Cumhurbaşkanı Erdoğan, 81 vilayete bağlı 922 ilçenin tamamının eşit derecede değerli olduğunu vurguladı ve kaymakam adaylarına görevlerini ayrım gözetmeden yapmaları gerektiğini belirtti. Erdoğan, her vatandaşın devletin eşit vatandaşı olduğuna işaret ederek, "Milletimizin her ferdi, devletimizin eşit vatandaşıdır." dedi.
"KAYMAKAMLAR, DEVLETİN MİLLETE UZANAN ELİ"
Kaymakamların, ilçelerinde devleti temsil eden önemli yöneticiler olduğunun altını çizen Erdoğan, her vatandaşın derdiyle dertlenmenin en büyük sorumluluk olduğunu söyledi. Ayrıca kaymakamların, görev yaptıkları yerlerde her türlü eksik ve başarıdan sorumlu olduklarını vurguladı.
"KİBİR, SİZİN SEMTİNİZE UĞRAMAYACAK"
Erdoğan, kaymakam adaylarına önemli uyarılarda bulunarak, kibirden uzak, halka yakın bir yönetim anlayışı sergilemelerini istedi. "Kibir asla sizin semtinize uğramayacak." diyen Erdoğan, halktan kopuk idarecilere karşı sıfır tolerans gösterileceğini belirtti. Kaymakamların, ilçelerinde sosyal, kültürel ve ekonomik kalkınmayı koordine edeceklerini belirten Cumhurbaşkanı, vatandaşların taleplerine her zaman açık olmaları gerektiğini vurguladı. "Siz gidip mağdur vatandaşımı bulacaksınız," diyerek kaymakamların sahada aktif olmalarını istedi.
"DEVLETİN GÜCÜNÜ VE MERHAMETİNİ GÖSTERİN"
Erdoğan, "Devletin sadece otoritesini değil, aynı zamanda şefkatli ve merhametli yüzünü göstermenizi bekliyorum," ifadeleriyle kaymakamlara devleti halkla kaynaştırma sorumluluğunu hatırlattı. Görevde olan idarecilerden de aynı fedakarlığı beklediğini belirten Cumhurbaşkanı, "Vatandaşımıza asla 'Devlet nerede?' dedirtmeyeceksiniz." diye konuştu.
"HALKTAN KOPUK İDARECİ PROFİLİNE TAHAMMÜLÜMÜZ YOK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında halktan kopuk, sokaktan uzak idarecilere asla müsamaha gösterilmeyeceğini vurguladı. "İlçesindeki esnaf, çiftçi, iş adamı ve köylüden kopuk idarecilere tahammülümüz yoktur," diyerek idarecilerin halkla sürekli iletişimde olmaları gerektiğini belirtti. Son olarak, "Kamu görevlisi, milletin hizmetkârıdır," diyen Erdoğan, kaymakam adaylarının atandıkları yerlerde devlete layık bir şekilde görev yapmalarını temenni etti.
