Budapeşte/MACARİSTAN
Dünya genelinde ‘Termal Banyolar Şehri’ adıyla tanımlanan Budapeşte, Roma döneminden bu güne termal sularının şifalı özelliklerinden yararlanıyor. Budapeşte’nin en ünlü termal banyoları, 16. yüzyıldan kalan Türk hamamlarının modern yorumu Gellért Kaplıcası ile barok tarzı ile bilinen Széchenyi Termal Banyoları’dır. Széchenyi Uygulama Havuzu, yıl boyu kullanıma açık kapalı ve açık havuzlar sunmaktadır. Kaplıca havuzunda satranç oynayan insanlar şehrin simgesi durumuna gelmiş durumda.
Vichy/FRANSA
19. yüzyıldan bu güne nemli bir spa turizmi merkezi olan Vichy, şifa dolu sularıyla ünlüdür. Kaplıca suyunun cildi gençleştirici ve sindirimi kolaylaştırıcı etkisi olduğu söylenmektedir. Vichy’deki Vichy Spa Les Celestins, lüks spa deneyimleriyle tanınıyor. Aynı zamanda Vichy markasının da doğduğu yerdir ve termal suları kozmetik dünyasında da kullanılmaktadır.
Baden-Baden/ALMANYA
Baden-Baden, Roma döneminden beri kaplıcalarıyla tanınmaktadır ve Almanya’nın Kara Orman bölgesinde bulunmaktadır. Caracalla Termal Banyoları ve aynı zamanda tarihi Friedrichsbad şehrin en popüler spa’larıdır. Friedrichsbad, Roma ve İrlanda spa geleneklerini birleştiren 17 adımlık benzersiz spa ritüeli sunuyor. Baden-Baden aynı zamanda kültürel ve sanatsal etkinlikleriyle de ünlüdür. Spanızın ardından şehrin opera ya da tiyatro etkinliklerinden birine katılabiliyorsunuz.
Beppu/JAPONYA
Dünyanın en büyük kaplıca kaynaklarına sahip kentleri arasında yer alan Beppu, Japonya’da kaplıca turizminin merkezi konumunda. “Cehennem” şeklinde tanımlanan sekiz kaplıca havuzu, ilgi çekici renkleri ve dumanı tüten oluşumlarıyla turistlerin ilgisini çekiyor. Beppu’da ayrıca doğal kaplıca suyunda pişirilen yemekleri tadabilir ve Japonya’nın kaplıca kültürünün önemli parçası olan kaplıcalarda rahatlayabiliyorsunuz.
Rotorua/YENİ ZELANDA
Rotorua, Yeni Zelanda’nın volkanik bölgesinde yer alır ve kaplıca faaliyetleriyle ünlüdür. Çamur banyoları, kaplıcaları ve jeotermal kaynaklarıyla ün kazanmıştır. Özellikle Polinezya Spası doğal termal havuzları ve aynı zamanda da mineral terapileriyle ünlü olarak bilinir. Rotorua ayrıca Maori kültürünün merkezlerinden biri olup hem dinlendirici hem de kültürel deneyimler sunuyor.
Pamukkale/TÜRKİYE
Bembeyaz travertenleri, şifalı kaplıcalarıyla Pamukkale, Türkiye’nin en popüler kaplıca merkezlerinden birisidir. Hierapolis Antik Kenti ise Pamukkale’nin tarihi dokusunu güçlendiriyor. Burada bulunan antik havuza “Kleopatra Havuzu” adı verilirken ziyaretçilerine antik sütunların arasında yüzme deneyimi yaşatıyor. Pamukkale, doğal güzelliğinin yanı sıra kaplıcalarının şifalı gücüyle ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
İzlanda Lagünleri
İzlanda jeotermal kaplıcalarıyla ünlüdür; bunların en ünlüsü ise Blue Lagoon’dur. Lav kayalarının arasında bulunan bu doğal kaplıcanın mineral bakımından zengin sularının vücut ve cilt için faydalı olduğu söyleniyor. Muhteşem bir doğanın ortasında yer alan Blue Lagoon, ayrıca spa deneyimleri ve nefes kesen manzaralar sunuyor.
Seoul/GÜNEY KORE
Hem geleneksel hem de modern spa kültürlerinin harmanlandığı şehirlerden birisi olan Seoul’de jimjilbang olarak bilinen geleneksel Kore spaları hem rahatlama hem de sosyalleşme imkânı sunmaktadır. Kore’de cilt bakımı çok önemli olduğundan, spa merkezlerinde farklı masaj türleri ve cilt terapileri de sağlanıyor.
Bath/İNGİLTERE
Bath, İngiltere’nin en eski kaplıca kentlerinden biri olup ismini Roma kökenlerinden almaktadır. Thermae Bath Spa adı verilen doğal kaplıcaları modern spa olanakları ile birleştirilmiştir. Tarihi yapılarıyla ve şifalı sularıyla hem kültür hem de sağlık turizminde ideal bir destinasyondur.