrı havzada tamamlandı. Bu havzalar arasında Yeşilırmak, Ceyhan, Seyhan, Büyük Menderes ve Küçük Menderes gibi önemli su havzaları da yer almakta.
Öte yandan, Avrupa Birliği tarafından desteklenen IPA-II Programı çerçevesinde, Meriç-Ergene Havzası için de bir taşkın yönetim planı üzerinde çalışılmaktadır. 2021'de başlayan bu çalışma, taşkınları önceden tahmin edebilecek alt yapıyı ve erken uyarı mekanizmalarını geliştirmeyi amaçlıyor ve halen devam etmektedir.
Erken Uyarı Sistemleri Devrede!
Tarım ve Orman Bakanlığı, sel ve taşkın tehditlerinin yol açabileceği felaketlerin önüne geçebilmek ve muhtemel hasarları asgariye indirebilmek amacıyla, taşkın tahmini ve erken uyarı sistemleri geliştirmeye odaklandığını açıkladı. Bu sistemler, özellikle risk taşıyan havzalarda etkili bir şekilde kullanılacak.
Editör: Duygu Özger